"Bazen hayatta kalmak için fikirlerini öldürmen gerekir."
***
"Neler oluyor Jungkook? Düzgünce anlat şunu." dedi Jimin bıkkınlıkla.
Jungkook girdiği dar ve uzun koridorun sonunda geldiği yerden daha küçük bir odayla karşılaştı. Bu oda evin en köşesine denk geliyor olmalıydı. Duvarın yukarısındaki küçük pencereden vuran ay ışığı tüm odayı aydınlatmaya yetiyordu.
Aptal Jungkook. Korku filmlerinde duyduğu sese doğru giden geri zekalılardan ne farkın kaldı? Buraya sabah gelmeliydin, dedi kendi kendine.
"Hyung sanırım ben... Hyung?" Telefonuna baktı. Sinyalin koptuğunu görünce ister istemez kötü hissetti. Geri dönüp onu aramalıydı, yoksa endişelenebilirdi.
Fakat aklındaki bu düşünceyi, odadaki şeyler dağıtmıştı. Antika eşyalar, üst üste yığılmış mobilyalar..
Ve tam odanın ortasında duran orta boyda bir halı.
Simsiyah halının üzerindeki beyaz ağaç dalı desenleri vardı. Jungkook nedense ona bakarken ürktüğünü hissediyordu.
Asıl tuhaf olan şey, odadaki her şeyin tozlu ve pis olup, halının tertemiz olmasıydı.
Jungkook, ensesinde hissettiği nefesle donup kalmıştı. Ürperti iliklerine kadar ilerlerken, beyni çılgınca ona Arkanda biri var! Diyordu. Yutkundu ve geri dönüp yavaş adımlarla odadan çıktı.
Bacaklarının titremesine engel olamadan koridordan geçip ilk geldiği odaya ve merdivenlere yöneldi.
Kapının arasında duran vazoyu aldı ve kapıyı kapatıp dolabı üzerine itti.
Derin bir nefes alarak duvara çöktüğünde aklında tek bir düşünce vardı.
Buraya bir daha asla tek başıma ve geceyken girmeyeceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• The Carpet Π Jeon Jungkook •
Fanfiction[04.04.2017 Gizem/Gerilim #3] Üniversiteyi yurt dışında okumak için Kore'den ayrılıp California'ya gelen Jeon Jungkook, kimsenin dilinden düşmeyen Frank's House'a taşınır. İnsanların onu hayalet dedikodularıyla uyarmasına kulak asmaz, eve taşınmakta...