Töre'de AŞK Ne ARAR?

Bölüm 2

İyi okurlar...

Kahveleri dağıttıktan sonra tepsiyi alıp mutfağa geçtim onların yanında duramazdım çünkü bana fikir sormazlardı biliyorum babam bugün onlara verecek çünkü babam Rıza ay der oğluna hayır diyemez en yakın arkadaşı olduğu için kesin kabul edecek ama ben daha evlenmeyi düşünmüyorum ki.

Düşünmeyi bırak ben evlenmek istemiyorum, istemiyorum ya daha kaç yaşındayım da evlenicim of delir cem şimdi o olacak ne konuşuyor bunlar ya.

Beyefendi hazretleri nerde acaba neden gelmemiş babasıyla acaba hangi oğullarına istediler beni.

Barlas Ağaya mı?

Yavuza mı?

_Barlas Ağa_

Anneme ne kadar ben evlenmek istemiyorum bir başkasıyla evlendireceksen Dicle'yle evlendir dedim. iver ağanın kızını ne yapayım ben.
Dicle benim amcamın kızı ama iki senedir benim göz bebeğim sevdiğim kadın.

Dicle'yle aramızda pek bir yaş farkı da yok ben 23 Dicle ise 21 yaşında ama o benimle evlenmek üzere olan kız daha çocuk 17 yaşında bir çocuk.

Ben onu nasıl alayım koynuma karım diye onu geç benim elimde perişan olur o kız ben acımam gözyaşına bakmadan tek bir hatasında alırım ayağımın altına yazık olur.

_Masal _

Sonunda gitmişlerdi hemen odama çıktım çünkü annem gelip neler olduğunu söyleyecek yani kararı.

Yatağın üstünde oturup annemi bekliyordum biraz geç geldi ama neyse.

"Ne oldu daye babam ne dedi."

"Yakında gelin oluyorsun Asmi n ."

"Nasıl yani anlamadım babam beni onlara vermiş olamaz değil mi daye."

Anneme dedim.
Çünkü bu çok saçma daha bir hafta önce gelen görücüye benim evlilik çağında kızım yok çocuğum var demişti böyle olması imkânsız değil mi ben bir haftada büyümüşüydüm yani.

"Ne sorguluyorsun sen Ağanın dediklerine karşı mı geliyorsun."

"Daye. Daye bana baban seni vermedi de ne olur ben istemiyorum ben yapamam ben evlenemem daye ne olur yalan de hani ben küçüktüm daye bir hafta önce öyle dememiş miydiniz daye ben bir haftada nasıl büyüdüm daye ne olur bana bunu yapmayın dayem ne olur."

Ağlıyordum annemin dizlerine kapanmıştım istemiyordum evlenmeyi istemiyordum.

Evlenmeyi istemiyordum o adamı ben daha küçüktüm babamın küçük kızıydım ben nasıl kıyarlar bana.

"Seni terbiyesiz sen kimsin de Ağanın dediklerine karşı gelirsin sen evi çekip çevirebilecek yaştasın ne çocuğundan bahsediyorsun sen de hele bana ben senin yaşındayken abın Beran'a hamileydim ben ne çocukluğundan bahsediyorsun sen. Şimdi sesini kes ve dediklerimizi yerine getir ne bu şımarıklık kendine gel asmi n."

Annemin bu sözleri canımı yakmıştı ne demek şımarıklığı kes ben şımarmıyordum ki ben evlenmek istemiyordum bunu dile getirdim.

Bir kez daha küfrettim çaresizliğime, töreye.

Beni dinlememişlerdi bile fikrimi almamışlardı hayatımla oynadıkların farkında mıydılar?

Bu benim hayatım kimsenin değil neden kimse beni anlamak istemiyor ben tanımadığım biriyle evlenmek istemiyorum hele bu yaşta hiç istemiyorum.

Uzandım yatağıma kabullenmekten başka ne çarem vardı ki kararları onlar verir bize de uymak düşerdi kızlarının içinde açtıkları harabeyi görmeden hareket ederlerdi buralarda kadın kısmına söz hakkı düşmez ne denilirse o olur.
Sabaha kadar cenin pozisyonunda hıçkıra canımdan can koparcasına ağladım.

Çaresizliğime ağladım.
Savunmasızlığıma ağladım.
Yalnızlığıma ağladım.
Söz hakkına sahip olmayışıma ağladım.

Hayallerimin yıkılmasına ağladım.

Canımın acısına ağladım.

En çok ta babamın beni önemsememesine ağladım babam dediğim kişi beni düşünmeden tanımadığım birine zorla vermişti.

Neden? Neden peki çünkü Rıza ayder oğlu babamın en yakın arkadaşı olduğu için. Arkadaşını düşünüyor ama kızını düşünmüyordu.