2.sezon bölüm 16

2.5K 84 29
                                    

"Beni gelip alır mısın sahilden."

Şirketten adeta uçar adım çıktı. Peşinden soru soran gözlerle takip eden Derya'ya sadece bütün randevularını iptal etmesini söyledi. Nasıl arabaya bindiğini bile hatırlamıyordu Ömer. Aklından binbir türlü şey geçirdi. Hepsi de birbirinden kötüydü. Bitmek bilmeyen yol gibi geliyordu sanki herkes birleşmişti ulaşamasın Defne'sine diye.
Sonunda varmıştı karşısında gördüğü Defne o kadar berbat bir haldeydi ki korktu. Sadece korktu.

Bana dehşet içinde bakan adama koştum hiçbir şey söyleyemeden sımsıkı sarıldım. Yaz günü titriyordum beni ısıtansa yine Ömer oldu.
Ayrıldığımızda yanağımdan süzülen yaşları tek tek parmak ucuyla sildi. Avuç içiyle yanağımı okşadı sevdi beni yine sarıp sarmalamıştı. Omuzuma kolunu atıp yürümeme yardımcı oldu. Biraz da olsa sakinleştiğimi görünce ancak konuşmuştu.

"Ne oldu Defne'm anlat bana."

"O... onunla karşılaştım... annem."

"Kendini nasıl hissediyorsun?"

"İçim boşalmış gibi. Yıllardır söylemek istediklerimi yüzüne söyledim rahatlamış olmam gerekir öyle olmalıydım aslında değil mi ? Ama ben oturup sadece ağlamak istiyorum bu normal mi ?"

"Normal, ağla güzelim ağla şimdilik sadece ağla. Ben senin yanındayım."

"Bana biraz daha sarılır mısın?" Diye sorduktan sonra Ömer'den önce davranıp sımsıkı sarılmıştım. Ağlamam gitgide şiddetlendiğinde başım dönmeye başlamıştı yer ayağımın altından çekiliyor gibiydi..

Gözümü açtığımda bembeyaz bir odadaydım. Sağ elimde bir sıcaklık hissediyordum, elimi tutan Ömer'di.
Başımı hafif sallamıştım ayılmak ister gibi.  Hastane'de olduğumu yeni yeni idrak ediyordum. Neler olduğunu anlık unutmuştum. Sonra suratıma çarpmıştı gerçekler annem. İlk sorduğum şey "bebeğimiz.." oldu.
"O iyi merak etme sevgilim. Sadece biraz fazla üzülmüşsün tansiyonun düşmüş ben de seni hastaneye getirdim." Dedi. Elimi nazikçe kavrayıp sakince öptü.

Rahatlamıştım ama deli gibi de ağlıyordum.
"Şu anda benim deli olduğumu falan düşünüyorsun değil mi ? Bir sorun yok ve ben ağlıyorum yine de."
"Hayır sevgilim, bazen mutluluktan da ağlar insan. Ama ben senin artık ağlamanı istemiyorum şimdi bir içini dök ondan sonra sana değil ağlamak üzülmek bile yasak."

"Demek öyle Ömer bey." Dedim yarı ağlamaklı yarı gülen halimle.

"Öyle Defne hanım." Diye cevap verdi.
"Kendini ne zaman iyi hissedersen o zaman çıkabilirmişiz. " diye de ekledi.

"Öyle mi tamam o zaman ben çok iyiyim." Derken doğrulmuştum. Sanırım biraz ani oldu zira başım dönmeye başlamıştı.

" inatçı Defne'm illa kızmam mı gerekiyor, sen biraz daha yatıyorsun ben de aşağıya inip çıkış işlemlerini haletiyorum."

Elimi başımın üstüne koyup asker selamı vererek "emredersiniz Ömer bey " dedim.

"Serseri." Diyip güldükten sonra çıktı odadan.

Her ne kadar iyi olduğumu söylesem de  bugün izinliymişim işe gelmeme gerek yokmuş. Öyle söyledi Ömer bey. Kendisi de izinliymiş bakması gereken bir eşi varmış öyle söyledi.

Öğle yemeği saatini de geçirmiştik. Akşam olmak üzereydi. Mutfağımda aşırı yakışıklı yemek yapan bir bey vardı. Şu durumu bir idrak etmeliyim sanırım kendileri benim eşim oluyorlar. Çok şanslıyım ben ya diye iç geçirirken gülmüşüm.
"Neye gülüyorsun?" Diye sordu ömer.

Muhtemel Aşk (DefÖm) ✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin