"Başak." adımın seslenilmesiyle o tarafa döndüm ve karşımda Melek diye tabir edilen Azra yı görmemle dikildim eğildiğim raftan. "Efendim." dedim. "Seninle konuşmamız gerektiğini düşünüyorum." dediğinde yanlış oldu sanırım sen değil Burak ın gelmesi gerek demedim. Daha o kadar aşağılarda değilim. "Evet dinliyorum." dediğimde dediği şeyle keşke demeseydim dedim kendi kendime.
"BURAK SANA SÖYLEYEMİYOR AMA BEN SENİN DAHA FAZLA ÜZÜLMENİ İSTEMEM. BİTİRMEK İSTİYOR ONA YOL VER."
Ya ne dediğini bilmiyordu ya da beni aptal zannediyordu. Burak bu şekilde korkak bir insan değildi ve bana bir şey diyecekse bunu kendi hallederdi başkalarına sığınmazdı. Onu bu kadar olsun tanıyordum. Hem göndereceği son kişi bile olamazdı Azra. Onu karıştırmayacağını adım gibi biliyordum.
"BUNU BANA BURAK SÖYLEYEBİLİR. SİZ ARAMIZDAKİ MEVZUDAN UZAK DURURSANIZ ÇOK SEVİNİRİM." dedim gayete üslubumu bozmadan. Sonuçta o Burak ın hayatının geçmişiydi ama benim hayatıma karışması gerekmiyordu. Bana yaklaştı ve sevimli suratını dibime kadar getirdi. "ÇEK O ELLERİNİ BURAK IN ÜZERİNDEN BANA BULAŞMAK İSTEMEZSİN." dedi. Heh şöyle sadede gel diyesim geldi ama yinede susup gülümsedim. "SANA MI SORACAĞIM?" dedim. Tam kolumdan kavradı ama kolumu çekip kurtardım ondan. "BAŞAK EĞER BU SAVAŞI BAŞLATIRSAN SAĞ ÇIKAMAZSIN!" dediğinde sinirle ben kavradım kolunu. "SEN BANA ZARAR VEREMEZSİN!" dedim ama birden kedi gibi mayışmaya canı yanıyormuş gibi davranmaya başladı. "ÖMER İLE ÖPÜŞTÜĞÜNÜ BURAK A SÖYLEMEYECEĞİM BAŞAK LÜTFEN KOLUMU BIRAK!"
Ne dediğini anlamamıştım tam sen ne diyorsun diyecektim ki ben kolumdan kavrandım. Kim olduğuna dönüp bakarken Burak bana öyle nefretle bakıyordu ki canım yandı. Bu yalana inanacağını düşünmüyordum ama yine de boğazımdaki ılık acı sıvısına engel olamıyordum. "YALAN SÖYLEME!" diye çemkirdim ama Burak beni sürüklemeye başladı.
"Kütüphane burası gençler sessiz olur musunuz?" dedi danışman ama Burak sadece ters baktı. Bahçeye doğru giderken canımı bu kadar yakması içimi acıtıyordu. Ortalık yerde kavga etmeyecektik değil mi? "Burak yeter canım yanıyor ve rezil oluyoruz." dedim ama beni takmıyordu. Kampüsün uzak köşesine gittiğimizde kolumu bir paçavraymış gibi savurdu. "Anlat!" diye bağırdı.
"Neyi anlatayım Burak inandığını söyleme bana !" diye bende bağırınca iş çığırından çıktı. "Ömer in evindeydin lan Azra yalan söylemez!" dediğinde gözlerimi kapattım ve gerçeği kabullenmeye başladım. O benden vazgeçmişti ve şuan ben neden çırpınıyordum? "SEN BENDEN VAZGEÇTİN BURAK!" diye içimdekileri aktardım. Etrafımda resmen tur attı. "Hah saçmalık bu. Sen Ömer ile .." "Azra yalan söylüyor." dedim ama kafasını salladı. "Azra neden tanımadığı bir insana iftira atsın hemde.." dedi durdu. Gözlerimden nefret ettiğim yaşlara akarken ben tamamladım. "Hemde bir zamanlar sevdiği çocuk ile değil mi Burak?" dediğimde Burak cevap vermeden Ömer in sesini duyduk.
"Burak bırak Başak ı!" dedi ve benim önüme geçti. "Ömer sen karışma bu bizim meselemiz." dedi Burak ama Ömer ondan daha sinirliydi. "Başak senin savurmalarına dayanamıyor görmüyor musun? Mutlu olmayı hak ediyor o.Senin saçma eski kız arkadaşının oyuncağı olmayı değil." dediğinde Burak Ömer in boğazına yapıştı. "Sana ne lan?Sen Başak ı neden benden ayırmak için uğraşıyorsun? Gözün mü var onda?" dediğinde Ömer benim elimden tutmaya yeltendi ama Burak bir yumrukla onu sersemletti. "Uzak dur ondan!" dedi ve bana yaklaştı. Keşke yaklaşmasaydı keşke kurmasaydı son kurduğu cümleyi ama ağzından çıktığı anda yıkılmak eylemini tam anlamıyla yaşadım.
"SANA İNANMIYORUM BAŞAK.HAYATIMDAN ÇIK GİT!"
Şunu biliyordum ki artık Burak la hiç bir zaman eskisi gibi olamayacaktık. Bu sözlerden sonra arkadaş bile kalamazdık. O bütün köprüleri ona döneceğim yolları gelmemem için kendi elleriyle yıkmıştı. Bir aşk,bir gelecek,bir varoluştan yokluğa geçiş,birken parça parça olmayı yaşamıştım aynı anda ve karşımdaki adamın şuan suratının aynı eskisi gibi sapa sağlam durması acıtmaktan çok insanları tanıyamamanın eksikliğini çağrıştırıyordu. Oyun bitmiş herkes hayatına kaldığı yerden devam etmişti bense bomboş, bomboktum tam anlamıyla.
O günden sonra okula bir süre gitmedim ama her dersten devamsızlığıma da dikkat ettim. Sonuçta ben bursluydum ve benim her şeyim gözetim altında olmalıydı. Evde pineklerken anneme o kadar çok ihtiyacım vardı ki bilse eminim koşardı ama ona hiç bir şey demedim. Babam ile orada kalıyorlarmış bir süre daha ve eğer babamın işleri yolunda giderse oradan dönüm işi tarla alıp ortasına ev yapacaklarmış ve babamla çiftlik tarzı bir yer yapmayı düşünüyorlarmış. Eğer onlarda giderse ben ne yaparım? Bana faturalar için ve mutfak için bir miktar para yatırdılar ve ek olarak harçlığıma zam yaptılar. Babam sigara içtiğimi bildiği için sanırım fazladan para atmış. Yerim ya adam . Tabi ben ne yaptım? Mutfağa ayrılan paranın büyük bir kısmını içki ve sigaraya yatırıp kendimi boşluğa bıraktım.
Aslı ,Berrin ara ara Ömer gelip yaşıyor muyum diye kontrol ettiler ama merak etmeyin intihar benim kalemim değil. Canım bir kere çok yanar benim ben o acıyı düşünüp oturur oturur ağlarım ölmeden önce. Bilgisayarda sürekli "I'm not the only one." çalıyor ve ben deli gibi eşlik ediyorum. Çok güzel bir şarkı ne yapabilirim? Ama artık kendimi toplayıp okula dönmem gerek. Zaten batırdığım dersleri çıkarması bir ay ve inşallah quiz yapmaz hocalar o zamana kadar. Zaten bursluysan senin sorunun falan olamaz. O sınavların hepsi AA olmak zorunda. Lan ben bursu kaybetmeyeyim de daha hiçbir şey istemiyorum.
Akşam sırf kıskançlıktan o orospu Azra nın instagramına baktım. Kaltak daha üç gün önce açmış ve hemende Burak la fotoğraf koymuş. Bak bak düştüğü nota bak kaltağın: "HERKES GİDER ,HER ŞEY SON BULUR AMA AŞKIMIZ KALDIĞI YERDEN DEVAM EDER." Lan ben Sarp a sorayım bunlar acaba Bağcılar da falan hiç oturmuşlar mı? Kız o kadar apaçi bir paylaşımla yüzündeki kuğul görüntüyü de mahvetti gözümde. Dur lan Burak ta hesap açmış mı? Oh yok rahatladım. O kızın sözüyle açsaydı işte intihar sebebim olurdu.
Kapı çalınca kalktım ve sürüne sürüne gittim. Kapıda Ömer i tek başına görmeyi beklemiyordum. "Ömer?" dedim . "Bu ne hal kızım ya kalk konsere gidiyoruz." dediğinde bir şaşırdım. "Kim ne konseri?" "Berrin annesiyle haftasonu için yurtdışına çıktı. Bende düşündüm ki seninle gideriz. " dediğinde kafamla onayladım ama hiç gidesim yoktu. "Ya sen gitsen ben.." "Kalk kızım ya ne miskinsin!" dedi ve içeri geçti. "Hadi sen hazırlan.Oha oha bu kadar içkiyi sen mi içtin?" dediğinde baş parmağımı olumlu anlamda kaldırdım. "Manyaksın yemin ederim. Burak ta manyak." dediğinde durdum. "Neden?" "Haberin yok mu iki hafta sonra nişanları var." dediğinde bunu bekliyordum aslında. Yani bir şeyler olmasını bekliyordum ama bu kadar erken ve evlilik kararı olmasını beklemiyordum. Mutsuz muydum ? Evet ama ilk güne oranla canım daha az yanıyordu. O kadın yalanıyla resmen Burak a sahip olmuştu. Kadının yalanından çok aslında içimi yakan Burak ın buna inanmasıydı. Ne bana inanmıştı nede Ömer e. Ömer öğrendiğinde ortalık karışmıştı ama Burak ne ona ne de bana inanmayı tercih etmemişti. O sadece Ömer e küfür edip ağzını burnunu dağıtıp gitmeyi ve Azra nın kollarında iyileşmeyi tercih etmişti. Berrin ve Aslı böyle bir şeye ihtimal bile vermemişti. Berrin benim haketmediğim bir dostumdu ve Ömer i benim yanıma bırakırken tereddüt bile etmiyordu. Ömer ve benim imkanım yoktu. Onun artık kardeşten başka bir şey olmayacağının bilincindeydim. Oda bu durumu başka şekilde kabul etmiyordu bunu anlıyordum.
Ömer ile Sıla konserine gitmiştik ve tüm gece deki gibi eğlenmiştik. Ömer mükemmel bir dosttu. "Çok eğlendim çok teşekkür ederim." dediğimde sırtımı sıvazladı. "Başak bu olanlarda birazda benim payım var sana çok zarar verdim." dediğinde anlamadım ne demek istediğini. "Ömer ne diyorsun sen hep bana yardımcı oldun." dediğimde omzumdan tuttu ve derin bir nefes aldı.
"BAŞAK AZRA NIN YAŞADIĞINI BİLE BİLE SENİN BURAK LA OLMANA İZİN VERDİM."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALLER XXL HAYATLAR XXS
Chick-LitBİLİYORUM ÇOĞUNUZUN DÜĞÜNLERDE İÇİNCE SAPITAN VE SÖYLEMESİN DİYE DUA ETTİĞİNİZ AMA İYİ GÜNÜNÜZDE OLMADIĞINIZ KUSURLARINIZI ORTAYA DÖKEN PİSLİK AKARABALARINIZ VAR.WHATSAPP DURUMUNUZU TAKİP EDİP BABANIZIN YANINDA SIRF İBNELİK OLSUN DİYE AŞIK MISIN Hİ...