Iyi okurlar...
Bugün yine konağa beni oğullarına istemek için geleceklerdi. Bir endişem yoktu çünkü babam her zamanki gibi gelenleri benim evlilik yaşında kızım yok deyip gönderiyordu bu akşamda öyle yapar.
Ben daha 17 yaşındayım. Babamın' da biricik kızıyım bana annemden daha çok değer veriyor. Gözlerimin rengini babamdan almışım ne büyük şans dimi onunkiler hafif açık çimen yeşili benimkiyse koyu çimen yeşili gözlerimi bu yüzden çok seviyorum babama benzediği için.
Annemin seslenmesiyle o tarafa döndüm.
Annemle aram pekiyi değil, bilmiyorum ama bana hep soğuk davranıyor. Ablamlar ve abim'lere karşı öyle değil onlara daha samimi daha yakın, neyse.
"Efendim daye (Anne)."
" Git hazırlan da akşam görücü gelecek ziver Ağa güzel giyinsin dedi git de adam akıllı giyin hadi git haydi bak hala duruyor karşımda."
"Tamam, daye gittim."
Oturduğum sedirden kalkıp yukarıya odama çıktım. Kıyafetlerimi incelerken en sevdiğim elbisemi gördüm rengi siyah ama benim çok hoşuma gidiyordu. Diz boyu, kayık yaka sade bir elbiseydi.
Elbisemi giyip aynanın karşısına geçtim. Saçlarıma koyu yeşil şalımı gelişi güzel bağladığımda kahve buklelerim omuzlarıma çoktan düşmüştü bile, gözlerimi daha da belli etmek için yeşil göz kalemimi alıp gözlerime sürmemi çektim çok güzel olmuştum.
Bu sefer annem kızamaz çünkü istediği gibi giyinmiştim. Geçen görücü geldiği zaman sade giyindiğim için annem çok kızmıştı bu sefer kızmasın diye güzel bir şeyler giymiştim.
2 saat sonra odamın kapısı tıklatıldığında.
"Gel." Demiştim içeri çalışanımız Hatice abla girdi.
"Masal, hanım ağam seni çağırmamı istedi aşağı inmenin zamanı gelmiş kahveleri hazırlasın getirsin dedi."
"Tamam, Hatice abla geliyorum." Demek gelmişlerdi.
Mutfağa inip cezvenin içine Türk kahvesinden 6 kaşık koydum suyunu da ayarlayıp içine yeteri kadar şeker atmıştım kahvem olduğunda ilk önce üzerindeki köpükleri alıp bardağa koydum kahveleri de bardağa koyup yanına da güllü lokumlardan koydum sularını da koyup tepsiyle birlikte terasa çıktım herkes buradaydı. Annem, babam, ablalarım ve abilerim hepsi buradaydı.
Ama bu gelenler Aslanoğlu aşiretindendi ve babamın en yakın arkadaşı Rıza Aslanoğlu'ydu o beni oğluna isterse babam kesin olarak beni ona verirdi. Benim ne düşündüğümü önemsemezlerdi bile. Rıza ağa babam için çok saygın ve de değerliydi. Zamanında çoğu zorluklara beraber gögüs germişlerdi. Canlarını birbirlerine emanet edecek kadar çok güveniyorlardı birbirlerine.
Biliyordum bu gece aslanoğlu aşiretini geri çevirmeyecekti babam.
Eyvah sıçtık!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Töre'de AŞK Ne ARAR?
ChickLitBen sadece mutlu olmak istiyorum ANNE Töre Uğruna Can Veren biri DEĞİL!!