32. Bölüm (Baskın)

43 4 2
                                    

Bu gün yaşanan hadiseler doğrusubeni çok endişelendirdi. Aldığım notların ehemmiyeti şeytanınişbirlikçisi olan bazı insanları harekete geçirdi. Fazla vaktimyok. Şu anda nefes nefese kalmış olsam da bir an önce bu hadiseyiyazıp, günlüğü daha güvenli bir yere saklamalıyım. Bir yolunubuluncaya kadar da bu günlükten uzak!...

Geldiler!...


4 ay sonra.

Yahya dört ay önce günlüğüsakladığı yere gelmiş. Parça parça aldığı notları kaldığıyerden günlüğe aktarmış.


(Baskın günü yarıda kalan kısım.)

Allah'a c.c. Hamd olsun ki tekrar yazmafırsatım oldu. Salih abi ile istişare ettikten sonra Ulucami'de öğlen namazını kılmıştım. Camiden çıkışta, cemaatten biri apar topar çıkarken ayakkabılığın yanındaki elektronik tartıyıalıp daha ayakkabılarını tam giymeden önüme fırladı.

Tartılmak ister misin?

Yok sağol.

Çık şu tartının üstüne Yahya...

Tanışıyor muyuz?

Şiiş sessiz ol. Etrafına bakma sakın. Çık şu tartının üstüne.

Bu da neydi şimdi, neyse dediğiniyaptım.

Aptal aptal bakma bir lira ver, sonra Salih abinin dükkanına gir. Orda beni bekle.

Salih abinin dükkanına geçip durumuSalih abiyle paylaştım. Biz çaylarımızı bitirmeden Salih abinindükkanın arka kapısından tartıcı adam girdi. Söyledikleriikimizide şoke etmişti.

Ben Diyanet İşleri Başkanlığından camileri denetleyen bir görevliyim. Konuştuklarımız hayati önem arz ediyor.

Konuşmamıza depoya inerek devamettik.

Seni takip edenler her yerde adamı olan, muazzam bir örgütün elemanları. Bunlar asırlardır, yer yüzünde fitne ve bozgunculukla hakimiyet sağlayan, kökeni tapınakçılara dayanan bir örgüttür. Biz de onların hakimiyetini çökertmek için çaba gösteren bir cemaatiz.

Nasıl yani Diyanet İşleri Başkanlığı altında faaliyet gösteren bir cemaat mi. Hangi cemaat bu?

Hayır, Diyanetle alakası yok, bizi bir tarikat olarak ta düşünme. Seni gibi bireysel olarak şeytanın oyunlarını bilenlerin yollarının kesişmesiyle oluşmuş bir kaç kişiyiz. Yani bizde senin gibi her birimiz kendimizi aynı çabanın içince görüp birlikte hareket etmeyi uygun gördük. Hamd olsun ki kader bizi birbirimizle buluşturuyor. Karşımızdakiler o kadar tehlikeli ki, dünyanın dört bir yanında olduğu gibi ülkemizde de devletin her kademesinde iş birlikçileri var. Bunların bir çoğu neye hizmet ettiklerini bilmeden, çeşitli yollarla hipnoz edilmiş kişiler. Hele bazıları, aslında hangi amaç uğruna hizmet ettikleri hakkında en ufak bir şüpheye bile sahip değiller. İşin aslını söylediğinde saçma bulup gülecek kadar vahim durumdalar. Bu yüzden devletin birimlerinden bağımsız faalitey içindeyiz. Özellikle vurgulamalıyım, hiç bir yerli ya da yabancı istihbarat örgütüyle bağlantımız yoktur. Her birimiz,  sürekli medyada çıkan haberleri takip ederek olayların birbiri ile bağlantısını istişare edip, tedbir gereken konular üzerinde  çalışıyoruz.

Bu söyledikleriniz bende yerini buldu. Benden istediklerini onlardan önce iblisler de istemişti. Bahsettiğiniz tapınakçı silsilesinden de haberim vardı. Ancak, doğrusu bu kadarını bende tahmin edemezdim.

Yahya kardeşim peki senden ne istiyorlar?

Size gövenmediğimden değil ama beni nerden buldunuzu sorabilir miyim?

Biz tapınakçıları araştırarak yıllardır takip ediyoruz. Onları takip ederken seni bulduk ve senden istedikleri şey her neyse çok önemli olmalı. Bir haftadır Salih beyin dükkanını da izliyorlardı. Sen namazdan önce dükkandayken, kitaplara bakıp bakıp sonra da mis alıp çıkan onlardan biriydi. Diğer tarafta tesbihleri kurcalayan da bizim arkadaştı.

Biz konuşurken Salih abi biraz tedirgin bir şekilde kapının arasından seslendi;

Yahya eline şuradaki kitapları al içerideki tezgahın üstüne koy. Seni takip edenler içeride, Ahmet abinin de burada olduğunu fark etmesinler.

Hemen kitapları kucakladım. Ahmetabi yaklaşarak kulağıma fısıldadı;

Yahya kardeşim bizim onları yasal yollardan durduracak bir bağlantımız yok, dikkatli ol. Dedi.

Kitapları tezgahın üzerine taşıdım.

Salih abi istediğin kitapları seçtim. Ne tarafa dizeyim.

Tezgahın üstünde dursun, sağol gerisini ben hallederim. Seni daha fazla tutmayayım, işim var demiştin, hadi işine geç kalma.

Tam bu sırada içerideki üç kişidenbiri dükkanın kapısını kapattı, aynı anda diğer iki kişidenbiri Salih abiye diğeri de bana yönelerek bellerindekitabancayı gösterdi.

Salih bey vitrinden uzak durun, şu köşeye geçin.

Salih abinin yanındaki cüzdanınıçıkarıp polis kimliği gösterdi. Yanımdaki üstümü aradı.

Merak etmeyin Salih bey, siz esnaf olduğunuz için resmi kıyafetle gelmedik. Yahya beye de kelepçe takmıyacağız. Fakat Yahya beyi adliye ye götürmemiz lazım. Bu konudan kimseye bahsetmeyin. Hakkındaki iddalardan dolayı kendisi takibimizdeydi. Hakkındaki iddalarla ilgili gözaltı kararı alındı.


Vesvese (Baskıya Hazırlanıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin