Bölüm 14

218 13 2
                                    


Uçakta geçirdikleri on dört saatlik yolculuk da pek fazla konuşmadan, ama bir birilerini süzerek geçirdiler. Zeynep devamlı bir şeyler okuyordu. 

"Acıkmadın mı? Servis başlıyor. Bırak artık şu dosyaları. Gözlerin kızarmış."

"Başım ağrıyor zaten. Bir eksiklik olmasın. Kemal beye mahcup olmak istemem. Bize güvendi. Ağrı kesici istesen verirler mi?"

"Soralım. Önce bir şeyler ye. Sonra- eliyle omuzunu işaret etti- başına buraya koyup uyuya bilirsin."

Zeynep güldü. İçinden *fırsatçı kasıntı* diye geçirdi.

Yemek, ilaç ve uyku iyi gelmişti. Gözlerini açtığında Alinin göğsünde yatıyordu. Alinin de gözleri kapalıydı.

Otele yerleştikten sonra, Zeynep, Alinin de karşısındaki odada kaldığını öğrendiğinde şaşırmadı.

Kemal bey ve Canan hanımla  geldiği zaman hep bitişik odalarda kalırlardı. Demek ki bitişik odalar dolu diye düşündü.

Ali özellikle karşı odayı ayırttığına  seviniyordu. Her kapısı açıldığında Zeynep i doğal haliyle görmek istiyordu. Nasıl olacaksa bu?* bir şans *dedi kendi kendine.

Zeynep'in  kapısını çaldığında ödülünü de almış oldu. Zeynep "Kim o?" diye seslenip Alinin sesini  duyduğunda her zaman ayni hareketi yapıyormuşçasına kapıyı açtı.

Ali gördüğü manzara karşısında *Allahım sana geliyorum*diye geçirdi içinden.

Zeynep yeni duştan çıkmış, üzerinde önünü sıkıca bağladığı düzgün bacaklarını ortaya çıkaran otelin bornozu, ıslak saçlarını havluyla kurulamaya çalışıyordu.

O kadar doğal o kadar rahattı ki Ali bir süre çenesini yerden kaldıramadı.

"Eeeee kapıda mı bekleyeceksin." diyen Zeynep'in sesiyle çenesini toparlayıp ayaklarını hareket ettirebildi. 

"Beş dakikaya hazır olurum siz oturun. Ben çok acıktım hemen bir şeyler yiyip dinlenmeye çalışacağım."

Ali, az buçuk duyduğu bu sözler üzerine," hı hı " diye cevap verdi. 

Zeynep'in banyodan her zamanki haliyle çıkması Aliyi hayal kırıklığına uğratsa da sesini çıkartmadı. Halbuki Türkiye den kilometrelerce uzaktaydılar. Buğra yoktu ama, kendisi onu canı pahasına korurdu.

"Kendine gel Ali sana ne ondan, sonuçta o da şirkette çalışan diğerleri gibi bir eleman."

"Aman sayın yazan, ne diyorsunuz şimdi de! Daha önce aşk falan filan diyen siz değilmiydiniz?

Ne çabuk fikir değiştirdiniz. Siz ne derseniz deyin ben bu kızdan fazlasıyla etkileniyorum. Nedenler sebepler yok. Şimdi bırakın da kaldığımız yerden devam edelim."

Ertesi gün birer saatlik iki mola dışında sabahın dokuzundan, akşamın yedisine kadar toplantıları devam etti.

Zeynep'in yemek dahi yiyecek hali kalmıştı. Hemen odasına çıkıp duş aldı. Oda servisine bir soğuk sandviç ve süt söyledikten sonra yatağına uzandı. 

Birinin kendisini sarsmasıyla gözlerini açan Zeynep şaşkın şaşkın neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Hali o kadar tatlıydı ki, Ali tüm kızgınlığını ve endişesini unutup Zeynep i sevgiyle sarmaladı.

"VEEE  EROS EN UZUN OKLARINDAN BİRİNİ ATTIĞINDA OK İKİSİNİNDE KALBİNE AYNI ANDA SAPLANDI. ARTIK İSTESELER DE AYRILAMAZLARDI."

* Ayrılmak isteyen kimdi ki!*

BENİ NEREDE UNUTTUN( bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin