THE FORGOTTEN WORLD -İLK KİTAP TAMAMLANDI-

Ufacık..ama yakın.

SELAMMM!! İŞTE YENİ BÖLÜM :3 kısa ama ...neyse olsun artık :D

Sabah sırtımda derin bir ağrıyla uyandım.

Neden mi? Çünkü lanet olası yatak çok sertti. 

Acaba Anthony nasıldı? Başımı sallayıp yataktan kalktım ve t-shirti üzerimden çıkarttım. Kesinlikle artık emindim Daemon ile Bedenlerimiz arasında dağlar kadar bir fark vardı.

Ahh bugünde onunla görüşecektim. 

Hiç Hoşlanmasamda bir yanım yine görmek istediğini söyleyip duruyordu. Askılı bodymi giydikten  sonra kapıyı büyük bir gıcırtıyla açtım.

Karşı odaya baktığımda içerisi bomboştu hızlı adımlarla merdivenlere koşup aşağıya inmeye başladım. 

tam 8 kat sonrasında -8 KOCA KAT! - sonunda dediği numarayı bulup kapıyı tıklattım. Anthony kapıyı hızla açtı sonra bana şaşkın şaşkın bir iki saniye bakıp yüzüme kapadı

...

ne?

tekrar vurdum ve tekrar açtı. sonra yine aynı sessizlikten sonra kapattı.

''ANTHONY!''diye bağırdım.

sonra kapıyı yavaşça açtı. ve bana irdeleyen gözlerle baktı.

''Kapıdaki kim Ant?'' diye birisi seslendi sonra arkasından birisi ortaya çıktı. Daemon bana gülerek bakmaya başladı.

''Hiç.Önemsiz biri. Hadi oyuna devam. '' dedi ve tam kapatıcakken kapının arasından sıvışıverdim.

''Bu da neydi lan?'' dedim ve anthonyi sinirle ittim. Daemon sırıttıp kapıyı açtı ve dışarı baktı. 

Tanrım..Üzerinde siyah bir t-shirt vardı ve kesinlikle...ÇOK KARİZMATİKTİ.

''hadi gidelim Niyana. Anthony'nin özel işleri var.Kabalığını mazur gör ablası.'' dedi iğneleyen bir tonla ve mavi gözlerini kırpıştırdı.

Sonra elindeki çakıyı kapatıp kemerine takıp dışarıya çıktı ve arkasından ben geliyormuyum diye göz atıp ilerlemeye koyuldu. peşinden hızla  yetişip merdivenlerden hızla inmeye başladık.

''nereye gidiyoruz?'' diye sordum.

''ilk olarak sana uygun şeyler alıp sonrada  beraber şöyle kir pas atmaya gidelim ne dersin'' dedi ve genişçe sırıttı.

''N-ne birlike mi? BERABER Mİ? NEE?'' 

''şakaydı be. kulak zarımı patlatma.''

hemen geriye çekildim sonra raflara bakmaya başladım.

''ne kadar çok kıyafet var?'' 

Daemon rafları incelemeye benimle beraber başladığı sırada tam tepemdeki bir raftan kırmızı bir şey çekiştirdi.

Ahh bir desenli bir bluzdu.. çok hoş.

elime verdiğinde geniş V yakasını farketmedim değildi. ve ayrıca kesinlikle göbeğimi açık bırakıcak bir kısalıktaydı. bu da neydi şimdi?

''Hmmm bunun altına şunu alalım .'' dedi ve cevabımı bile beklemeden kahverengi sarımtırak bir etek verdi.

Pekala buranın giyim tarzıda bana pek uyduğunu söyleyemezdim.

''Bunları giy renkleri hoşuma gitti.'' dedi sonunda.

Dudaklarımı büzüp yanaklarımı şişirdim ve eteğide elime aldım.

''sırf sen sevdin diye giyeceğimi düşünme.'' dedim. 

Bana göz ucuyla bakıp kendi bedenine uygun bi gömlek aldı.

''güzel güzel. hadi gidelim.''

Elimi hızla tutup beni geldiğimiz kapının tam tersinden geçtik ve dahada dibe inmeye başladık.

tam bu sırada özlediğim sesi duydum.

Su..SU SESİ!

birlikte indikten sonra Daemon kenardaki bir bölmeye elini uzattı ve minik ışıklar aydınlanmaya başladı. Taşların arasında muazzam güzellikte pırıltılar saçılıyordu etrafa ve su   yine o tüm saflığıyla akıyordu.

''Burası..bir kaynak mı?'' diye soramadan edemedim. Gülümsemesi dahada suratına yayıldı ve Başıyla onaylayıp gömleği kenardaki bi sandalyeye benzeyen bir şeye bıraktı.

Dur biraz sandalye değil bi bir askıydı.Sersem kafam.Neyse. Daemon bana döndü ve etrafa son bir kez bakıp dışarıya çıktı.

''Birazdan gelirim. Kıyafetlerin parasını ödemem gerek.''

sonra sessizlik içinde ılık banyomu yaptım.

Vücudumun her bir kısmını üçer kere ovaladım.Tanrım burada sadece bir gündür duruyorum ve bu kadar kirlendiğimi hiç mi hiç inanmıyordum.

Derkeenn...ufak bir çatırdı duydum.

Ufacık..ama yakın.

ve Gözlerimi açtım.

UMARIM BU SEFER BİRAZ VOTE FELAN GELİR ._. bi önceki bölüme ilgi azdı şehvetim kırıldı :S