30. Bölüm ( Keles )

54 8 2
                                    

21 gün sonra

Günlerdir çalışmıyorum. Kafedekiişime tekrar ne zaman dönerim bilmiyorum. Fakat ara sıra yapacakbir iş bulmam şarttı. Bu yüzden yevmiye ile çalışabilecekgünübirlik işlere bakıyordum. Her ne kadar toplum arasındaiblislere aldırmadan sıradan biri gibi olmakta zorlansam da,çalışmak zorundaydım. Farklı bir kaç işte çalışarakoyalanıp, yavaş yavaş onları kendi haline terk etmiş gibidavranıyordum. İblisler de giderek etrafımdakilere vesvese vererekbana saldırmayı terk etmiş gibi davranıyorlardı. Aramızdaisimsiz ve süresiz bir anlaşma sağlanmış gibiydi.


Hayatın normale girmeye başladığıbu günlerde, bir arkadaşım inşaat işinde eleman ihtiyacıolduğunu söylemişti. Bursa'nın Keles ilçesinde bir köyde üçgünlük işe gittik. Gittiğimiz köy şehirden ve şehirdekimahalle ve köylerden çok farklı bir yerdi. İlk gün sıradangeçti. İkinci gün öğlen vakti yaklaştığında sela okundu.Selanın arkasından bir cemiyet duyurusu yapıldı. Cemiyetekatılmak için gidenlerden biri bize seslendi;

Kolay gelsin. Buyurun cemiyete gidelim.

Sağ olun. İşimiz daha bitmedi, yemek için ara verdik.

Buralarda adettir, cemiyet duyurusu olduğunda köyde başka ocak yanmaz. Sadece cemiyet evinde yemek yapılır. Etraftaki çalışan işçiler de dahil o gün cemiyet evinde yer.

İlk başta nezaketen bir davetolduğunu düşündük. Ardından geçen her kes aynı daveti yapıncacemiyete katıldık. Böylece etrafa göz atma fırsatımız olmuştu.Yemek esnasında sıcak kanlı bu misafirperver insanla bahçedekieskiden kalma koca küpten açılan, keyifli bir sohbet fırsatımızolmuştu. Fakat küpe bakınca gördüğüm manzara beni sohbettenkopartmıştı. Yarıya kadar toprağa gömülü küpün başındadavulcu kılığında bir cin, davulun tokmağıyla boş küpükarıştırıyordu. Ara sıra tokmağı çıkarıp sağa solasavuruyordu. Bu arada sohbeti yakalamaya çalışırken (yansıyan kılığını göremediğim) sık sık yanı başımda bitiveren iblisin, kulağıma fısıldadığınıduyabiliyordum.

İnsanlar bu küpten su içermiş, davulcu insanlara kötülük mü etmek ister? İnsanlar onun canını yakmış olmalı.

Tabi iblisin bu sözlerineduymamazlıktan geliyor, içimden "hadi oradan lanetli mahluk uzakdur benden" diyerek cevap veriyordum. Tabi arkadaş benim kafanınbaşka yere gittiğini anlamıştı.

Gidelim mi Yahya. Yedik içtik dinlendik değil mi?

Haa evet, Allah cemiyetinizi hayırlı kılsın. Bize müsaade, işimize dönelim artık.

İnşaata doğru giderken yolkenarında kendi halinde biri kaldırıma oturuyordu. Davulcu kılıklı cinde peşimizden geliyordu. Yol kenarındaki adamın kafasına tokmaklabir kaç kez vurdu. Adamın kolunu kaldırarak tokmağı savuşturmakister gibi yapması onu gördüğüne işaretti. Daha fazla oralıolmamalıydım. Arkama bakmadan ilerlemeye devam ettim.

(2 gün sonra)

Aklım o adamda kalmıştı. Cini görenbirine rastlamış ve konuşmadan köyden ayrılmıştım. Gidiponunla konuşmam gerektiğini düşünüyordum. İblisin beni caydırmaya çalışması gitmem için iyi bir sebepti.

Köyün yakınından bir deregeçiyordu. Oradan balık tutma bahanesiyle yanıma olta takımımıalıp yola çıktım. Köye vardığımda etrafa yayılanfitnenin manzarasıyla karşılaştım. Sanki o misafirperverinsanlar gitmiş yerine düşman görmüş gibi kaşlarını çatan kişiler görüyordum. İblisler beni görenlere köyde altınaramaya gelmiştir vesvesesini yapıyorlardı. Tabi bu durumdan gerçekten muzdarip oldukları için her kes yoğurda öfler olmuştu. Köyegiren bir yabancı olunca, yanında referans olacak tanıdık biriyoksa, her daim şüpheliydi. İnşaata çalışmaya geldiğimizi,cemiyete katıldığımızı bilenlere rastlamam ortamı yumuşatmışolsa da iblislerin sürekli insanları doldurması bakışları pekdeğiştirmemişti. Vakit kaybetmeden yaşlı adamı bulmakistiyordum. Kahvehanenin bahçesinde oturanlara sordum;

Vesvese (Baskıya Hazırlanıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin