Bölüm 3

12.2K 332 1
                                    

İyi okurlar...

İstemeden bir hafta sonra söz için bize geleceklerdi yani bugün.
Annemin giymem için getirdiği elbiseye baktım çok süslüydü istemedim onu giymek sonuçta isteyerek evlenmiyorum değil mi?

Dolabımın karşısına geçip sade koyu mavi elbisemi çıkarıp giydim böyle daha iyi olmuştu saçıma da göz rengimi açığa çıkartan bir şal takmıştım.

Yatağıma oturup beni çağırmalarını bekledim biliyorum annem bana kızacak ama umurumda değil ben zaten ölmüşüm bana daha ne yapabilir ki.

Neyse ki Hatice abla geldiler diye haber vermişti ki düşüncelerimle beynimi kemirmeyi bırakmıştım kendimden büyük olan müstakbel kocamla sözlenmek için çıktım odadan.

Aa durun sizin haberiniz yok dimi söz ve nişan aynı gün olacak yani bu gece iki haftaya kalmadan da " D Ü G Ü N Ü M " var Ne Düğün ama dimi hahah.

Herkesin toplandığı salona giriş yaptığımda bütün gözler bana döndü ama üç tane kızgın gözlerle karşılaştım.

Biri annem oda elbise için.

Biri kayınvalidem,

Diğeri Barlas ağa.

Bu ikisinin neden kızgın baktığını anlayamadım Barlas ağa onunla evlendiğim için bana kızgın olabilir belki ama bende istemedim ki evlenmeyi bende istemediğim biriyle evlenmek zorunda bırakıldım bana seçme şansı bırakılmadı ki ama o. Onun ailesi geldi istedi beni yani bu işte rızası yok mu?

İlk defa onu görüyordum istemeden sonra. Dedikleri gibi yakışıklı, onun gözleri çok güzel.

Bakanı kendine hapsediyor gibi kahvenin en koyu rengiolmasına rağmen çok güzel duruyor.

Annemin kolumu cimciklemesi kendime getirmişti.

"Geç kızım sözlünün yanına da yüzükleri taksınlar."

Diye kulağıma tıslar gibi söylemişti annem.

Barlas ağanın yanına geçip bekledim Rıza ağa karşımıza gelip o muhtemelkonuşmayı yaptı.

"Evet, gençler bugün sizin için önemli bir gün bu yüzükler sizibirbirinize bağlayacak sembol bu yüzük size hep birbirinizi hatırlatacak mutluolun hep mutluluğunuz daim olsun."

Sözleri bittikten sonra Rıza ağa yüzükleri parmağımıza geçirip makasla kırmızıkurdeleyi kesmişti.

İşte simdi geri dönüşü yoktu hiçbir şeyin artık sözlü biriydim ayriyetennişanlımda olmuştu istemeden de olsa nişanlanmıştım.

"Evet, gelin kızım bir acı kahveni içeriz dimi?"

Annemin nasıl baktığını görünce,

"tabi efendim."

Diyebilmiştim Got korkusu bu insana her şeyi yaptırıyor annemin işkencelerinihiç üzerime alamam şuan.

Mutfağa girdiğimde Hatice ablayı gördüm.

"Hatice abla içeridekilere kahve yapar mısın ben hiç havamdadeğilim."

"Tamam, Asmin tamam ne zaman bir şeyi adam gibi yaptın ki."

"Deme öyle Hatice abla isteyerek evlenmediğimi sende biliyorsun."

"Biliyorum. Biliyorum da yapacak bir şey yok ki kızım eninde sonundaevlenecektin."

"Evet, ama bu yaşta değil Hatice abla ben buna üzülüyorum."

"Hadi al götür kahveleri annen kızmasın şimdi geç götürme."

Kahve tepsisini Hatice ablanın elinden alıp salona girdim de girmez olaydımBarlas ağa sinirden evi yıkacaktı başımızdan babasına bağırıp bana doğru döndüben hâlâ kapının önünde dikildiğim için beni iterek.

"Çekil şuradan çocuk."

Demişti tabi beni ittiği için kahve dolu bardaklarla yere yapışmıştım oh negüzel gelen geçen bana patlasın bu ne ya yolgeçen hanı mıyım ben.

Töre'de AŞK Ne ARAR?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin