İMAM (Tamamlandı)

8

*** Tayyip***

Eşlik edecekse adına soyadım,
Ahirete kadar Allah için senindir sol yanım...

Başucumdaki komidinin üzerindeki saatin ötmesiyle derin uykumdan uyanmak zorunda kaldım. El yordamıyla saati alıp düğmesine bastım ve geri yerine bıraktım. Bu sabah üzerimde dünden kalma tatlı bir yorgunluk vardı. Sıcak yatağımdan kalkmaktan korkarcasına sağ tarafıma dönüp yorgana iyice sarıldım. Aylardır hayalini kurduğumuz dükkanı nihayet sonunda bulmuştuk. Dün ise temizleyerek raflarına kitapları yerleştirmek oldukça yormuştu bizi. Üstelik Fatih ve benim dışımda Hatice, Fatihin hanımı Rukiye ve kız kardeşleri Merve ile Meryemin bir de Feyzanın olmasına rağmen temizlik çok yorucu olmuştu. Aklıma Feyzan gelince istemsizce kalbimin ısındığını ve yüzümün güldüğünü hissediyorum. Üstelik rehavetimi fark edip bir hareketle yorganı üzerimden atıp ayağa kalkıyorum. Yatmadan hazırladığım kahverengi keten pantolunumu giyip üzerime de açık mavi hakim yaka gömlegimi giyiyorum. Namaz takkemi başıma takıp alt kata iniyorum. Merdivenin başında duran annem sitemkar boynunu büküyor.

" İmam geç kalkarsa cemaate söz geçer mi oğul?"

" Hayırlı sabahlar ana, yorulmuşum affet hemen gidiyorum."

Askılıktaki ceketimi alıp alnından öpüyorum annemi o da kızgınlığını unutup hayır duası ile kapıdan çıkarıyor beni. Koşar adımlarla yürüdüğüm yolda teyzemlerin evine bakıyorum gayri ihtiyari. O sırada üst katta Feyzanın odası olduğunu bildiğim odanın perdesinde hafif bir kıpırtı oluyor. Aklıma gelen düşünce ile gülümsüyorum. Feyzan acaba her sabah böyle yolumu gözlüyor mu? Dönüşte uğramaya karar verirken camiyede geliyorum. Sabah namazının ardından cemaate dönüyorum.

" Muhterem cami cemaati müsadeniz olursa sizlerle paylaşmak istediğim hayırlı bir konu var. "

Ayağa kalkanlar bir bir geri otururken konuşmamı onaylarcasına gelen cümlelerin arasında mahallenin en yaşlılarından Muharrem amca söze giriyor.

" Senin ağzından çıkan hayırdır evlat, anlat hele. "

" Sağolasın Muharrem amca hepinizin bildiği gibi çocukluk arkadaşım, kardeşim Fatihle..." dedikten sonra ikinci safta dizlerinin üzerinde oturan Fatihe bakıyorum ve birbirimize gülümsüyoruz.

" Fatihle beraber mahallemize ve bilhassa gençlere faydalı olmak, boş vakitlerinde yanlış işlere yönelmelerini engellemek adına bir sahaf dükkanı açtık. Sizlerden ricam gençleri yönlendirmenizdir. Bir de cumartesi akşamları ilim dersleri yapma kararı aldık teşriflerinizi bekleriz. Allah hepinizden razı olsun vakit ayırıp dinlediniz."

Cemaatin yüzündeki tebessümleri görünce içim huzurla doluyor. Girdiğimiz işin meyvelerini toplamak için sabırsızlansam da geç olsun da güç olmasın diyorum içimden. Allahım girdiğimiz bu işte hayırlara çıkar inşallah diyerek sessiz bir dua gönderdiğim sırada arka sıradan bir ses yükseliyor.

" Tayyip abi, çocuklarda gelebilir mi? "

" Tabiki Selim istediğin zaman gelebilirsin ödevlerine de yardım ederiz değil mi Fatih? "

" Ne iyi düşündün kardeşim hay aklınla bin yaşa tabi ya Selim arkadaşlarınada sana da kapımız her daim açık."

Uzun süren bir muhabbetin ardından sokağa çıktığımızda havanın iyiden iyiye aydınlandığını görüyoruz. Caminin bahçesinde durmuş gökyüzüne bakarken omzuma değen elin sıcaklığı ile arkama dönüyorum.
Önce eniştemin daha sonra da babamın elini öpüyorum.

" Beni bir kez daha duygulandırdın evladım, Allah senden razı olsun ne kadar gurur duysam azdır lakin artık bir de mürüvvetini görsem diyorum. Sen ne dersin Sami kardeşim, hayırlı işleri bu kadar uzatmamak lazım."

Kızaran yüzümü gizlemek için başımı önüme eğiyorum.

" Haklısın kardeşim buyurun gelin ne zaman isterseniz kapımız size ardına kadar açıktır."

" Bu akşam o zaman söyle Feyzan kızıma kahveri hazır etsin."

Babam eniştemin omzuna sevgiyle dokunurken o da gülümseyerek başını sallıyor. Yol boyu yanlarında sessizce yürüyorum teyzemlerin evin önüne gelince eniştemle vedaşıp ayrılıyoruz. Kendimi annemin sıcak kollarına bırakıyorum eve varınca. Sevmek ne güzel bir duyguymuş yarabbim. Sanki daha bir güzel doğuyor gün. Her doğan günün hayır olduğunu bir kez daha anlıyorum. Daha dün bacım dediğim teyze kızım bir anda sevdalım oluvermişti işte. Düne kadar aklıma gelmezken şimdi olur olmadık yerde beyaz yaşmağının çevrelediği yüzü tebessümü hele ki o utanınca kızaran yanakları... Yarabbi neler oluyor bana böyle benki aciz kulun aşkı bir tek sana sanırdım. Aşk kelimesinin karşılığı Allah der susardım. Fani bir sevdaya düştüm sen hayırla yürümeyi nasip et bize.