Bana muhtemelen deli diyeceksiniz size söyledikten sonra ama ben yinede kendime engel olamayacağım. Aslında Sarp ın gerçeklerini öğrendikten sonra ne kadar inkar etsem de hayatını ve sonrasını merak ediyordum. Burak hayvanı beni hedef görmeseydi belki de şuan dostuydum. Vay bende ki özgüvene satışa bak sen beş dakikada. İçimden geçen şeyi söylemekle aptal durumuna düşebilirim ama yapacak ta bir şey yok.
"Açım ve çimlere serilip insanlar gibi değilde diğer canlılar gibi otlanmak istiyorum." dedim. Yüzüme öyle bir baktı ki bence de yanlış fikir demek için hazırlanacaktım. "Al benden de o kadar." dediğinde kahkaha attım. "Ne gülüyorsun kızım?" dedi. "Otlanalım o zaman." dedim.
"Kızım sen günde kaç öküz yiyorsun? Masayı silip süpürdün ." dediğinde parmağımı boğazımdan azıcık ittim lokma boğazımı yırtmadan gitsin de nefes alayım diye. "Ne var be açım." diye çemkirince cidden içten bir kahkaha attı ve bende ağzım doluyken güldüm.
"Annen o kadar mütevazi ve tatlı bir kadınken sen çirkef halalarına falan mı çektin?"deyince kafamı salladım. "Ortanca halam dan annem nefret eder ve benim çoğu huyumu ona benzetir." dedim. "Desene benim ki on ikiden isabet etti." dedi. "Her şey için teşekkür ederim Sarp." dedim .Tam koluna dokunacakken elimi geri çektim. "Sonumun mahkeme de bitmesini istemem." dediğimde bir kahkaha daha attı. "Beni ellemek mi istiyorsunuz ben mi yanlış anladım Başak hanım?" dedi muzipçe. "Elimi kesecektim neredeyse bu nasıl bir istek?" dedim. Saçlarımı karıştırdı ve beni beklemediğim bir nada göğsüne çekti. O kadar içten bir sarılmaydı ki eğer beni kandırmak istese sır bu sarılma için kanabilirdim.
Çimlere yayılmıştık. O benim karnımda yatıyordu ve bende patlayan şeker atıyordum ağzıma. "O ne?Bana da ver bakayım." dedi. "Aç ağzını." dedim. Kaygısızca açtı ve bende tüm paketi boşalttım. "Ağzımda savaş var."dedi ve patlamasını sabırla hissetti. "Hiç yemedim deme bana." dediğimde bana dikkatle baktı. "Hihihi fakir şekeri ." dedim ve bir paket daha attım ağzıma. "Aslında benim kızlar bununla kalp krizi geçirirken bende..." Ağzına hafifçe vurdum. "Fantezi dünyanı kendine sakla." dedim. "Minik kuzenlerimden bahsettim. Sen ne sanmıştın?" deyip kahkaha atınca kafasını ittim kucağımdan. "Kalk kalk sinirimi bozuyorsun!" diye çemkirdiğimde bileklerimi tuttu ve beni zapt etmeye çalıştı. "Çok güçsüzsün sana savunmayı öğretmem gerek." dediğinde kaşlarım hayretle kalktı. "Beni kankin gördüğünü düşünmüyordum. " dediğimde o kaşlarını kaldırdı. "Zaten kankim değilsin ki." dedi. Yüzüm kızarmaya başlayınca gözlerime bakarak sadece gülümsüyordu. Neyinim diye soramıyordum. "Çaylağımsın ve ben seni kendine güvenen bir bayan yapmadan bırakmayacağım." dedi. Neden bilmiyorum ona ansızın sarıldım. "Biliyorum." dedim. Neye biliyorum dediğimi aslında ikimizde bilmiyorduk ama hoşuma gitmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sarp ile geçen güzel günümüzün ardından telefonlarımızı alıp kendimizi nasıl kaydedeceğimizi düşünmeye başladık. O hemen yazmıştı ama ben kendimi nasıl yazacağımı bilemiyordum. *Okuldan Başak.* İyi oldu sanki. Bana telefonumu uzattığında bende ona verdim onun kini .*SEXY SAVİOR* Kahkaha attığımda onun suratı büzülmüştü. "Okuldan Başak ne kızım? Komşunun sevimsiz çocuğu falan yazsaydın da olurdu." dediğinde bende ona çemkirdim. "Seksi kurtarıcım ne acaba? Ben biri görse nasıl açıklarım?" dediğimde bana parmağını doğrulttu ve tehdit etti. "O isim değişirse seni keserim. "dedi. Telefonunu bana uzattığında kahkaha attım. *SEXY VİCTİM.* Yazıyordu. "En azından seksiymişim." dediğimde yine saçlarımı karıştırdı ve beni evime bırakmak için hareket ettik.
