Biz Bu Romantik Ana Devam Ederken Kendimi Emrenin Üstünde Buldum.Ve Hızla Kendimi Geri İttim.
"Yapma. "
"Hoşuna Gider Sanmıştım. "
"O Kadarda Değil. " Dedim.
"Peki, Seni Zorlayacak Değilim. " Diyip Yanağıma Bir Öpücük Kondurdu. O Sırada Zilin Sesi Duyuldu Ayağa Kalktım Ve Kapıya Doğru Yürüdüm. Kapının Kolunu Kendime Doğru Çektim Ve Karşımda Deren Ve Berkeyi Buldum.
"Sonunda Gelebildiniz! "
İkiside Cevap Vermeyip İçeri Girdiler. Sinirle Kapıyı Kapatıp İçeri Geri Gittim.
"Oo Kardeşim Sende Mi Buradaydın? " Berkenin Bu Sorusundan Sonra Emre İle El Sıkıştılar.
******
"Tanrım! Alya, Seni Uzun Zamandır Görmüyordum. Nerelerdeydin? "
"Evet, Yurtdışına Çıkmak Zorunda Kaldık. Ben Yokken Neler Oldu?"
"Hiç, Her Şey Aynı.Peki Ben Yokken Ne Oldu? "
"Hiç... Şey, Aslında Bir Çocukla Tanıştım. Sanırım Sevgiliyiz. "
"Sanırım Mı? "
"Yani... Beni Öptü. Bana Karşı Bir Şeyler Hissettiğini Ama Tam Emin Olamadığını Söyledi. Açıkçası Aynı Şeyler Benim İçinde Geçerli. Ama Şuan Benim Hayatımda Çok Özel Bir Varlık. "
"Yurtdışında Türklerin Aşkı Demek. " Dedikten Sonra Kıkırdadım.
"Ya Gülme! " Dedi Sırıtarak.
"Adı Ne Peki? "
"Atakan. "
"O Zaman Yeni Eniştemiz Hayırlı Olsun! " Diyip Güldüm.
O Da Güldü. Ama Sonra Ciddileşip, "Ama Yinede Böyle Şeyler Konuşmak İçin Erken." Dedi.
"Tabiki, Belki Tam Sen Umutlanmışken, Senden Vazgeçebilir. Alya, Hazırlıklı Olmalısın. Üzülmeni İstemem. Ve Umarım Umudumuzu Kırmayacak Kadar İyi Bir Çocuktur. "
İki Elimi Belinin Etrafında Doladım.
O da Ellerini Boynumun Etrafında Birleştirdi. Yani Sarılmama Karşılık Verdi.
"Merak Etme, O Çok İyi Kalpli Ve Güvenilir Birisi. " Diye Fısıldadı Kulağıma...
*******
Alyadan...Okul Çıkışı Evimin Yolunu Tutarken Sırtım Titredi. Telefonum Çalıyordu. Derste Titreşim Modundaydı Ve Açmayı Unutmuştum. Hızla Elimi Çantama Götürdüm. Ve Telefonu Kaptım. Ekrana Bakmadan Açtım.
"Alo? "
"Alya? "
"Benim. "
"Harika! Ben Atakan. "
Kalbim Daha Hızlı Atmaya Başlamıştı. Neden Bu Kadar Hızlı Atıyordu ki? Ona Aşık Değildim ,Sadece Hoşlantıydı. Telefondan İkinci Kez "Alya? " Sesi Gelince Onu Beklettiğimi Anlayıp Cevap Verdim.
"Ah, Atakan Çıkaramadımda Pardon." Yalan Söylüyordum. Sanki Onu Umursamıyormuş Gibi.
"Önemli Değil, Yeni Tanıştık Daha. " Gülümseme Sesini Duydum. Doğruya, Daha Yeniydik. Ama Unutmamıştım.
"EE Nasılsın? " Diye Sohbeti Uzatmaya Başladım.
"İyiyim Sen? "
"İyi. " Diye Kısa Bir Cevap Verdim.
"Aslında Seni Aramanın Nedeni, Müjdeli Bir Haberim Var! "
Heyecanlandım, Bu Kadar Çabuk İtiraf Mı Edecekti?
"Tabi, Dinliyorum. " Dedim Anlamamış Gibi Yaparak.
"İstanbul'a Geliyorum, Temelli. "
"Ne? " Diye Çığırdım. Ve Cevap Vermesini Beklemeden "Bu Çok Güzel Bir Haber! Hatta Şuan Bundan Daha Güzel Bir Alabileceğimi Sanmıyorum! "
"Hey, Sakin!" Dedikten Sonra Güldü.
Ve Aklıma Bir Şey Takıldı. Belki Bana Açılsa Daha Mutlu Olabilirdim. Ama Hayır, Daha Çok Erken. Beraber Olmasak Bile Her Gün Görüşeceğiz En Azından.
"Ama Neden? " Dedim.
"Ben Yurtdışına Sadece Gezmek İçin Gitmiştim Zaten. Aslen İzmirliyim Ama İstanbula Geleceğim. Ailemin İzni Var Ve Olmasada Sorun Olacağını Düşünmüyorum Güzellik. "
Son Kelimeye Kadar Kalbim Normal hızında Atıyordu.
"Peki O Zaman. Halletmem Gereken İşler Var. Görüşürüz! İstanbulda... "
********
Alyadan Devam...Hızla Kapıya Vurdum.
"Aç Şu Kapıyı Yağmur, Aç! " Diye Sevinçle Bağırdım.
Koşan Adım Sesleri Duydum Ve Ardından Kapının Açılma Sesini.
"Ah, Sen Miydin? Alya, Gir. "
"Girme Desen Bile Gireceğim, Çünkü Sana Harika Haberlerim Var! " Dedim.
Gözleri Heyecanla Büyüdü.
"Söyle,Çatlatma. "
"Dur Bir İçeri Gireyim !"
Koltuğa Yerleştikten Sonra Yağmurun Koltuğa Atlamasıyla Havaya Uçtum. Tamam Uçmamış Olabilirim Ama Baya Havaya Kalkmıştım.
"Söylesene Kızım! "
"Tamam. Tamam. Sakin Ol... Söylüyorum. "
"Hadi! "
"Atakan İstanbula Geliyor Hemde Temelli! " Diye Çığırdım.
"Ne! Oha! Harika! Ama Çığırmasan İyiydi! " Dedi Ama Kendisi Bunları Çığırarak Söylemişti.
Aniden Koltukta Tepinmeye Başladı. Bende Sarsılmaya.
"Yavaş! " Dedim.
"Alya! Enişte İstanbul'a Geliyor Bırakta Sevincimi Yaşayayım!"
Güldük. Ve Bende Onu Taklit Ettim.
İkimiz Birden Tepinmeye Başlayınca Koltuktan 'Çıt. ' Sesi Çıkması Bize Hiçte Anormal Gelmedi. Tamam, Sanırım Koltuk Kırılmıştı. Çünkü Sırtım Yeri Hissediyordu.
********
Yağmurdan.
"Bu Yaptığınız Tamamen Aptallık!" Diye Bağırdı Deren.
"Ya Enişte İstanbul'a Geliyor Ulan! " Diye Bağırdım.
Alyada Güldü.
Deren Gülmemek İçin Kendini Zor Tuttu. Olayı Az Çok Biliyordu.
"Sanırım Bir Koltuk Daha Kırılabilir. " Diye Kıkırdadı Deren.
"Evet, Biliyordum! " Diye Çığırdım.
"O Zaman 1,2 Ve 3!" Dedim Ve Koşmaya Başladık. Koltuğun Önündeyken Bacaklarımı Havaya Kaldırdım Ve Dizlerim Koltukla Buluştu. Sonra Ayağa Kalkıp Üstünde Tepindim. Alya Ve Derende Öyle.
"Enişte...! "Dedim.
"İstanbula...! " Dedi Deren.
"Geliyor...! " Diye Çığırdı Alya.
*******
Akşam Alyayı Yol Ettikten 2 Saat Sonra Eve Emre Ve Berke Geldi.
Oturma Odasını Görünce İkisininde Tepkisi Aynı Oldu.
"Burada 3. Dünya Savaşı Çıktı Ve Bizim Haberimiz Mi Yok? " Dedi Emre. Berkede Hak Verircesine Şaşkınlıkla Kafasını Sallamakla Yetindi.
"Şey.. " Dedik Derenle Aynı Anda.
"Sadece Ufak Bir Sevinç Gösterisi. " Dedi Deren.
Berke İse "Ufak Mı? " Dedi.
Emre Ve Berke Şaşkınlıkla Bize Ve Kırık Koltuklara, Biz İse Onlara Gülerek Bakıyorduk.
"Oturacak Bir Koltuğunuz Bile Yok. " Dedi Emre.
"Yanılıyorsun. " Diyip Odanın Ucundaki 2 Tekli Koltuğu Gösterdim.
"Bunlar Bize Yetiyor. " Diyede Ekledim.
"Peki Ya Biz? " Dedi Berke.
"Şey. " Dedi Deren.
"Siz Oturmayacaksınız. " Diyip Kıkırdadı.
"Öyleyse Ben Yokum. " Dedikten Sonra Emre Basıp Gitti. Peşindende Emre.
Darılmadıklarını Biliyorduk.
O Yüzden Fazla Uzatmayıp Tekli Koltuklarımıza Geçtik.
********