" SEN BANA AKLIMI KAYBETTİRECEKSİN.EGEMEN İ O PİS BARDAN KURTARMAYA GİTMİŞTİM AMA SENİN YANLIŞ ANLAMAN SAYESİNDE HESABIM YARIM KALDI."
Ona bu kadar önyargılı davranmam için bir sebep yoktu ama neden böyleydim anlayamıyordum. "O kadın sana öyle gel deyince birde ..." "Bar sürtüklerini bilmiyor musun güzelim? Ben sana bir söz verdim ama sen sanki ben bildiğin sokakta karı avına çıkmışım gibi davranıyorsun." dediğinde tiz bir kahkaha attım. "Özür dilerim. " dediğimde onunda hatları yumuşadı. Sıktığı kolumdan elime kaydırdı elimi tuttu ve beni odasına sürükledi.
Beraber yatağa yerleştiğimizde düşünmekten uyuyamıyordu bende onu seyretmekten. "Burak benim sır tutabileceğimi düşünüyor musun?" dediğimde yüzüme baktı ve kafasını salladı. "Bana anlat. Kendini yiyip bitiriyorsun ve bende seni üzüyorum. Bilirsem üzerine gelmem." dediğimde bana dikkatle baktı. "Ben bağımlıyken çok dostum vardı ve bırakınca da o dostlar birden düşmana dönüştü. O benimleyken büyükler devreye girmemişti ama o partide ne dediyse hepsi benim üzerime çullanmaya çalıştılar. Amerika dayken de üç beş ziyaretçim oldu ama buraya gelince bildiğin geldiğim duyuruldu ve ben senin günahın olmadığı halde hedef olmanı istemedim. Benden çevremi kullanmamı ve bu işe girmem için yapmayacakları şey yok güzelim. Bende farkındayım seninle normal çiftler gibi gezip tozamadığımı ama seni çok uzak tutmak istedim." dediğimde ona sığındım. "Yanındayım. Gezip tozmasak ta olur." dediğimde bana düşmanıymışım gibi baktı. "Aslı az daha o dünya ya adım atıyordu." dediğinde Sarp ın söyledikleri zihnime doluştu. "Aslı yı o gün öylece bırakmamışlar." dediğimde hafifçe gülümsedi. "Onu Sarp ın kurtardığını biliyorum." dedi. Şaşırmıştım. Hiçbir şey söylemedim. "Sarp iyi biri." dediğimde onayladı ama ağzını açmadı.
"Seni ilk gördüğümde okula başlamıştınız.Bende onun mezarını ziyarete gelmiştim. Ömer okula çağırmıştı. Ondan başka kimse bilmiyordu Türkiye de olduğumu. Senin yan bankında oturuyordum ve sende kulağında kulaklık 'Bir tek ben değilim' diye bağırıyordun. Önce deli sandım ama sonra kulaklıklarını gördüm ve sana gülümsedim. Beni görmüyordun tek odaklandığın şarkıydı ve Ömer gelince elin ayağın dolandı. Seni tanımıyordum ama Ömer e olan bakışlarını tanıyordum. Seni Ömer e sorduğumda tanımadığını söyledi." dediğinde şaşırmıştım. O beni bir sene önce görmüştü bense farkında değildim."Bilmiyordum hatırlamıyorum." dediğimde gülümsedi ve burnunu burnuma yanaştırdı. "O gün senin o bakışlarını gördüğümde senden nefret etmiştim. O temiz bakışlarınla beni olduğumdan daha kirli hissettirmiştin. " dediğinde çıplak göğsünde elimi dolandırdım. " Bilsem bakmazdım ki seni üzecek olmak beni de üzerdi.Bana onu anlatır mısın lütfen." dediğimde gözlerini kapadı ve beni göğsüne çekti. "Uyuyalım güzelim." dediğinde zamanı olmadığını anladım ve gözlerimi kapadım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Berrin çek çek iki üç poz daha al inkar eder bunlar." Ömer in sesi geliyordu ve gözlerimi açtığımda Berrin ve Ömer bizim fotoğrafımızı çekiyorlardı. "Napıyorsunuz siz?" dedim ama vaziyete baktığımda utançtan ölüyorum sandım.Burak benim boynuma kapanmış uyuyordu ve ben onlara konuşunca kendiyle konuşuyorum sandı. "Güzelim kıpırdama.Aklım başka şeylere kayıyor." dediğinde onu dürttüm utançla. "Ömer ve Berrin burada." dediğimde Burak gözlerini açtı ve benim üzerimde olan yorganı kafama kadar çekti. "Ulan Ömer bir gün cidden seni sikeceğim. Yatak odamızda ne işin var?" dediğinde Ömer ve Berrin sırıtıyordu. "Yengemin olduğunu bilmiyordum." dediğinde yüzümü ekşittim. "Yengem deme bana ne kıro bir laf o be?" dedim."Evet lan Başak benim sevgilim ve çıplağız çıkın dışarı." dediğinde ben kafamı yastığa gömmek istedim. "Amma hızlısınız be." diyen Ömer kapıyı kapatıp çıktıklarında Burak a çemkirdim. "Neden çıplağız dedin ya şey yaptık sanacaklar." dediğimde çenemin kenarını öptü. "Yakında oda olacak güzelim." dediğinde gözlerimi yumdum. "Burak daha birbirimizi tanımıyoruz ve ben onu yapmak istemiyorum." dediğimde kahkaha attı. "Hazırlayacağım seni ." dediğinde dudaklarıma dokunuşlar bırakıyordu. "Ya evlenmeden olmaz dersem?" deyip kahkaha attım. Onun gülüşü silinince benimde silindi. Anlaşılan evlilik konusu kesin sınırıydı. Zaten bende onunla evleneceğimi düşünmüyordum. "Şaka yaptım hem kim ilk sevgilisiyle evlenir ki?" dediğimde aynı zamanda yataktan kalkıyordum. "Evlilik ciddi bir mesele.." deyip devamını getiremediğinde ona döndüm ve hayal kırıklığımı saklamak için gülümsemeye çalıştım. "Korkma başına kalmayacağım ve seninle evlenmeyeceğim." dedim. Banyoya girince ağlamamak için kendimi sıkmayı bırakmıştım. Ben evlilik meraklısı falan değildim ama o kadarda evliliğe soğuk baktığını belli edip canımı yakmasa olmazdı değil mi? Yüzümü bir kaç defa yıkadıktan sonra çamaşırlarımı aldım elime. Üzerimi giyinip saçlarımı açtığımda yüzümde makyaj olmaması benim yararımaydı ve gözlüğümü de takınca hazırdım. Burak bazen beni o kadar çok kırıyordu ki benim duygularım şeffafmış gibi davranması gözümü daha da korkutuyordu.
