16

15.7K 1K 7
                                    

Ellerimdeki poşetleri kapının girişinde yere bıraktığımda kollarımdaki acı biraz olsun hafifliyor. Her birimiz sırayla odaya geçip kendini salon koltuklarına bırakırken aslında hepimizin yorgunluğuna rağmen yüzlerindeki tatlı gülümsemeyi fark ediyorum.

" Çok yorulduk ama deydi doğrusu değil mi Feyzan?"

" Evet teyzecim sağ olun Allah hepinizden razı olsun."

Bu kez teyzemden önce annem söze atılıyor.

" Olur mu kızım siz bizim kıymetlimizsiniz herşey feda olsun sizin için."

" Teşekkür ederiz." diyoruz Tayyip ile aynı anda. Siyam ikizleri gibi aynı anda konuşuyor olmamız hepimizi güldürüyor. Tatlı yorgunluğumuz biraz hafifleyince Ali kapı girişindeki çantaları bir bir içeri taşırken Tayyip akşam namazı için camiye koşuyor. Biz ise biricik görümcem Haticemle mutfağa geçip yemek hazırlamaya koyuluyoruz.

"Bugünkü geldiğimiz şartlara hala inanamıyorum Hatice."

" Hayaldi gerçek oldu değil mi?"

" Hem de nasıl, hep umut etsem de bazen gerçek olacağına inanmıyordum biliyor musun?"

" Bilmez miyim sevgili yengem az mı ağlaştık beraber."

Birbirimize gülümseyip hazırlıklara geri dönüyoruz. O sırada teyzem giriyor mutfağa.

" Ne kaynatıyorsunuz bakayım kızlar? "

Ben edeple kızarırken cevap vermek Hatice'ye düşüyor.

" Zaman çok çabuk geçiyor anne daha dün gibi Feyzan ablamın uzaktan uzağa abimi sevip benimle dertleştiği günler,şimdi Allahın izni ile çok yakında evlenecekler. "

" İnşallah kızım inşallah, darısı da senin başına inşallah."

Bu kez kızarma sırası Haticeye geçiyor.

" Sen ne için gelmiştin teyze bir şey mi istemiştin? "

" Bir bardak su alacaktım kızım, şeker hapımı atayım."

Dolaptan bir bardak kapıp doldurup veriyorum hemen teyzeme o da suyunu alıp salona gidiyor.

Akşam babam, eniştem ve Tayyip de gelince yemek sofrası kuruluyor. Ailecek kuruluyoruz sofranın başına...

" Ne yaptınız hanımlar bitti mi alış veriş?"

" Bitti şükür siz ne yaptınız ev işi bulabildiniz mi?" diyor teyzannem enişteme.

" Bulduk sayılır değil mi dünür? "

" Evet evet. Iki sokak ötede pembe küçük bir ev. Bizim hoşumuza gitti ama birde çocuklar baksın diye düşündük."

Babamdan duyduğum sözlerle gülümsüyorum. Bizim evimiz Tayyip ve Feyzanın evi, ne kadar güzel bir duygu bu böyle...

" Tamam biz yarın gider bakarız değil mi Feyzan?"

Tayyip gözlerimin içine bakarak cevap vermemi beklerken ben gülümseyerek başımı sallıyorum yanlızca. Herkes cevabımı bekliyormuş gibi bana bakarken bu kez önlerindeki çorba kaselerine dönüyorlar.

Gece yatağa girdigimde tatlı bir heyecanla gözlerimi yumuyorum. Yarın Tayyip ile evimize bakacak olmanın mutluluğu ile daldığım uykuya yine onun okuduğu ezan sesi ile uyanıyorum.

"As-salatu hayrun mine'n nevm"
"As-salatu hayrun mine'n nevm" ...

İMAM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin