12-Dallama

586 70 3
                                    


 İçeri girdiğimde ceketimi aldım ve bizimkilere bakındım. Aslı ve Berrin e el işareti yaptım gidiyorum anlamında. Hemen yanıma geldiler ve bana sarıldılar. Başım ağrıyor gibi bir şeyler gevelerken Ömer ve Egemen de geldi. "Nereye kuzum ya?" dediğinde Ömer ona içten bir gülümseme gönderdim. "Lütfen rahatsız olmayın. Başım çatlıyor. Gideceğim. Annemde merak eder. " dediğimde Dağhan gülümsedi. "Ben bırakayım seni kalkmam gerek." dedi. Tam reddecekken Burak yine beni ezip geçmişti.

"GEREK YOK.BENİMLE GELDİ BENİMLE GİDECEK!"

 "Başak karar verebilir." dedi Ömer şerefsizliğine. "Ömer!" dedi sadece Burak ağırdan  alarak. "Kuzen kusura bakmada Başak ın babası gibi olmayı bırak artık. Bence siz ikiniz çok cici duruyordunuz." dedi Ömer daha çok Dağhan a hitaben. Aslı sadece Burak a bakıyordu ve arada Berrin ile sırıtıyorlardı. "Bence Başak a soralım." dedi Egemen. Ah Egemen bugün yaktın beni. Burak bana öyle bir bakıyordu ki yemin ederim yanlış bir şey dersem avurt dişimi elime verecek gibiydi. Neden ben onu takacaktım ki o sevgili yaparken beni taktı mı ? Evet ancak gaza geldim yeter be sen kimsin? "Burak sen eğlenmene devam et nasıl olsa Dağhan kalkacakmış ben onunla giderim."  dedim. "Sen bilirsin." dedi bana ama o kadar mesafeli konuşmuştu ki ona bir anlam yükleyemiyordum. Mesafesini pat diye koyup sizi işe yaramaz bir karaktere dönüştürebiliyordu. Aslı ya sarıldım. Ardından Berrin ve Ömer e.Egemen sırıtıyordu dayanamadım ona da sarıldım.Bir anda kalabalık bir arkadaş çevrem oluvermişti. Burak a baktığımda sarılmamam için kaşlarını çatmıştı ve bende açıkçası o cesarette bulunamazdım. 

   Bardan çıktığımızda Dağhan gülümsüyordu. "Kızım sen salak mısın?" dediğinde direk "Haa?" dedim."Her şey senin özgüvensizliğinden oluyor. Olaylara izin ver ve pişman olma." dedi. Arabaya bindiğimizde ikimizde konuşmadık ve marketin orada indim. Ulan marketçi babamla bir dertleşse var ya babam her bokumu öğrenir. "Çok teşekkür eder,m her şey için Dağhan. Bu gece bana katlanmak zorunda kaldın gerçekten sabırlı bir insansın. " dedim .Elimi tuttu ve gülümsedi. "İçini görmelerini sağlarsan emin ol herkes kolayca gelir sana. " dedi. Tekrar teşekkür ettim ve indim.

   Eve girdiğimde internetimi bilerek açmadım çünkü biliyordum dedikodu kazanı kaynayacaktı. Onun yerine duş alıp aklımı bulandırmadan yattım.

Sabah korkuyla uyandım. Rüyamda kayıkla denize açılıyordum ve kayık su almaya başlıyordu .Yardım dilenirken Burak büyük bir tekneyle geliyordu ve elini uzatıyordu. Tam elini tutacağım sırada "Sen dün gece bana kıllık yapmıştın değil mi? diyordu. Lan ne kinci çıktı buda dün geceyi hala unutmadımı? "Dün gece saçmaladım. Hadi tutta elimden çıkalım." dediğimde bana gülümsedi ve elimi tuttu. Tam çıkarken beni denizin ortasına bıraktı. Yüzemiyordum ve çırpınıp bağırıyordum ama o sadece kahkaha atıyordu. Tam bilincimi kaybetmek üzereyken uyandım. İt Burak ne olacak.

    Daha okula nereden baksan bir saat vardı ve bende uzun zamandır yapmadığım yürüyüşü yapabilirdim. Şu anlık mahallenin ağaçlarını saymaktı sporum. Buraların spor salonları çok pahalıydı ve ben onlara o kadar parayı versem bir ay aç dolaşır üzerine geceleri işe çıkmak zorunda kalırdım. Yok yok şu anlık ağaç sayarak  yürümek bence de en güzeliydi. 

  Eşofmanlarımı giyip kulaklıklarımı takınca evden çıktım ve yürümeye başladım. Havaya gireyim diye hareketli şarkılar açtım ve hızlı hızlı yürümeye başladım. Anam ne güzel oluyor lan bu ikili. Tüm dertlerim sanki bir ağaç kovuğuna bırakılıyor gibi. Hihhihi şu Kıvanç Tatlıtuğ değil mi? Sallama kızım o olsa tek mi olur? Bizim halkımız ünlülere spor yaptırmaz. Bir fotoğraf çekilek Kıvanç Bey aman ihtiyacınız mı var sanki? Ay benim kocam yüz kilo mutfaktan salona yürümez diyenler mi dersin Kıvanç oğlum bu foturafımızı çek bakam lar... Tamam spor konusuna değmişken bende az utanmaz değilim. Küçükken ünlüler sıçmıyor sanardım. Çok saçma geliyor şuan. 

  Duraktan dönüp arka caddeye geçtiğimde Burak ı gördüm. Bir küçük kızın elinden tutmuş gülümseyerek yürüyorlardı. Lan Burak ın çocuğu mu varmış? Ay annemlere nasıl açıklardım bir dul çocukluyla birlikte olduğumu? Ay Aslı nında mı haberi yoktu acaba? Olsa herhalde bana söylerdi. Ay neyse kafamı indireyim de görmesin. Ya valla eve gideyim gusül abdesti alacağım. Ulan ne zaman birine takılsam ya gıcık kuzeni çıkıp işi boklar diğerine takılırım çocuğu çıkar. Yok bu şans falan değil düpedüz cünüplük. Acaba sayılar mı yanlış ki benim? Of ne diyorum ben ya? Uza kızım şuradan da sayılara sonra bakarız. "Bak Eslem kim varmış burada?" dediğinde kafamı kaldırdım. Valla yüzsüz olmayagörsün bir adam. Eski kayınvalidesini bile tanıştırır. Ay bende ne havaya girdim ya.Sanki çıkıyoruzda adamın kızına nafaka yollatmıyorum gibi. "Burak merhaba." dedim rezilliğimi belli etmemek için. "Merhaba. Eslem Başak . Başak Eslem." dedi. Eslem bana dik dik bakınca yüzümü bayağı bir çaba sonucu gülümsetmeyi başardım. "ABİ BU SENİN SEVGİLİN Mİ?" dediğinde ben sevgili kısmını falan boşverip abi kısmında kaldım. Kız yerim senin abi diyen dillerini. Ay bir tatlı geldi gözüme bakayım. Cidden tatlı. "Yok tatlım bu bir cadı ve cadılar yalnız olur. " dediğinde gülümsedim. "Süpürgeme dikkat et sonra bir yerine falan batar karışmam." dediğimde Eslem kahkaha attı. "Bana da cadı diyorsun şimdi benimde mi sevgilim olmayacak?" dediğinde ben otuziki diş sırıttım. "Tatlım senin zaten sevgilin olamaz. Ben varım ya." dediğinde Eslem yüzünü buruşturdu. "Ben okuldaki Eymen e nasıl diyeceğim bunu?" dediğinde kahkaha attım. "Eymen i göster sen bana ben söylerim." dediğinde ancak bir abi Burak kadar kıl olabilir dedim. Ay iyi ki abim yok ya. "Naber Başak?" dedi ciddiyetle. "İyi sabah erken diye yürüyeyim dedim." dediğimde bana baktı ve cebime uzandı. "Spor ve sigara. Çok yanlış." dediğinde gülümsedim. "Bizde kahvaltı etmek için çıkmıştık. Sende bizimle kahvaltıya katılmaz mısın?" dediğinde tipime baktım. Ormanda geyiklerle saklambaç oynamış gibiyken bu haksızlığı kendime yapamazdım. "Teşekkür ederim ama eve gitmem gerek. Uygun değilim kılık olarak." dedim. "Biz Van kahvaltıdayız.Üzerini değiştir gel. Beraber geçeriz okula." dediğinde dedim bugün unutmuş gibi devam ediyor hayırdır. Bunu da kabul etmezsem cidden dediklerinde haklı çıkaracağım. "Olur o zaman orada görüşürüz." dedim. "Tamam o halde." dedi ve ayrıldık. 

    Eve gelirken kendi kendime kahkaha attım. Lan valla senaryo yazmakta üzerime yok ya. Hemen yapıştırdım dulu ve rahatladım. Ya yeminle damarlarıma işlemişti bizim akrabaların haset iç sesleri. Evden çıkarken annemden azıcık para tırtışladım ve öyle çıktım. O ne öyle ben yiyeyim taksitli çek Burak falan olmaz yani.  

  Van kahvaltısına geldiğimde Burak ve Eslem kahvaltı ediyorlardı. Uzaktan o kadar tatlılardı ki Burak ı daha önce böyle içten gülerken görmemiştim. Ailesinden hiç bahsetmemişti. Aslına bakarsan ben Burak hakkında hiç bir şey bilmiyordum. "Afiyet olsun." dedim gülümseyerek. Burak ayağa kalktı. "Gel Başak. Hoşgeldin." dedi ve yanında bana yanını işaret etti. Eslem tam karşısında oturuyordu. Aslında bende Eslem in yanına oturabilirdim. "Pardon bir tane daha rica edebilir miyiz?" dediğinde ona bakakaldım. Bana sormamıştı bile. "Merhaba Eslem ." dedim. "Merhaba." dedi ve gülümsedi. Ön dişlerinin olmamasına bakılırsa yedi veya sekiz yaşındaydı. "Nasılsın?" dedi Burak bana." İyiyim sen?" dedim ama gergindim dün gecenin konusunu açacak diye. "Bende iyiyim. " dedi ve bana kaygılı bir gülüş attı. Neden bu şekildeydi anlayamıyordum.

   Telefonumun mesaj sesi yakılanınca çıkardım ve baktım. Aslı ydı.  Egemen ve kendinin fotoğrafını atıp altına günaydın yazmıştı. Bu kız manyaktı ya. Whatsap resimlerimde Egemen in yataktaki halleri olunca garip görünüyordu karşıdan.Egemen e takıkmışım gibi ıyy. "Dünkü dallama mı?" dediğinde kafamı kaldırdım ve kaşlarımı çattım. "Dallama ne abi?" dedi Eslem. "Açıkla şimdi bakalım." dedim. "Canım dallama böyle sümük gibi yapışan erkeklere denir. " dediğinde "Burak!" dedim. Eslem kıkırdadı. "Başak ablaya mı yapıştı?" dedi Eslem kıkırdayarak. "Bak kız bile anladı. Evet ama Başak ablanda istekli herhalde." dediğinde çatalımı ona doğrulttum. "Burak senin bu yaptığına ne denir biliyor musun?" dedim. "Ne denir? Çocuk sana yavşayınca suç yok ben dallama deyince mi işler değişiyor?" dedi. "O bana yavşamadı. Sadece kibarlık yaptı. " dedim savunmaya geçerek. Aslı ve Berrin ikinizide keseceğim. "Ne kibarlığı ya? Yapmasın. Ben eve bırakacağım dedim. Hem sen neden benim gidip gitmeyeceğimi sorguluyorsun ki? " diye sinir patlaması yaşadığında "Burak herkes bize bakıyor sesini kısar mısın?" dedim. "Baksınlar. Umrumda değil. Arabada da elini tutmalar öpmeler falan. " "Öpmedi abartma. Bir dakika sen nereden biliyorsun ki?" dedim. Gelmiş miydi? "Ben sana bir şey yapabilir diye düşündüm. O yüzden geldim." dedi direk. "Burak adam sanki içerden yeni çıkmış tecavüzcü. Alt tarafı oda bizim yaşlarımızda birisi. " dedim. Varlığını unuttuğumuz Eslem in dediği şeyle ben olduğum yerde kaldım. 

  "ABİ SEN BAŞAK ABLAYA MI AŞIKSIN?" 

HAYALLER XXL HAYATLAR XXSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin