***
Sabah olmuştu. Gözünü ilk açan Ömer oldu. Göğüsünde yatan Defne'yi fark etmesi kısa sürmüştü. Bir an baktı. Duraksadı. O çok sevdiği turuncu saçlarda gezdirdi sağ elini. Aklına dağ evinde yüzünü ezberlemeye çalışan kadın geldi. İçindeki dürtüyü durduramadan aynısını yapmaya başlamıştı. Elinin üst dış köşesiyle sanki kırılacak bir eşyaya dokunur gibi dokunuyordu Defnesine. Gözlerini kapatarak kafasının içinde, hafızasının en derinine kazıdı her ayrıntısını yüzünün. Sonra dün gece yaşananlar, konuşulanlar daha doğrusu gerçekler geldi aklına. Uyandırmamaya özen göstererek sessizce kalktı yataktan. Saat daha erkendi, daha kalkmazdı Defne bunu iyi bildiği için hiç aksatmadığı sabah sporunu yapmaya gitti. Her zamanki gibi Boğaz'da kürek çekmeye gidecekti.
Eşyalarını ve spor çantasını alıp çıktı. 2 saat sonra geri geldi kendini buz gibi bir duşa attı. Bu sırada Defne uyanmıştı. Kendisini Ömer'in yatağında görünce garipsedi. Olanları kafasında toparlamaya çalışıyordu. Evet dün gece evlendiler. Ömere herşeyi anlatmıştı. O iğrenç oyunu en başından. İçinde herşeyi anlatmanın hafifliği ama aynı anda Ömersiz olmanın verdiği yük vardı. Gece Aynı evde kalmıştılar bu doğruydu ama araları hiçbir zaman düzelmeyecekti. En azından böyle düşünüyordu. Belkide bir umut vardı, sonuçta imzalar atıldı ve ona git demedi, diyemedi. Onsuz devam edebilir miydi ? Bunu daha önce denemişti manisaya giderek en fazla bir kaç gün becerebilmişti. Ömeri görür görmez yelkenleri suya indirmişti. Şu an beklediği tek şey Ömer'den bir adım. Bunları düşüne duruken başını kaşıyarak banyoya gitti. Kapıyı bodoslama açıp içeri girdi. Islak vücuduna havlu geçiren Ömerle karşı karşıya kaldı.donup kaldı. Gözleri Ömerin vücudunda asılı kaldı.
Kendine gelince."Şey.. Şey. Çok pardon. Fark edemedim burda olduğunu. Çıkıyorum hemen"
"Tamam Defne bir sorun yok"
"Yok yok ben çıkayım"
Adımını atıp çıkacakken her zamanki sakarlığıyla ayağı takıldı ve düşmemek için eli Ömer'e doğru kaydı. Ömer'in belinde sarılı duran havluya. Kendini yerde bulurken eline onunla birlikte yeri boylayıvermişti Havlu. Karşısında çırılçıplak kalmıştı sinyor iplikçi. Adeta Yunan heykeli gibi. Yutkunup ayağı kalktı ve koşar adım çıktı banyodan. Bu duruma ise Ömer sadece gülmüştü.
Defne bakış açısı-
Kendime inanamıyorum. Yüzyılın sakarı ilan edilmeliyim. Hayatım rezillik. Şu adamın yanında bir heyecanlanma bir elin ayağın dolaşmasın dimi ama yok illa saçmalıyacağım. Kendi kendime sesli konuşmam bitince ellerimi yanaklarıma götürdüm. Yine al al olmuştular. Ömer'i her gördüğümde heyecanlanıp kızarıyorum sanki ilk defa görüyormuşum gibi. Bu hiç bitmeyecek bir kısır döngü gibi. Şu olduğumuz durumda bile aklım başka şeylere kaymıştı. Başımı iki yana sallayıp aşağı Kata indim. Bana hala sıcak basıyordu. Bahçeye çıkmak iyi fikirdi. Bir iki nefes aldıktan sonra gözüme Ömere getirdiğim saksıda duran çiçekler takıldı. Ben sulamayınca susuz kalmışlar. Hemen gidip sulamaya başladım. Sonra bahçenin arkasına diktiğim çiçeklere baktım nasılda güzel açmıştılar. Beni tam şurada öpmüştü susuz kalmış ve suyunu içmek isteyen Çiçek gibi. Gözlerim doluyordu. Bu evde sonsuz kalıcakmışım gibi yenilerini ekmek istiyordum.
Ömer bakış açısı~
Odaya girdim kurulanırken bir yandan da kıyafet arıyodum. Her zamanki iç çamaşırı Çekmece'mi acınca küçük çaplı şok yaşadım. Elime boxer'im geliceğine dantelli kırmızı sütyen ilişivermişti. Defne dedim yüksek sesle. Eşyalarını taşımıştı buraya bir kaç gün önce. Unutmuşum. Yüzümde Kocaman sırıtma elime bakıyordum. Gözlerimi bir an kapayınca elimdeki şeyi Defnenin üzerinde düşündüm. Gözlerimi kırpıştırıp bu düşünceden kurtulmaya çalıştım. Aynı evdeyiz, kalacağız da bir süre hem ayrı hem beraber Nasıl dayanacaktım. Üzerimi giyinmiş çıktım odadan.Arıza sevgilim benim yine tutmuştu sakarlığı o böyle yaptıkça ona sarılmamak için kendimi zor tutuyordum. Aşağı indim etrafta yoktu. Çekip gittiğini düşünüp telaşlanmıştım. Bahçe kapısını açık görünce bir rahatlama gelmişti. Sessizce kapının kenarından çiçekleri sulayan kadına baktım.
Arkasını döndü bana karşı, onu izlediğimi anlamasın diye öksürerek yanına geldim.