Türkan hanımlara varmıştılar. Herkesle öpüştükten sonra soluğu yukarı katta isonun yanında almıştı Defne.
Uyurken izlemeye başladı. Yanına Ömer geldi."Çok güzel değil mi, mucize gibi bir şey "
Kısık sesle konuşuyordular."Öyle halasına çekicek bence. Kesin Yakışıklı olur ilerde."
"Öyle mi diyorsun."
"Tabikide. Böyle uzaktan bakınca sen iso, bu tablo çok güzelmiş sonra içine kendimi koydum resmin bütün hali kusursuz gibi duruyor ne diyorsun ?"
"Anlamadım diyorum."
"Bizde yapalım diyorum, hem yapım süresi gayet keyifli."
"Ömer! Ne diyosun bebeğin yanında."
"Neden olmasın Bizimde çocuğumuz diyorum."
"Ben erken olduğunu düşünüyorum. Daha yeni barışabilmişken."
"Tamam işte. Birlikteyiz mutluyuz herşey güzel neden bekleyelim."
"Sonra konuşsak..."
O sırada iso ağlamaya başlamıştı. Susturmaya çalışamadı Defne Ömer desen uzaktan bakıyordu.
"Hala çocuk istediğine emin misin?"
"Eminim."
"O Zaman sustur al kucağına."
"Yok ben alamam."
"İlerde çocuğumuz olsa Onuda mı almayacaksın Ömer? Halacım neden ağlıyorsun, hem senin annen nerde ? Nihannn!"
Son çare kucağına aldığı Defne. Alır almaz susmuştu. Gözlerini tekrar sakinleşmiş yummuştu.
"Senden harika bir anne olur."
"Çok güzel kokuyor Ömer. Gözlerimden kalpler çıkıcak az daha."
Nihan odaya girer.
"Kızım nerdesin sen oğlun ağlıyor."
"Yemek hazır demeye geldim ne azarlıyorsun hem prova olmuştur sizede kıps kıps."
"Nihan!"
"Aman be ver bebemi. Aşağı inin geliyorum. Oğluşum isom."
***
Ömer evladım çorba yaptım içer misin ? Uşak tarhanası.""Oo içmem mi Türkan hanım. Zaten Defne'de asistan Zaman'ı bahsetti bir daha göremedik."
"Ömer, şey oldu ya o arada kaynadı gitti yoksa yaparım ben yani."
"Eh Bekliyorum artık."
Kalabalık aile ortamına alışmıştı artık Ömer. Keyifli yemekten sonra Eve hemen gitmek istememiştiler. Sahile doğru geçtiler.
Beraber el ele yürümeye başladılar. Bir banka oturup uzun uzun denize baktılar."Taşınıyoruz demek artık yeni evimize."
"Evet içi mobilyalı ama değiştirmek istediğim bir şey var yarın gidip alalım diyorum."