İMAM (Tamamlandı)

3

Ertesi gün öğleden önce,bir kaç gün önce teyzemin ağzını arayan Sevim hanım bu kez doğrudan evimizin kapısını çalıyor. Kapıyı açıp da onu karşımda görünce korku ve hüzün bütün vücudumu sarıyor. Ne diye geldi ki şimdi diye düşünerek geçmesi için kenara çekildim.

" Buyurun, Hoşgeldiniz. "

" Hoşbuldum. "

   Bu kadının konuşurken imalı imalı bakıp kafasını sağa sola oynatması belki de ilk defa bu kadar gözüme batıyor o anda. Eve girmemesi için dua ederek kapıda öylece yüzüne bakıyorum.

" Annen yok mu kızım? "

Cevap vermeme kalmadan annem salonda beliriyor bir anda.

" Sevim abla? Hoşgeldin gel geç içeri."

Kadın ikiletmesen başarmağa ayağını atıp eve giriyor. Kenara çekilip geçmesi için yet açıyorum. Arkalarından salona girip oturuyorum. Havadan sudan muhabbetlerin arasında annemin  imalı bir şekilde bana bakışından kahve yapıp götürmem gerektiğini anlamıştım çoktan. Mutfağa girdim ama sinirden elim ayağım titriyordu. Ne yapacağımı bilmez halde dolaptan cezveyi aldığım sırada tekrar kapı çaldı. Dalgın dalgın mutfaktan çıkıp kapıyı açtım. Aklım bu kadından nasıl kurtulacağım üzerine planlar yapmakla meşguldü. Neyse ki gelen Hatice olunca bir anda yüzümde güller açıldı.

" Allah gönderdi seni bana Hatice, başıma geleni bir bilsen? İçeride kim var biliyor musun? Dur ben söyleyeyim bankacı Levent'in annesi Sevim hanım. Ne olur Hatice yardım et bana ben bu kadından nasıl kurtulacağım. Bir de yetmezmiş gibi anam kahve yap dedi. Vallahi Tayyipten başkasına yar olursam kıyarım bu cana. "

Hatice karşımda şaşkına dönmüş kocaman açtığı gözlerle kolumu sıvazlıyor bir taraftan da alçak sesle konuşmamı işaret ediyordu.

" Sakin ol abla hallederiz. "

" Nasıl olacak o ? "

" Kahvesini acı yap olsun bitsin. "

" Sahi işe yarar mı? "

" Valla saf değilse anlaması lazım ama. "

Mutfağa geçip beraber acı kahveyi yaptıktan sonra Hatice salona geçip annemin ardından da Sevim hanımın elini öpüp oturuyor. Ben de arkasından kahveleri servis edip Hatice'nin yanına oturuyorum. Heyecanla bekliyorum Sevim hanımın kahveyi içince vereceği tepkiyi. O da beni fazla bekletmiyor kahvesinden bir yudum alıyor, önce yüzü buruşuyor sonra zorla yutkunup gözlerimin içine bakıyor. Bir an olsun kaçırmıyorum bakışlarımı. İstemediğimi anlamış olmasını diliyorum. Hatice'nin dediği gibi saf değilse anlaması lazım. Kahveyi önündeki sehpaya koyup anneme dönüyor tekrar.

" Ziyaretin kısası makbul olurmuş Mahmure hanım, ben kalkayım. "

" Kahveni içmedin komşum bari bitirip de kalksaydın. "

" Ziyade olsun çarpıntı yapıyor zaten ben de. "

    Annemle ikisi kapıya doğru ilerlerken içime çoktan sular serpilmişti. Mutlulukla Hatice'nin boynuna sarılıyorum.

" Sen var ya dünyanın en süper görümcesisin. "

" Biliyorum. "

Biz sevinç içinde sarılırken annem kıpkırmızı bir suratla salona girip dik dik bize bakıyor. Göz ucuyla yanımda duran Hatice'ye bakıyorum hiç sesi çıkmıyor onunda. Bir iki saniye geçiyor ki annem kahkahayı basıyor. Onun bu hali bize de cesaret veriyor ve başlıyoruz gülmeye.

" Hanginizin fikri bu? Sizi oyunbazlar sizi. "

" Ablam panik yapınca benim aklıma geldi teyze ne yapalım başka çare mi var?"

" Niye panik yapıyormuş ablan maaşlı gül gibi oğlan başka bir şey mi var bilmediğim? "

Annemin son sorusu avuç içlerimi terletmeye başlamıştı ki yine Hatice benden önce davranıyor ve beni bu dertten kurtarıyor.

" Aman teyzoş kızına bakar mısın sen bankacı diye faiz kurumundan ekmek yiyor diye aklına koymuş bir kere, gerçi haksız da sayılmaz ya? "

" Benim boğazımdan haram lokma geçmesine yüreğin el veriyorsa evleneyim ana ne diyeyim. " Haticeden aldığım cesaretle bir iki laf edebiliyorum sonunda.

" Aman aman tövbe demedim bişey hadi gidin yemek koyun ocağa dönüp durmayın ortalıkta gözüm kararıyor insana rahat rahat okutturmuyorsunuz bir türlü, hiç bitmiyor derdiniz. "

Usulca kanepeden kalkıp mutfağa geçiyoruz. İçimde tarif edilmesi imkansız bir huzur var, bu işten kurtulmuş olmanın sevinciyse bambaşka. Sağ elim kalbimin üzerine gidiyor yine sessiz dualar yükseliyor yüreğimden arşa, Allahım yar eyledin vuslat nasip et.