Ölen kişi..bir çocuk

297 17 2
                                    

evet...biliyorum çok uzun zaman geçti ama nihayetinde hikayenin devamını sonunda yazabildim.

Neyse. -fırtına öncesi duraklama-

SAYFAYA BAKTIĞIMDA GÖZLERİME İNANANAMADIM 640! 640 OKUMA VAR.

GERÇEK Mİ BU?! GERÇEKTEN O KADAR..duygulandım ki. umarım onları kaybetmemişimdir :( umarım bu yokluk sizin beni unutmanıza neden olmamıştır. :( işte bu yüzden size uzuuuunnca okuyabilmeniz için bir bölüm hazırladım.

İYİ OKUMALAR! <3



koskoca geçen 2 günün ardından sonunda rehberim Daemon ile tekrardan bir aradaydık.

Büyük bir yemek verilmişti yeraltında. ve orada giyebileceğim herhangi bir kıyafetim yoktu.

Aslında...Hiç kıyafetim yoktu.

Ginger -tanrıya şükür ki- eğer bana biraz borç vermemiş olsaydı ilk günkü verilen o kirli kıyafetlerle yemeğe katılacaktım.Ama dikiş dikmeyi biliyordum ve 2 güzel pek kaliteli olmasada temiz kumaş ile güzel şeyler yapılabilirdi.

Elbisemi 2 koca gün boyunca küçük inimde kalarak oradaki loş ışık altında yapmayı becerebilmiştim.Ve bu koca günler geçerken yine sattığım ayakkabım ve kıyafetlerimle kazandığım bir kaç kuruş ile bir tarak ve ayna. ayrıca kaşındırmayan bir battaniye de almıştım.

Kıyafetlerimin bu kadar değer alacağını açıkcası hiç beklememiştim.-ah tabi birde Lisa'nın çok fazla inat ederek bana satmamı istediği ayısınıda saymazsak- gayet elimize güzel bir para geçmişti.

Odadaki perdeyi kırık kapının önüne bir örtü olarak kullandığımda Benim Değerli İn'im artık o kadarda kötü görünmüyordu.

Lisa ile kalmaya başladıktan sonra birbirimize söz vermiştik.Küçük kardeşim de, ben de bu odayı adam edecektik.Lisa sattığı oyuncak ayısının parasını biraz daha biriktirdikten sonra buradaki rutubetten biraz daha korunmak için küçük bir kilim almayı teklif etti.Zeki kızdı.Hak vermiştim. Bu yüzden kalan parayı biriktirme kararı aldık.Bu parayı çaldırmamak içinde kanepenin altında bir oyuk açıp küçük bir keseye parayı koyup gömmüştük.

''AH!''

sesim boş odada yankılanırken parmağıma batan iğneyi ve neredeyse bitmiş elbisemi yere fırlatmıştım. Refleksle parmağımı ağzıma soktum ve kanayan tarafı iyice emdim.

Çok çalışmıştım.Çok yorgundum.Bunu farketmem için bu iğnenin uyarısı bana lazımdı sanırım.

Elbiseyi yerden alıp havaya tuttum. Evet.Bu yemek için kendimi göstermeme yetecek cinsten bi çekiciliği vardı.

Kapı nazikce tıklatıldı bende elbiseyi katlayıp yatağın üzerine bıraktım.

Kapıyı açtığımda ağzım açık kalmıştı.

''M-mike?''

''SELAM! hey..beni görmeyi ummuyormuş gibi bakıyorsun.'' dedi ve dudak büktü.

''Tabikide seni görmeyi ummuyordum! burada ne işin var bay röntgenci?'' dedim.vay be ağzım ne çabuk açılmıştı.

''A...ı..şey seni görmek istediğim içindi ama böyle röngentci lakabı hiç hoşuma gitmedi.Darmon'a ne diyordun?bende ondan istiyorum.'' dedi ve sırıtmaya başladı.

''Malesef elimizde kalmadı üzgünüm. hem ona bir şey dediğim yok tamam mı?'' dedim ve bana gönderdiği mesaj karşısında gözlerim ister istemez büyümüştü.şaşırmıştım. ne diyebilirdim ki?

THE FORGOTTEN WORLD -İLK KİTAP TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin