23. Bölüm

65 11 0
                                    

Vaziyet iyice kötüleşmeden havayı değiştirmem elzemdi. Çay ocağındaki Ali abiye gür bir sesle;

"Ali abi çayları tazeler misin?" diye seslendim.

Ali abinin çayları bırakıp içeri girmesini bekledim.

"Yahu Emrecim tamam yeter, fazla dalma. Hep bu Ali abinin yüzünden oldu. Yapmayalım dedim, böyle şaka olmaz dedim..."

İşe yaramıştı. Şoktan çıkması için şakaymış havası verdim. Emre önce bana sert bir bakış attı, sonra çay ocağına doğru bakarak yerinden doğruldu. Kafasını sağa sola sallayarak ve sinirli bir ifadeyle tekrar hızla yerine oturdu.

"Dayı beni delirtme, doğruyu söyle. Şakaysa bu ne biçim bir şaka. Ne alakası var şimdi. Yok abi yaa, sen kafayı yemişsin, s... git başımdan yaa."

Neyse ki normale dönmüştü. Ben sakin bir şekilde çayımı yavaş yudumlarken o ise burnundan soluyarak hızlı hızlı üç hamlede içti çayını. Sonra tövbe tövbe diyip gözlerini bana diki. Artık muhabbet biraz kabak tadı vermiş, tansiyon bir yükselip bir düşmesine rağmen Emre olan biteni sindirmeyi başarmıştı.

"Dayı isim Yahya demiştin değil mi?"

"Evet."

İblis Emre'den uzaklaşmıştı. Artık kendiyle baş başa olan biteni düşünmekteydi.

"Yahya abi, yani şimdi beni halden hale soktun ama emin ol şuan sana inanmak için değil inanmamak için kendimi zorluyorum. Yaa her şey bir yana, abi sen benim dünyamı değiştirdin, farkında mısın?"

"Bilmem, o kadar değil."

"Yok abiii yok yaaa. Meğer insan ne kadar çabuk halden hale girebiliyormuş. Gerçekten de tamda tarif ettiğin gibi akıl oyununa kapılıp gidiyoruz. Bulunduğumuz ruh halinin içinde hapsolmak bu olsa gerek. Az önce aklımı yitirmenin eşiğindeyken birden hiddetlendim, şimdi hakikati keşif etmenin sevincini yaşıyorum. Birbirinden farklı duyguları art arda tattırdığın için sağol."

"Yaa ne demezsin, birde bana sor, az daha aklın gidecek diye vicdan azabı duyar oldum. Neyse umarım bıçaklama konusundaki ruh halinde değişmiştir."

"Aynen, sorunu çözmenin bir sürü alternatifi var iken aptalca bir yöntemi düşündüren iblisten başkası değildi. Senin iblisi nasıl duyduğunu anlayacağımı pek sanmıyorum, hemen anlamam da şart değil. Kim bilir, belkide sana inanmamam için bana vesvese verirken kendini ele verir. Yok abi istemem, uzak dursun benden yeter. Taşlanarak kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a (c.c.) sığınırım."

Emre saatlerce beni bırakmadı. Ertesi gün tekrar buluşma sözünden sonra akşam namazını kılıp ayrıldık.

Vesvese (Baskıya Hazırlanıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin