Arkamı döndüğümde Burak bana otuz iki diş sırıtıyordu. Sinirden ne var der gibi kafam salladım. Güldü ve beni güldürecek cümleyi sarfediverdi.
"YİNE BERABER UYUYACAĞIZ."
"Beraber falan uyumayacağız." dediğimde suratı düştü ve bana doğru gelmeye başladı. Onun bu halini gördükçe nasıl yaklaşmam gerektiğini kestiremiyordum. İyi mi davransam yoksa ona yakışmayan şeyleri yaptığı için azarlasam mı ona yanlış yapmış olurum bunu bilmemek beni ürkekleştiriyordu.
Belimden tutup bana sarılınca ona daha fazla karşı koyamadım ve bende karşılık verdim. "Burak beni çok zora sokuyorsun." dediğimde daha fazla sarıldı. "Sen sanki beni kolayda bırakıyorsun da." dediğinde bende ona son kez sarılır gibi sarıldım. "Daha iyi misin?" dediğimde kollarının belime tekrar yerleştirip geri çekildi. Göz gözeydik ve eskisine oranla daha kendinde duruyordu. "Başak." dedi ve elini kaldırıp çenemi kavradı. Başparmağının etli kısmıyla dudağımın kenarını okşarken ona karşı koyamayacağımı biliyordum ve öpmemesi için yalvarabilirdim. "Burak ne olur bunu yapma. Bu defa senden kurtulamam." dediğimde dudakları kıvrıldı ve dudaklarıma yöneldi. "Sana acımayacağım çünkü seni kendime sakladım. Sen tamamıyla benim olacaksın ve ben seni bir daha bırakmayacağım." dedi. Bu ona karşı son direnişimdi. "Sen beni bırakınca tekrar eski Burak oluyorum .Hiç vicdan azabı çekmiyor musun ?" "Sen o kızla nişanlanacaksın !" dedim son bir sinir kırıntımı kendime örtü olarak çekerek. "Benim ağzımdan duydun mu güzelim bana cevap ver." dedi sakin bir tonda. "O kız herkese ilan ederken sustun ama. İnstagram daki fotoğraflar neydi peki? Çıldıracağım ya." diye çemkirince dudaklarını boynuma kapadı. "Benim vahşi sevgilim." dediğinde onu ittim. "Beni delirtiyorsun." dedim. "Bende delirdim beni anladın mı? Ömer le adının yan yana geçmesi bile beni delirtiyor. Biraz olsun beni anladın mı?" dediğinde ona daha da sinirlendim. "Sen hissetmeden bile bana acı çektirmeye bayılıyorsun!" dediğimde ciddileşti. "Hissetmediğimi nereden çıkarıyorsun?" "Hissediyor musun?" dedim gözlerimden yaşlar boşalırken . "Bu gece sana kullanmadığımı söylersem beni eve almayacaktın. Dokunmadım ben onlara bir daha. Günlerdir sensiz uyuyamıyorum. " dediğinde göğsüne vurdum. "Beni korkuttun gerizekalı. " "Birtanem. Azra ne yaşadığını tam anlatmıyor ve ben eski koyun gibi onun dediğini yapan adam olarak kalırsam zamanla alışacak. Onu ürkütmemem gerek." dediğinde arkam döndüm. Bunları bana da söyleyebilirdi. Arkamdaydı ve bana sımsıkı sarılıyordu. "Söyle bana sana karşı hislerim olmasa Azra nın kollarına atlamaz mıydım? Ona dokunmadım bile. " dediğinde ona döndüm ve sımsıkı tekrar sarıldım. "Ben Ömer le.." "İnanıyorum. O gün sinirle patladım ama sana inanıyorum güzelim sen öyle bir kız değilsin." dediğinde kafamı kaldırdım. "O kızın önünde paramparça ettin beni. " dedim yine sinirleniyordum. "Öyle yapmasam sence yer miydi?" dediğinde güldüm. Ayarımı bozmuştu bu manyak benim. "Başak benim ol sevgilim. Korkutma beni." dediğinde gözlerine baktım ve orada bana ait olan sevgiyi gördüm. Onu seviyordum. Beni seviyordu. Bunu hissedebiliyordum. "Benim istediğim şey sadece sensin. Sana hapsolmak istiyorum. Bana hapsolmanı istiyorum." dedi irademi son nebzesine kadar kullanarak.
Elimi kaldırıp yüzünde gezdirdim. "Bunun sonu yok Burak." dedim. "Olmasında zaten güzelim. Bana böyle hep istekle bak." dedi saçlarımı yana çekti. "Benim ol yalvartma artık beni. " dediğinde gözlerine baktım ve sonunu düşünmeden dudaklarına kapadım dudaklarımı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
