***Feyzan***
Nihayet Tayyip eve geldiğinde saat gece üç civarlarıydı. Bende uyuyamamış merakla onlardan gelecek haberi beklemiştim yüreğim ağzımda atarak. Tayyiple gidip Haticenin yanında olmayı çok istesem de teyzemleri gece gece telaşlandırmak istememişti Tayyip, bu yüzden de çocukları bırakacak kimse bulamamıştık haliyle. Zaten hala süt kuzusu olan yavrularımı bırakıp bir yerede gitmem mümkün değildi.
Bende ikizlerin uyuduğu anlarda Kuran okuyarak manevi destek sağlamaya çalıştım uzaktan da olsa biricik görümcem için...
Kapı oldukça sessiz açılmış olsada farkına varmakta zorlanmıyorum. Seccadeden kalkıp koşar adım koridora çıkıyorum.
" Tayyip, Hatice nasıl? İbrahim?"
" İyiler güzelim merak etme, gel içerde anlatayım olup biteni."
Tayyip önde ben arkada salona geçip oturuyoruz.
" Nasıl olmuş?"
" Ibrahimin manava yakın bir alış veriş merkezi açtılar ya yeni..."
" Evet."
" Oranın sahipleri meğer bizim damadı rahatsız ediyormuş, mahalleli alışkın tabi Ibrahimden alışveriş etmeye gerçi bir onu değil ordaki küçük esnafa eziyet eder olmuşlar. Sahipleri mafya tarzı iyi niyetli olmayan adamlarmış anlaşılan... Bir kaç kez mahalle esnafını korkutmaya çalışmışlar dukkanlarını dağıttıları olmuş..."
" Aman Allahım nasıl insanlar bunlar Tayyip, insanların ekmeği ile oynamak hak mı?"
" Değil elbette, Allah ıslah etsin böyle insanları. Mahalleli de direnmeye başlamış, Ibrahim de bu konuda biraz ön plana çıkmış anlaşılan bugün akşam üzeri dükkana gelip tehdit etmişler..."
" Sen koru Yarabbim."
" O sırada mahalleli esnaf da yardıma gelmiş ama arbede sırasında bıçaklamışlar Ibrahimi, çok şükür hastaneye yetiştirmiş yanındakiler."
" Şimdi iyi mi peki?"
" Ben gelmeden kendine gelmişti, doktor çok derin degil yara hızlı iyileşir dedi."
" Mahvolmuştur Hatice."
" Hatun, biz bunları Haticeden sakladık. Genclerin kavgasında araya girmiş dedik. Kız hamile duysa ki Ibrahim mafyayla uğraşıyor..."
" Anladım hayatım merak etme sırrın bende güvende."
" Bilmez miyim güzel karım benim Allah senden razı olsun."
" Senden de hürmetlim..."
Üç gün sonra Tayyip eve hayırlı haberlerle geliyor. Her zamanki gibi kapıda karşılayıp ceketini vestiyere astıktan sonra salona geçiyoruz.
Hümeyra babasını görünce sevinçle ona doğru hamle yapsa da daha fazla birşey gelmiyor minik kızımın elinden. Önce kızını sonra da oğlunu sevgiyle öpüp koklayan aeşimi izliyorum.
" Ibrahim hastaneden çıktı bugün hadi hazırlan da bu akşam ziyarete gidelim."
" Tamam sevgilim yemek hazır zaten ben şimdi hazırlarım masayı."
" Yardım edeyim mi güzelim?"
" Sen bebeklerle kalsan iyi olur Tayyip."
Kocam başını sallayıp bebeklerle ilgilenmeye başladığında bende mutfaga geçip gündüzden hazırladığım nohut yemeğinin altını açıp dolaptan salata malzemesi çıkarıyorum.
Yemek bir yandan ısınırken yaptığım salatayı masaya koyup biraz da turşu çıkarıyorum dolaptaki turşu kavanozunun içinden... Kaşık çatallar, su ve ekmek... En son yemeğin altını kapayıp tabaklara katıp masaya koyuyorum.
" Tayyip?"
" Geldim güzelim, ikizler kalsın mı burada?"
" Yataklarında bırakabilirsin canım."
Tayyip mutfaga girince birlikte masaya oturuyoruz. Hayırlı bir haberle gelsede üzerinde bir durgunluk olduğu gözümden kaçmıyor. Yine de ses etmiyorum hazır olunca bunun sebebini kendinin anlatacağını bilerek bekliyorum. Sevgiyle gözlerine bakıp beni fark etmesini sağladıktan sonra en içten şekilde gülümsüyorum.
" Seni seviyorum adam."
" Seni seviyorum kadın her seferinde üstümdeki kara bulutları dağıtmayı nasıl başarıyorsun?"
" Bilmem başarıyor muyum?"
" Sorun ne diye sormayacak mısın?"
" Bilmem gerektiğinde anlatırsın."
" Tayinimiz çıkmış canım, Mardine."
Şaka mı yapıyor acaba diye bakıp kalıyorum Tayyibin yüzüne ama hiç de öyle olmadığını anlayınca ağzımda büyüyen lokmayı zorlukla yutuyorum. Ailelerimizdenu zakta yaşama düşüncesi içime tarifi imkansız bir ağırlık çöktürüyor. Burada evlerimiz ayrı bile olsa gün içinde annem ve teyzemi illaki görebiliyor olmak, zor anlarımızda yardıma koşacaklarını bilmek bu kadar güzelken başka bir il'e gidecek olmak içimde bir korkuya neden oluyor.
" Gitmek zorunda mıyız?"
" Ne yazık ki evet güzelim en azından bir süre gitmek zorundayız, doğu görevi yapmamıştım biliyorsun altı ay Mardinde görev yaparsam ardından müftülüğe başvurup buryaa yeniden gelebiliriz."
" Yani en az altı ay?"
" Evet, şöyle düşün güzel gözlüm islam hizmet ister bizimde yerimizde durmamız doğru olmaz vatanın başka yerlerinde de görev bizi bekler."
" Çok haklısın o konuda."
" O yüzden sevgilim zor biliyorum ama bi süre gurbete gitmek zorundayız."
" Ne diyelim ki vardır bunda da bir hayır, Allah yardımcımız olsun."
" Amin gönlümün sultanı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMAM (Tamamlandı)
General FictionBeddua iyi değildir ama bu defa edeceğim... RABBİM seni benden başkasına helal kılmasın... *** ÖNEMLİ AÇIKLAMA*** ARKADAŞLAR İSMİN TAYYİP OLMASINDAN RAHATSIZ OLAN BİR KESİM VAR. LÜTFEN RAHATSIZ OLUYORSANIZ OKUMAYIN, ÇÜNKÜ BEN GAYET MEMNUNUM. BU TARZ...