Bölüm 15 (izahatlar 2)

177 27 5
                                    

Bu kısımda Antalya yolculuğu sırasında geçen izahatlar yer almaktadır.

"Halk arasında cinlerin musallat olması, sahiplenmesi veya uğrak olma gibi olaylar hadiseler dilden dile dolaşır. Bunların aslı nedir?"

"Ey Yahya şimdiye kadar söylediklerin bizim alemimizde de konuşulur. Allah'a c.c. ve hesap gününe inananlar insanlara yaklaşmaktan korkarlar. Biz seninle arkadaş ya da dost değiliz. Senin dilinden dökülen sözler bana geçici bir vebal yükledi. Bende bu vebalden kurtulmak için sana izahatlar için buradayım. Bunun dışında benden alacağın ne bir dostluk ne de kardeşlik vardır. Çünkü bu ikimiz içinde çetin bir azaba neden olur. Bizden bazıları iblis ile iş tutar. Onlar insana kin güder ve fitne ile kendi korkularını kapatmaya çalışırlar. Vesvese ile türlü sizin korkularınızı şekillendirir, kendi hislerini yansıtırlar. Elbette vesvese insan için tehlikelidir. Ancak insanın cin ve iblise hükmü vesvese ile kıyaslanamaz bile. Çünkü vesvese bir kulaktan ötekine ( aynı anda ikinci bir kişinin kulağına) geçmez. Sizin ağzınızdan çıkan sözler ise arşa dahi yükselir. Bir o kadar da etrafa yayılır. İşte bizler bundan korkarız. Çünkü tesirli sözlerden kaçacak yerimiz yoktur."

"Söylediklerin beni çok şaşırttı doğrusu. O tesirli sözler nedir?"

Ey Yahya gerçek şu ki, bu konuda ben de acizim. Tesirli sözler ilim gerektirir. O ilimlerden sadece sizden öğrendiğimiz bir kaç şeyden fazlasını bizde bilmeyiz. Sebebi biz bilgiyi sizin gibi işleyemeyiz. Bizim bilgimiz hamdır."

"O halde bana bildiklerinden bahset."

"Ey Yahya bu meseleleri daha iyi anlaman için sana en başından başlamak isterin. Bu şekilde meseleleri tek tek konuşmak çok uzun zaman alır. Yolumuz kısadır, zaman yetmez. Ben bu şekilde bir ay sürecek izahatları çok kısa zamanda yedi tekrar ile sana aktarabilirim."

"Nasıl yani?"

"Şimdi sana söyleyeceklerimi uygula. Söyleyeceğim sözleri tekrar ederek uyumaya çalış. Sen uykuya daldığın anda inşallah gereken menfezler açılmış olacak."

"Bundan bana zarar gelmeyeceğine nasıl emin olabilirim ki?"

"Ey Yahya insanların kendi aklıyla yol bulmalarını hayranlıkla izleriz. Bizim yaptıklarımız size sihirbazlık gibi gelir. Oysa sizin ilim ve bilim ile ilerlemeniz gizli olanı açığa çıkarmanızdır. Size gizli olan bize evvelden gösterilendir. Fakat ne eksilir ne de azalır. Siz maddeyi içe ve dışa doğru gözlemlersiniz. Uzayda olduğu kadar atomda da oldukça ilerlediniz. Artık bizim hızlıca yaptıklarımız, sizin için bir büyü veya sihir olmaktan çıkmaz üzere. BÜYÜK SIR ise ruhlarımızın ortak kaderidir. Kıyamet koptuğunda üstü kapalı hiç bir şey kalmayacaktır. Sizin ve bizim aramızda zaman mekan kavramı ortak olacaktır. İşte biz buna giderek şahit oluruz.

Bu yolculuk kısadır. Sen köprüyü geçtikten sonra bir daha görüşmemiz mümkün olmayabilir. Bu sebepten hemen sözlerimi tekrar ederek uyumaya başlasan iyi olur."

Hummaeyln ile Antalya yolculuğunda gerçekleşen bu hadisede daha uykuya dalmadan uyanmıştım. Hummaeyln gitmişti. Bu olaydan beri sık sık tekrarlanan bir hal geldi başıma. Belli belirsiz aralıklarla zihnimden bazen on bazen yirmi saniye silinir gibi oluyor. O birkaç saniyelik dilimde olan bitenden hiçbir şey anımsayamıyorum.

*** Değerli okuyucular burada bahsi geçen hadiseden sonra Yahya Hummaeyln'in aktardığı bilgileri önceden bildiğini sanarak zaman zaman aktarıyor. Fakat günlüğün başında yazdıklarıyla tutarsız olduğunu anladığında Hummaeyln'in o hadisede zihnindeki bilgileri yenisiyle değiştiğini anlıyor. Evet yani tıpkı günümüzdeki bilgisayar programlarındaki güncelleme gibi bir hadise onun zihninde yaşanmıştır. Bunun nasıl mümkün olduğu sorusunun cevabı, ileride zihnindekileri aktarmasıyla daha anlaşılmaktadır.

Vesvese (Baskıya Hazırlanıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin