3. 'Mesaj'

389 48 25
                                    

Multi: Berk

Bölüm Şarkısı: 'Cem Belevi- Sor'


Yastık ve yatağımla tam anlamıyla bir bütün olmuşken burnuma dolan krep kokusuyla gözlerimi aralamadan hoşnut bir şekilde kedi gibi mırıldandım. "Alya!" Sesim kısık ama güçlü çıkmıştı.

"Hmm." Daha tam ayılamamıştı. Gerçi ben de tam ayıldım sayılmazdı ama ondan daha çok kendimde olduğum kesindi. Gözlerimi yine açmadan yan tarafımdaki gece boyu sarıldığım yastığı arkama yani onun yatağına doğru fırlattım. 

"Lan krep kokusu mu bu yoksa ben rüya mı kokluyorum." Cümlemi tamamlar tamamlamaz bir yerden kıkırtılar gelmeye başladı. Tek gözümü açıp etrafa alık alık bakınırken birden görüş alanıma ağabeyim Aras ve elinde krep bulunan tepsiyi tutan bir adet gerizekalı girdi. Saçma sapan homurtular çıkartıp yatağımda onlara ters tarafa dönerken, "Defolun gidin lan buradan!" Diye sitem ettim. Bu halime daha çok gülen Aras ve Berk sinirimi bozmaya başlarlarken ben hala uykumu çağırmakla uğraşıyordum.

İşin garip yanı hala Alya'nın tepki vermeden uyuyabilmesiydi. Yani sonuçta odada iki adet öküz vardı. Ben bunları düşünürken odada ağabeyimin sesi yankılandı, "Biiir!", "İkiiii!", "Üççç!" Demesiyle aynı anda yataktan "Abiiii!" Diye çığırıp fırladım. Yataktan kalkmaya çalışırken gece üşüdüğüm için yanıma aldığım çarşafa dolandım. O hızla kendimi kurtaramadan yere kapaklandım. Ben kalçamı tutup, "Ahh ulan kırdık çanağı!" Diye sitem ederken Berk elindeki tepsiyi sehpaya koyup Aras'la birlikte elleri karınlarında gülüyorlardı.

Alya çıkan bu gürültüden dolayı ani bir hızla yerinden doğrulmaya çalışırken yatağa tekrar yüz üstü düştü. Etrafa ufo görmüş köylü gibi bakarken "Ne oluyor burada be!" Diye cırladı.

Ayağa kalkmadan kollarımı açıp ağabeyime döndüm. Yavru kedi bakışları eşliğinde "Ağabeyciğim. En sevdiğim ağabeyim, hoş geldin! " dedim. 

Ağabeyim sırıtıp, "Düşüş sende son kalan beyin hücrelerini de öldürme gafletinde bulunmuş. Allah affetsin artık ne diyelim." Dedi elleri yukarıda tavana bakarken.

"Bak ya ben sana gelen bu zorlu yollarda gazi olayım resmen belden aşağısını kaybedeyim ama yine de sana kollarımı açıp 'hoş geldin' diyeyim senin bana yaptığın şeye bak." Dudaklarımı büzüp ellerimi önümde bağladım. Aras kendini gülmemek için sıkarken konuşmaya başladı. 

"Güzelim ne yapayım. En sevdiğim ağabeyim dedin ama bir ben varım." Şirince sırıttı. Elinde tuttuğu daha önce fark etmediğim damağı gözüme soka soka sallamaya başladı. Hemen yumuşayıp gözlerim çikolatada konuşmaya başladım. 

"O yüzden en değerlisin ya."

...

Aradan geçen bir saatin ardından Aras'ın hazırladığı bol krepli kahvaltıyı sonlandırıp, koltuğa yayılmıştım. Elimde tuttuğum çikolatayla bakışırken adeta aşk yaşıyordum. Tabi ki tüm aşklarımın katili olan Berk'in attığı yastıkla cırladım. 

Kulaklarını hemen kapatıp, "Kızım sendeki bu ses dünyada hiç kimsede yoktur. Bu nasıl bir şeydir. Ses tellerin acımıyor mu?" Dedi. Ona kötü kötü baktım. 

"Ne bölüyorsun o zaman çikolatamla aramdaki aşkı, bağı, tutkuyu." Ona ters ters bakıp çikolatama geri dönerken büyük bir ısırık aldım. Köşede oturmuş sohbet eden ağabey bozuntusunu ve vefasız arkadaşıma diktim gözlerimi. Hemen toparlanıp neredeyse bitmek üzere olan damağı ağzıma tıktım. Hızlı hızlı çiğneyip yuttum.

Kendimi yere bırakırken Berk 'ne yapıyor bu mal' bakışı atarken, ağabey bozuntusu ve vefasız arkadaşım fark etmediler bile. Diz üstü yerde dururken ellerimi dizlerime vurmaya başladım. "Aras!" Diye cırladım. Ani bir şekilde ikisi de bana dönünce Berk ne yapmaya çalıştığımı anlamış kıs kıs gülüyordu.

Uzaydaki NefesimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin