§30§

15.4K 1.7K 308
                                    

"Hayat beklemek için çok kısa."

***


Jungkook, yatakta vücudu kablolara bağlı olan uykudaki bedene doğru ilerledi.

"Sonunda... Seni buldum."

Yatağın kenarına yavaşça oturdu ve elini kızın saçlarına götürdü.

"Artık uyanmak zorundasın Ellis, çünkü buradayım." dedi ve diğer eliyle kızın elini sıkıca tuttu. Birkaç dakika öylece bekledi.

"Olmuyor, Jungkook." dedi arkasından gelen ses.

Jungkook dönüp baktığında, Ellis'in yatağın arkasından ona baktığını gördü.

Bana adımla hitap etti, bu kötüye işaret.

Bir şu anda elini tuttuğu gerçek bedene, bir de sürekli görmeye alışık olduğu Ellis'e baktı.

Bir insanın hem ruhu hem de bedeni arasında olmak, onun için fazla tuhaftı.

"Ne yaparsam yapayım, uyanamıyorum."

Ellis'in bu sözüyle Jungkook derin bir nefes aldı. "Denemek zorundasın.."

"Üzgünüm. Ama ne kadar denesem de bedenim bana yanıt vermiyor. Ve daha fazla dayanabileceğimi sanmıyorum. Artık kaldıramıyorum.."

Ellis'in sesi yankılanıp görüntüsü soluklaşmaya başladığında Jungkook'un kalbi korkudan hızla atmaya başladı. İçinde oluşan dehşet verici duyguyu tanımlamak mümkün değildi.

"Hayır,  hayır, hayır!"

Jungkook kızın gerçek bedeninden ayrılıp ruhuna doğru ilerlediğinde, çoktan silinip kaybolmuştu bile.

O anda makinadan gelen ve hiç kesilmeden öten dit sesi dizlerinin üstüne çökmesine neden oldu.

Ellerini yere koydu. Gözlerinden dökülen iki yaş zemini ıslatırken, beyni az önce olan şeyi idrak edemiyordu. Bu gerçek olamazdı, değil mi?  Onca şey araştırıp uğraşmış, büyük bir umutla buralara kadar gelmişti, sonunda onu gerçekten bulmuştu ve, şimdi o öylece ölmüş müydü?

***

Finaldi hadi ağlayın ㅜㅜ

• The Carpet Π Jeon Jungkook •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin