Eğer seçme şansım olsaydı..

148 8 0
                                    

Tekrar Merhaba Kaçaklar!

Evet! Eğer bu kitabı okuyorsanız artık bu bölümden itibaren bir kaçaksınız ^-^ Adımız bu seride bu olacak :D

Küçük bir notla beraber sizi yeni bölümle başbaşa bırakıyorum.

Farkettiyseniz artık yeni bir kapağımız var :3 Ve bölümleri eğer 'ay bn hngi blmde klmştm' demeyesiniz diye isimledim hepsini :D Artık sıkıntı olmayacağını düşünüyorum!

Ve eğer hesaplamam yanlış değilse 19. bölümdeyiz ^.^ bu ne demek ! 20 . BÖLÜM DEMEK 20. BÖLÜM NE DEMEK! UZUN SOLUKLU BİR HİKAYENİN NEREDEYSE ÇEYREĞİNDEN FAZLASINI GEÇMİŞ OLMAMIZ DEMEK!

HARİKASINIZ *-* YANİ OYLARINI ESİRGEMEYEN HERKESE ÇOK ÇOK ÇOK ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM HEPİNİZ HARİKASINIZ BENİM MİNİK KAÇAKLARIM! 

Bu bölümde Hope'u bir süre görmeyeceğiz. Ama ona ne oldu sorusuna gelince eheheh süpriz olsun bakalım :D

Bölüm Niyana'nın gözünden!

Hepinizi öptüm iyi okumalar :* 

''SAKİN OL NİYANA!''

''KARDEŞLERİM KAÇIRILMIŞKEN NASIL SAKİN OLAYIM!!''

''BENİMDE KIZ KARDEŞİM KAÇIRILDI ! ŞİMDİ KENDİNE GEL!''

iki kaşımın ortasını sertçe ovalarken, Daemon sinirle yeraltının yakın biryerinde arabayı bıraktı.

''Pekala şimdi Leo,sen Charlotte ile Niyana'yı aşağıya götür. Ben çocukları almak için şehire gideceğim. ''

Leo onaylayarak arabadan indi ve cebindeki silahı eline alıp etrafı kolacan etmeye başladı.Arabanın tepesi kapalı olduğu için dışarıdaki soğuğu kestiremiyordum ama eminimki çöle vuran gece soğuğu yüzünden Leo'nun iyi bir durumda olduğu söylenemezdi.

''Olmaz.'' dedim sinirle Daemon'a. Onunda en az benim kadar gergin olduğunu biliyordum. ''Bende geleceğim.''

''Hayır Niyana. Seni başıma bela takıp oraya gidemem. Tek gitmem benim için daha güvenli.''

Ahh şerefsize bak! Yanaklarımı şişirerek ona bakmaya devam ediyordum. Ne yani bu kadar mı bi insana ''işe yaramazın tekisin tek başıma daha iyiyim' mesajı verilebilirdi?

''Daemon....bende...geliyorum..''  dedim kelimeleri tek tek yedirerek.  Safir mavisi gözleri parladı ve keskin bakışlarını benimkilerle buluşturdu. ''Ha-yır.''

''Çocuklar...çocukllar!Hey ne bu soğuk enerjide böyle?''  Araya ürkekçe Charlotte'un sesi geldiğinde baskıcı bakışlarını geri çekti ve arabayı çalıştırmak için anahtarı çevirdi.

''Hadi çabuk dışarı. Fazla vaktimiz yok. Eğer robotlar buuraya daha önce saldırı yaptılarsa radar açık olabilir.Fazla dinlenmek için mola vermemeye gayret edin 15 dakika içinde eğer koşarsanız kapaklardan birine ulaşırsınız. Leonard sizinle olacak. Dikkatli olun.''

 hızlı hızlı talimatları verdiğinde Charlotte onaylayarak dışarı çıkmak için kapıyı açtı ve Leo'nun elini uzatmasıyla arabadna ayrıldı. 

Onun çıkmasını bekledikten sonra sağ elimden destek alarak jeepin içinde doğruldum ve öne doğru uzanıp bir bacağımı ön koltuğun üzerine ve diğer bacağımıda vücudumu ileri iterek destek niyetine kullanıp koltuğun üzerinden oturur pozisyona geçtim.

''N-ne yapıyorsun sen? Çıksana dışarı!''

''Sana gitmeyeceğimi söyledim. İkimizinde şuan hayatı tehlike içinde olan kaçırılmış kardeşleri var ve ben seninle geleceğim.''

''Sen...offf ne halt yersen ye.'' Cebinden çakmağını çıkartırken camı kendi tarafındaki tuştan açtı ve benim tarafımdaki cama doğru eğilip sağ bacağımın tarafına elini koyarak destek aldı. ''Biz gidiyoruz. Kendinize dikkat edin.''

Leo kahverengi gözlerini ikimizin üzerinde hızla geçirip ''Sizde.'' dedikten sonra arkasını dönmeden önce ağzını açıp bir şey söylemek için bize doğru tekrar eğildi sonra durdu. Sonra tekrar derinb ir nefes aldı ''Deamon...Eğer Hope'u bulursan ona...ona...kızdığımı söyle.'' dedi üzüntüyle gülümseyip Charlotte'u yanına alarak karanlık yoldan yavaşça ilerleyerek gözden kayboldu.

İçimden bir ses Leo'nun Daemon'dan gizli,Ginger'a karşı bir duygu beslediğini söylüyordu...Açıkcası şuan bunu nasıl düşündüğümü de bilmiyordum!

Kardeşlerim! Şuan titrememin sebebi tam olarak buydu. Daemon kısa sürelik durakmasadan sonra iç çekerek direksiyonu kırdı ve geldiğimiz yöne doğru döndüğimüz gibi gaza abandı.

''Niyana.Ne olursa olsun...onları bulacağız ve sorun olmadan eve geri döneceğiz. Sakın kötü düşünmeye başlama.''

Bunu sessizliğimizin arasına sıkıştırdıktan sonra aynaya bakarak karanlık yolda gitmeye devam ediyorduk.

Omuzumun önüne doğru sarkan dalgalı saçıma parmağımı dolayarak uğraşmaya başladım. ''Onları bulacağımızı biliyorum. Ben sadece...biliyorsun hayatımda hiç dışarıya çıkmadım,şehirin ışıklarıyla karşılaşmadım.Bunun heyecanı ve merakıyla kendi korkularım...nasıl birbirine karışacak bunu düşünüyorum.''

Başıyla onayladı. ''Emin ol eğer seçme şansım olsaydı bi eve tıkılı kalarak yaşamayı tercih ederdim.''

_________________

 Arabayı kaldığımız yıkık otelin yakınlarındaki bi sokak arasına park edip aşağıya indik. Güneş hafifçe gökyüzünü azar azar aydınlatmaya başlamıştı. 

''Şimdi...bakalım.'' Deamon eline telefonunu alıp tuşlara basıp etraftaki kalıntıları incelemeye başladı. ''Büyük ihtimal Hope'u merkeze yakın bir yerde saklıyorlar.Oraya girmenin bir yolunu bulmam gerek.'' Sonra bana döndü. 

''Anthony ile Lisa'yı ya birlikte bir hücrede tutuyorlar ya da ayırmış olmalılar.''

''Onları bulmamız gerek!''

Elini omzuma koyup titrediğimi görünce kaşlarını çattı. ''Bulacağız. Ama ilk önce Hope'a ulaşmamız gerek. Şuan tehlikede olan o.Weadwolfer soyadını taşıdığı için önceliği kız kardeşime vermiş olmalılar.''

Başımı aşağı yukarı sallayarak onayladım ve asfaltı eskimiş yolun ortasına geçip yukarıda parlayan binalara baktım. 

''Lisa'nın yalnızlık ve Karanlıkta kalma fobisi var. Umarım Anthony yanındadır.'' 

Hayır ağlamayacaktım. Onları kurtarmaya gelmiş birisi olarak olabildiğince kendimi tutmam gerekti. Üstelik...üstelik yanımda Daemon vardı. 

Eh lütfen ama! Kim inatla gelmekte ısrar eden birisinin sulu gözlü olup yanında  ağlamasını kaldırabilirdi ki?!

''Hadi gidelim.''  dedi ve arka koltuğa gelirken torpidodan çıkartıp fırlattığı altı patları kemerin arka tarafında kalan kısmına sıkıştırdı ve tişörtünü üzerine bol duracak şekilde kapattı. 

''Nereye gideceğiz?''

Safir mavisi gözleri ışıldayarak baktığım yöndeki binalarda gezdi. 

''Alışveriş merkezine.'' ve bana yan profilinden gülümsedi. Ona bakıp anlamayan gözlerle soru sormaya çalıştım. ''Neden? Birden alman gereken cilt bakım ürünleri felan mı aklına geldi?''

Beklemediği garip sorum karşıssında tüm gerginliği anında yüzünden çekildi ve afallayarak irileşmiş gözlerle bana baktı.

''Sakın bana gay olduğum imasını yapma.Ölümünün elimden olmasını istemiyorum.'' dedi ve gülerek yürümeye başladı.''Tanrı aşkına.Şu kadınlar ve onların gairp düşünceleri!''  diye homurdandı. 

Eh...en azından artık şu negatif enerjinin gezindiği bi havası kalmamıştı. Görüşürüz öfkeli Deamoni,Tekrar hoşgeldin eski Deamon!

____________________

Ahh ahh bu hikayeyi yazarken neden bu kadar ilk göz ağrım olduğunu yavaş yavaş biliyorum sanırım -,- Hep öyle kalacak Yeraltı Dünyam. sürekli yenilikleri üzerinde denediğim küçük kobay kitabım benim asdad :D

THE FORGOTTEN WORLD -İLK KİTAP TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin