HAYALLER XXL HAYATLAR XXS

31-Aptal Bir Şaka

Dün gece atılan fotoğraf her şeyle dalga geçiyordu ve bir gün olacağım konum sanırım bugündü. Beynime kazımıştım o görüntüyü ve ikisinin parmaklarındaki yüzük onların parmaklarına deģil benim yüreģimi sıkması için takılmıştı sanki. Bundan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı. ASLA.
Telefona uzun bir süre bakınca Berrin elimden aldı ve baktı. "İnanamıyorum hayvan ya bu çocuk!"dedi sinirle. "Ne oluyor Berrin kim hayvan?"diyen Ömer şaşırmıştı. "Burak ve o kız nişanlanmış ."dediğinde ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Ömer telefonu kendine çevirtince kahkaha attı. "Hahaha anlamadınız mı bunu? Bu bu zamana ait degil ki. Fotoğraftan telefona çekilmiş ."dediğinde telefonu tekrar aldım ve inceledim. Evet fotoğraftan çekilmiş bunda ne var ki? "E bunda ne var?"dediğimde Ömer gülmeye devam etti. "O nişanda bende vardım. Azra gitmeden önceki nişan o. Burak ın sakallarına baksana . Yok.Mala döndün diye az dalga geçmemiştim."diyen Ömer direksiyona vurdu. İçim bir anda o kadar rahatladı ki derin bir nefes alıp arkama yaslandım. "Yalnız kızlar sizin gibi çakal bir grupta bhnu yediyse kimler yemiştir."dediğinde Berrin benden önce omzuna geçirdi."Sus yola bak sen."dediğinde elimde olmadan gülümsedim.
İzmir de otele geldiğimizde para ödemedik. Ömer in annesinin arkadaşınınmış. Ne kadar ısrar etsekte almadı. Zaten o kadar lüks bir yerdi ki bizim kıçı kırık buruşuk öğre ci harçlıklarımıza mı kalacaklar dedim içimden. Ömer ile Berrin bir oda tuttular. Aslı ile ben bir oda tuttuk. Sarp kendi başına tuttu zaten. Aslı ile Sarp mükemmel durduklarını biliyorlar mıydı acaba? Yada farkettirilmeye ihtiyaçları var mıydı?Neyse burada gün boldu. Yapardım bir ibnelik nasıl olsa.
Odamıza çıkınca Aslı ile devrildik yataklara. İkimizde tavanları seyrederken Aslı birden konuşmaya başladı. "Sarp bana tuhaf davranıyor. Ne desem alınıyor. Etek boyutumdan tut erkek arkadaşlarıma bile burnunu sokuyor. Bence o bu sahiplenme işini çok abarttı. "Dediğinde sesimi çıkarmadım. Aslı yı biraz tanıyorsam oda Sarp a karışmış Sarp sinirlenincr kapana sıkışıp bunları bahane etmiştir.Arkadaşımı tanımam yetiyor bazı şeyleri anlamam için. "Hoş çocuk ama."dediğimde bana döndü tavana bakmaktan vazgeçip ve içindekini attı. "Allah sahibine bağışlasın."dediğinde bende ona döndüm. "Neden içinin istemediği şeyler söyleyip kendini huzursuz ediyorsun?" "Başak ben ilkimi Egemen e verdim ve Sarp benim gibi bir kızı hak etmiyor."dediğinde kaşım kalktı havaya. "Şimdi biz Burak la birlikte olduk. Ben ahlaksız bir kız mıyım?" "Hayır canım öyle demek istemedim. Yani yaşadıklarımız. .." "Aslı vazgeç kılıf aramaktan. Tamam sen yanlış kişiye güvendin. Şimdi ise ne yaşayacaksın bilmiyorsun. O yüzden bence bazı şeyleri başlamadan bitirme!"dediğimde gözlerini kapadı ve derin bir of çekti.
Balkona sigara içmeye çıktığımda telefonumda oyun oynarken çalmaya başladı. "Efendim?"dedim soğukça. "Sevgilim." Sesinin bu kadar güzel gelmesi bana verilmiş bir cezaydı. Kıyamazdım ki ben. "Hayırlı olsun Burak nişanlanmışsın . İnstagramda kız arkadaşın her yere duyurdu."dediğimde gülmemek için kendimi zor tutuyordum. "Ne nişanı ya?"dediğinde iyice üzerine gittim. "Sen beni salak mı sandın? Azra her yere duyururken sende ben nasıl olsa tatilde yapayım gitsin mi dedin? Bir daha arama beni. Seninle her şey bitti. Yoluma çıkma!"dedim ve kapattım. Nasıl olsa sinirlenip arardı. Bende şaka diye bağırır tüm gece tribini yerdim. Nasıl bir manyak olduysam artık başımızdaki bela üzerinden şaka yapabiliyordum. Yalnız şaka maka aramadı. Acaba bana çok kızdı da İstanbul a gidince mi burnumdan getirecek hayatı? Dur ya ben şaka olduğunu demeyeyim de çatlasın ben gelene kadar. Hep ben sinirleniyorum sıkıntı çekiyorum. Bu defa takmayacağım.
Sabah oldu Burak hala aramadı. Oda yoruldu bence. Neyse en iyisi akışına bırakmak olayları. Aslı nın telefonu çalmaya başlayınca yerimde sıçradım. Acaba onu mu arıyordu? " Anne?"dedi Aslı uykulu uykulu. "Ne ? Bende geleceğim."diyen Aslı kalkmış açmadığı valizi topluyordu. "Anne hayır. Geliyorum bitti. "Dedi ve kapattı. "Ne oldu Aslı?"dedim. "Ya halam ameliyata girecekmiş ve bana yeni söylüyorlar ."dediğinde onu büyüten halası olduğunu anladım. "Bende geleceğim ."dediģimde bana döndü. "Başak yapma. Şuraya eğlenmeye geldik. Bari siz eğlenin. Ben vedalaşayım giderim."dedi ve üzerine tişört pantolon giyip saçlarını tepeden topladı ve bavulunu sürüklemeye başladı. "Ben getiririm bırak."dedim ve o önümden yürürken ben çekmeye başladım bavulunu. Sarp ın kapısına vurduğunda acaba Sarp gidecek mi diye merak ettim. Kapıyı yarı çıplak açan Sarp bize elimizdeki bavula ve hazırlanmış Aslı ya baktı."Ne oldu?"dedi bavuldan gözünü çekip Aslı ya bakarken. "Halam ameliyat olacakmış. Ben İstanbul a gidiyorum. Vedalaşmaya geldim."dediğinde Sarp kaşlarını çattı. "Bende geliyorum. Tek gidemezsin ."dediģinde Aslı gözlerini devirdi. Bak ben malımı bilmez miyim? Tipe bak adamı katil eder . "Sarp gerek yok. Eğlenmene bak sen."dediğinde Sarp kolundan tuttu. "Aslı sormadım. Geliyorum ve sende beni iki dakikacık bekliyorsun ."dediğinde Aslı tam ağzını açacaktı ki Sarp elinden tutup onu odaya sürükledi. Ben otuz iki diş sırıtırken arkamı döndüm ve Ömer lerin odasına gittim. Kapıya vurunce her ihtimale karşı gözlerimi önüme indirdim . Ömer açtı kapıyı. "Ne bavulu kız ? Bize mi taşınıyorsun?"dediğinde gülümsedim. "Aslı ve Sarp gidiyor . Aslı nın halası hastanedeymiş."dediğimde gülen suratı değişti. "Yapabileceģimiz bir şey var mı?" Dediğinde hayır anlamında kafamı salladım ."Sarp yanında."dediğimde Berrin de geldi ve odalarının kartlarını alıp koridora benim yanıma çıktılar .
Sarp ve Aslı odadan çıktığında çok komiklerdi. Aslı kulaklarına kadar kızarmış Sarp ise ağzı kulaklarında ilerliyordu. Berrin ileri atılıp Aslı ya sarılınca daha net gördüm. Aslı nın utanacağı şeyler olmuş. Sonrasında Ömer sarıldı ve "Aslı emin misin bizim gelmemizi istemediğinden?"dedi. "Yok sağolun. Sarp yanımda ."dedi. Sarp bana sarıldı ve diğerlerininde elini sıktı ve Aslı ile karşı karşıya kaldık. "Canım."dedi ve bana sarıldı. "Arayacaģım. Sarp yalnız bırakma sakın. Sana emanet."dedim ve ayrıldık.
Ömer Berrin kahvaltıya inmeye karar verince bende biraz daha uyumaya karar verdim. Onlarla inip bir sigara aldıktan sonra geri çıkmaya başladım odama. Ne büyük oteldi ya burası. Koridorları bile kocamandı. Odama çok az kalmışken birden çekilmemle ne olduğunu anlamadan kapı kapandı ve duvara yaslandım.
Korkuyla karışık kafamı kaldırıp bakınca yüreğime indi sandım. "Burak?"Şaşkınlık sevinç arası bir nida kopardım ama o ben gibi neşeli değildi. "Beni arama? Beni bırak?"dediğinde sinirle kollarımı kurtarmaya çalıştım ama bırakmadı. "Buraya nasıl geldim bilemedim . Sen beni hiç mi rahat ettirmeyeceksin?"diye bağırdığında yaptığımın eşeklik olduğunu anladım. Keşke o kadar ağır şaka yapmasaydım. "Aşkım ben.."dediğimde gözlerime dikkatle baktı. "Bu saatten sonra benden gidebilirim mi sanıyorsun? Bulurum seni nereye gitsen bulurum !"dedi ve kollarımı bırakıp odada turlamaya başladı. Eşekliği yapmıştım. Şimdide telafi etmekteydi sıra. Gittim ve onun sırtına sımsıkı sarıldım. "Aşkım şaka yapmıştım ben. Bir daha aradığındada söyleyecektim."dediğimde sesim ağlamaklı çıkıyordu. " Başak bazı şeyler asla şakaya vurulmaz. Gitmek konusunda hele de sen söz konusuyken bana şaka yapma!"dedi ve kollarımı bedeninden çözdü. "Özür dilerim. Çok ileriye gittim."dedim. Onu kırmıştım. Aynı şey bana yapılsa bende delirirdim ama buraya geleceği aklımın ucundan geçmezdi.
"Ben ilk gördüğümde delirdim ama Ömer gerçeği söyledi. Bu şakayı yaptım çünkü canım ne kadar yanıyor anla dedim. Sana sırılsıklam aşıkken elimden her an kayacak olmak nasılmış anla istedim. Gündüzüm gecem sen oldun. Sensiz uyuyamıyor nefes alamıyorum ben. Ama sen ne yapıyorsun? Telefonların kapalı. Sanarsın arkadaşızda her dakika seni rahatsız ediyor muşum gibi. "Dediģimde nasıl söyledim hayret ettim. Bunlar hep içimden geçiyordu ama asla cesaret edemem diye düşünüyordum. Burak bunları dedikten sonra kollarımdan sımsıkı tuttu ve sinirle neler düşündüğünü haykırdı.
"Ben farklı mıyım? Her şeye yetmeye çalışmak birde seni her an kaybetmeden ilerlemek kolay mı? Sevmiyor muyum sanıyorsun? Tutuşuyorum lan senin için. Sen yeterki elimi tut diye gece gündüz uğraşıyorum ben ama sen hep kendi derdindesin?!"
Beni sevdiğini dile getirince dünya durdu sandım. Nefesim kesildi ve sürekli kurduğu cümleler kalbimde tekra etti. Beni seviyordu. Burak beni benim istediğim gibi seviyordu. Bu saatten sonra beni tutan olabilir miydi? O kadın aramıza engel diye sokanlara gülerdim ben. Burak beni seviyordu.
Yavaşça hiddet barınan dudaklarına uzandığımda kollarımı bıraktı ve ağır ağır işledi beni. Kendi zehriyle,sevgisiyle ,hırsıyla işledi. Yavaş yavaş ilerlerken sonunun nasıl biteceğini bildiğim için huzurluydum.
"Başak."dedi ben onun nefes alışverişlerini dinlerken. Her şey bitmiş bir çarşafa dolanmış ve birbirimizin vücutlarını dinliyorduk. "Efendim?"dedim.
"BENİ KENDİNE NASIL BU KADAR AŞIK ETTİN?"