Daemon arabayı hızla önüme çektiğinde gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
''Ne yani şimdide araba yarışlarına mı katılıyoruz?''
Jeep'ten gelen yüksek gürültüyle karşılık verdi.
''Hmm..belki. Eh ne duruyorsun atla.'' güneş gözlüğünü önüne kaydırdı ve gülümsedi. ''Şuan hayatımın en eğlenceli işini yapıyorum. Lütfen bunu maffetme Niyana.''
Gülüşüne karşılık verip hafifçe kıkırdadım. ''Tabi. tabi herneyse.'' Kapıyı açıp yan koltuğuna oturdum.
''Leo gelmeyecek mi?''
Gözlüklerini burnundan hafifçe eğdi. ''O diğer arabayla geliyor. Sencede koskoca bir yeraltı halkına bir arabayla erzak taşıyacağımızımı düşündün?'' sonra derin bir nefes alıp anahtarı çevirdi. ''Düşündüğüm kadar zeki değil mişsin ha?''
Öylece baka kalmıştım. ''Bana aptal mı demek istiyorsun sen?'' sonra yumruklarımı gevşetip bacaklarımın üzerinde topladım.
''Yorum Yok!'' dedi ve rampadan çıkmaya başladık. Açık pencereden gelen temiz havayı rahatlıkla hissedebiliyordum. Günler sonra nihayet gökyüzünü görebilecektim.
Gaza daha çok bastı ve rampada daha çok sallanmaya başlamıştık. Demir kapılara yaklaştığımızda neredeyse son sürat gidiyorduk. ''SIKI TUTUN!''
duyduğum son bağırış buydu. Kapıya son gücüyle Jeep'i geçirdi ve dışarıya rampadan yüksek bir kısımda atladık.
Arabanın havadaki bir kaç saniyesinden sonra zemine değmesiyle popomu iki kere koltuğa çarptım.
Yan tarafa baktığımda Daemon olduğundan çok daha neşeliydi. Hızını hiç kesmeden u dönüşü yapıp yola doğru çıktık.
Boş otobana ulaştığımızda yanımızdan son sürat mavi bir BMV geçti. Bunun Leo'ya ait olduğunu anlamamak için mal olmak lazımdı. Açık Sarı Saçlarını görmemle anlamıştım.
Daemon,Leo ya yol vermeyip aynı hızda gaza bastı.
''HAYIR DOSTUM HİÇBİR YERE GİTMİYORSUN!''
Leo, 32 dişini birden gösterip bizi solladı ve gazı kökledi.
Daemon Leo'ya küfür savurdu ve kahkaha attı.
Bu erkeklerin ,Yarışlardan keyif almasına şaşmamak gerekti.
****
bir kaç saatin ardından büyük bir kasabaya geldik.
''Hayalet Kasaba'' dedi Daemon ve boğazını temizledi. Sonra arabadan aşağıya atladı. bende onunla beraber jeep'den aşağıya atladım. Arkadan büyük çuvallardan birisini kaptığım gibi , Leo'nun girdiği bir eczane'ye daldım.
Raflara yaklaşırken ,televizyonun cızırtısını duydum.
''Kanada..Norveç...Meksika''
Meksika...
Daemon dükkana girdikten sonra yanıma doğru yaklaştı.
''Niya? Neyin var?''
''Meksika..ailemin gönderildiği yer..Neden oranın ismi haberlerde geçiyor?'' İçimdeki korkuyu bastıramadan sormuştum.
''Niya..Sakin ol.''
''NEDEN LANET OLASI MEKSİKA NIN İSMİNİ DUYUYORUM?!''
Ailem...Annem...Babam...Hayır...Onlara bir şey olmadı..OLMADI!
''ANNEM...BABAM ORADAYDI! ''
Daemonun bakışları irileşmişti ve omuzlarımdan beni sarsıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE FORGOTTEN WORLD -İLK KİTAP TAMAMLANDI-
Fiksi IlmiahGökyüzünü unutmaya başlayabilirsin. Xio'nun tek bir hedefi vardı ; Dünya. Onuda aldığında her şeyi elde etmiş oldu.İnsanlar artık dışarıya çıkamıyordu bile.İlkelleşme döneminin sonuna geliyorduk.Ona baş kaldıramazdık.Onu engelleyememiştik. Ama... Um...