Defile vakti gelip çatmıştı bile.
Fonda sakin bir İtalyan operası. Davetlilerin hepsi yerlerindeydi. Geçen senekinden daha çok gelen olmuştu.
Kuliste heyecanla bekleyen defne Koray'ın konuşmalarına maruz kalırken içeride mankenler tek tek boy göstermeye başlamıştı bile birbirinden özel ayakkabılarla. Her gelen yeni bir mankenle alkışlar daha çok yükseliyordu. Sektördeki insanların hayreti yüzlerinin aldığı şekilden belliydi iplikçilerin bu yıl ki koleksiyonu epey konuşulacaktı şimdiden belliydi. Sakin giden İtalyan operası Alman operasına dönmüşken defne bütün ihtişamıyla "ikinci şans" ayakkabısıyla giriş yaptı. Yürüyüşü, bakışları, duruşu üstünde şahane duran ayakkabıyla herkesi büyülemeyi başarmıştı. Herkes fısıldayarak konuşmaya başlamıştı.
Büyük beğeni ve alkışlarla sona eren defilede her ne kadar konuşmayı sevmesede bir konuşma yapacaktı Ömer. kulisten defnenin ellerini tutup sahneye çıkarttı. Ellini sıkı tutup konuşmaya başladı. Konuşmaya defnenin gözlerine bakarak devam ettirdi. Teşekkür etti herkesin önünde karısına ilham kaynağı perisi olduğu için. Ağızı kulaklarında sadece baktı defne. Defile sonrası partide Ömer le beraber boy gösterdiler. Yarın bütün magazinler iki deha iplikçi ailesinden bahsedecekti.
İkilinin yanlarına feryal geldi. Defne izin isteyip ayrıldı yanlarından yüzünü ekşiterek gitti.
"Ömer herşey şahaneydi gerçekten dergimin büyük bir kısmını kaplayacağınızdan emin olabilirsiniz. Sahi o ayakkabi neydi öyle "ikinci şans " değil mi ?"
"Evet ikinci şans"
" merak ettim adını neden Böyle. Koyduğunuzu ?"
" defne benim şansım, aramıza bir şeyler girdi kötü dönem neyse işte, yine beraberiz 2.şansımız bizim. Defne'ye çizilen bir ayakkabı. Defilede Taşıması daha bir anlamlı oldu."
"Şu konuyu daha bir detaylı istiyorum bir ara röpörtaj yapalım bu ayakkabının hikayesini insanlar merak eder böyle bir şaheser nereden çıktı diye !"
" çokta bahsetmek istemiyorum ama neyse "
"Kapalı kutu. Sen de evlendin Ya siniyor iplikçi"
"Öyle oldu tavsiye ederim"
"Almayayım ben böyle iyi. Neyse şurda birilerini gördüm ben."
"Hahaa alma alma. Hadi görüşürüz."
Kendi kendine "nerde benim defnem " diyordu. Uzaklardan gözüne kestirip yanına usulca arkasından yanaştı beline sarıldı.
"Kayboldun ortadan"
"Öyle oldu."
"Bir şey mi oldu."
"Yok bir şey "
"Var var dökül sevgilim."
" feryal hanım maşallah yine formunda yine her zaman ki gibi çok taş hm güzel yani !"
"Kıskanmış olamazsın defne."
"Ne kıskanması ya !"
"Gel bi dans edelim biz"
"İstemiyorum"
"İstiyorsun."
