" Bu nasıl olur? Tam üç aydır bu zulmü çekiyor olmamın sebebi süt kardeşimin saçma kıskançlıkları mı yani şimdi?"" Ne yazık ki öyleymiş."
" Nasıl bu kadar zalim olabilir ki? Ya da bu kadar zalim bir insan nasıl benim süt kardeşim olabilir?"
" Haklısın kızım, haklısın ama üzme kendini daha fazla boşver onu bak şimdi yeniden bir aradayiz elhamdülillah."
" Yok anne yok, bu kez boşvermeye niyetim yok. Feyzanın kime ne kötülüğü oldu şimdiye kadar? Kimseye... Ama ya Feyzan neler yaşadı? Benim neler yaşadığımı biliyor musunuz? Bunların hesabını verecek o kız."
Hızlı adımlarla koridora çıkarken annem, teyzem hatta Hatice bile beni yolumdan döndürmeye çalışsa da onları dinlemiyorum. Portmantodan pardesümü giyip ardından türbanımı hızla yapmaya çalışıyorum. Biraz bozuk oluyor ama ne önemi var ki şimdi bunun.
" Abla yapma boşver şu kızı."
" Çekil Hatice önümden, yaşadıklarımın hesabını verecek o kız."
Haticeden kurtulup sokak kapısından kendimi dışarı atıp Nidaların evine yol alırken teyzemin, Haticeye koş abine haber ver dediğini duyuyorum. Tayyip gelmeden yapmam gereken ne varsa yapmalıyım diye geçiyor aklımdan benim de...
Hızlı adımlarla adeta uçarak Nidaların yaşadığı eve vardığımda onu kapının önündeki iki basamak merdivene oturmuş buluyorum. Olduğum yerde birkaç saniye olsun durup onun ne kadar aciz ve zavallı bir kız olduğunu düşünüyorum. Nida ile hemen hemen beraber büyümüş sayılırdık, altı yaşıma kadar onun bizim evde olduğunu hayal meyal hatırlıyordum. Annesiz oluşunu bir kez bile yüzüne vurmayı aklımdan dahi geçirmezken ben o ise gözünü kırpmadan bana iftira atabilmiş, üstelik bu benim hapse girmeme neden olmuştu. Bir insanın hele ki süt kardeşimin bunu yapabilmiş olması yüreğimi yaktı bir kez daha ona bakarken.
" Nida..."
Yavaşça başını sesin geldiği yöne çevirdiğinde adeta hayalet görmüş gibi yüzü bembeyaz olmuştu. Onu tanımasam az sonra bayılacak derdim ama ne kadar soğuk kanlı bir buz dağı olduğunu biliyordum. Gözleri beni görünce kocaman olmuş kabına sığmaz olmuştu sanki, oturduğu yerden yavaşça doğrulup sırtını evlerinin kapısına dayarken benden korktuğunu anlayarak biraz daha cesaretlendim. Aramızdaki birkaç adımlık mesafeyi bir çırpıda kapatıp sağ elimi hızla kaldırıp yanağına indirdiğimde şoka uğradığı her halinden belli oluyordu. O sıra annem ve teyzem olay yerine intikal ederken Nidanın üvey annesi Safiye hanım da kapıya çıkmıştı.
" Ne oluyor burda ayol?"
" Ne mi oluyor Safiye hanım, anlatayım size ne oluyor ne de olsa yaşadıklarımdan Nidanın olduğu kadar sizin de payınız oldukça yüksek, el kadar bebekken geldi sizin elinize Nida öyle değil mi? Ama siz onu yetiştiremediniz Safiye hanım, çocuğunuz olmuyor diye Ahmet amca hala ilk karısını seviyor diye onu kıskandınız küçücük çocuktan çıkardınız acısını sonra ne oldu bakın işte... Kindar, sevmeyi sevilmeyi bilmeyen, kıskanç ve hatta Rabbini bilmeyen bir insan olup çıktı Nida. Bu yaşananlar sizin yüzünüzden Safiye hanım onu siz bu hale getirdiniz."
Kapının köşesine iyice büzüşmüş sessiz gözyaşları akıtan Nidayı gösteriyorum elimle. Herkes bu sözlerime şok olmuş olacak ki kimsenin çıtı çıkmıyor. Nidayı suçlamam bağırıp çağırmam gerekirken ben tutmuş tüm yaşananların faturasını Safiye hanıma kesiyorum bir çırpıda.
" Be... benimle ne alakası var canım, sütü bo..."
" Sakın Safiye hanım sakın, anamın sütüne laf edeyim deme o sütle bende büyüdüm Ali'mde büyüdü bak bize nasıl yaşadığımıza sor şu mahalledeki insanlara bir karıncaya zararımız olmuş mu? Mesele sütte değil yetiştiriliş tarzında sen sana emanet olarak verilen bu cana sahip çıkmadın."
" Tek suçlu biz miyiz Feyzan, neden hayat bu kadar acımasız söylesene sen ananın sevgi dolu kollarında büyürken ben onu hatırlamıyorum bile üvey annemin dayakları ile büyüdüm ben, sen sokakta düşsen annene koşardın ben şu ağacın altında ağlardım. Neden Allah bana adil davranmadı senin herşeyin varken neden benim yoktu? Benim suçum ne? Senin kadar bende sevmedim mi Tayyibi hatırlasana sana anlatırdım sende sessizce dinlerdin neden onu sevdiğini söylemedin bana? Sen aramıza girmesen belki beni severdi? Bir kez olsun şansım dönerdi ama ben sizler için ahlaksız beş para etmez bi zavallıyım değil mi? Benim mutlu olmaya hakkım yok çünkü sizin inandığınız şeye inanmıyorum ve biliyor musun Feyzan asla da inanmayacağım neden biliyor musun çünkü o adaletli değil. "
Duyduklarım karşısında gözyaşlarıma engel olamıyordum ama anlaşılan söylenecek bir şey de yoktu bu kıza. Sapkın düşünceleri ben ne yapsam değişmezdi Allah korkusu olmayan bir insana neyi nasıl anlatabilirdiniz ki? Ardıma baktığımda kaldırıma çöken annemin de sessiz göz yaşları döktüğünü görünce içim bir kez daha sızladı.
" Nida kendine gel neler diyorsun sen öyle? "
" Doğruları... Hayat bana hiç adil davranmadı bende kendi adaletimi kendim sağlamak istedim hepsi bu yaptıklarım için pişman olacak da değilim. Ama... Vazgeçtim istemiyorum artık Tayyibi al senin olsun o yobaz kocan. Aslında tam da birbirinize layıksınız. Hatta Safiye hanım nasıl açıklarsan açıkla sende biricik kocana ben gidiyorum artık daha fazla çekemeyeceğim sizin gibi insanları anladınız mı? "
Bir hışım ile ardına bakmadan eve giren Nidanın ardından şaşırmış gözlerle bakakalıyoruz her birimiz. Aramızda en hızlı toparlanan teyzem oluyor anlaşılan ki gelip koluma dokunuyor usulca.
" Yürü kızım gidelim, bu kız laftan anlayacak değil."
Olur anlamında başımı salladığım sırada ileriden Tayyibin koşarak geldiğini görüyorum. Neden haber verdiniz ki der gibi bakıyorum annem ve teyzemin yüzüne.
" Feyzan ne işin var burda?"
" Yüzleşmek istedim ama onunla bu mümkün değil."
Elinde küçük bir valizle kapıdan çıkan Nidaya baktım. Bakışlarımı takip eden tayyip onu bu şekilde görünce az önce bizim yaşadığımız şoka uğramıştı anlaşılan.
" Saçmalama kız gir içeri."
Safiye hanım kolundan tutup içeri çekiştirmeye çalışsa da Nida tüm gücü ile direnmeye devam ediyordu. Etrafıma bakındım, epey insan toplanmış olan biteni izliyordu. Nida için üzülmeden edemedim ama o kendini düşünmüyorsa bizim yapacak birşeyimiz yoktu. Her insan kendi tercihlerini yapmakta özgürdü sonuçta ve sonrasında sonuçlarına katlanacak olan da kendisinden başkası değildi. O gün Nidanin arkasından bakarken orada bulunan herkesin çok karışık duygular yaşadığına emindim. Olaydan herkes kendine bir pay çıkaracaktı elbette. En çok da Safiye hanım belkide...
Keşke dediğini duyar gibi olmuştum ama fazla üstüne düşmedim. Sessizce eve girip kapıyı ardından kapattı. Bizlerde aynı sessizlikte evimize yürüyorduk ve ben bahşettikleri için bir kez daha şükür ettim Rabbime...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMAM (Tamamlandı)
General FictionBeddua iyi değildir ama bu defa edeceğim... RABBİM seni benden başkasına helal kılmasın... *** ÖNEMLİ AÇIKLAMA*** ARKADAŞLAR İSMİN TAYYİP OLMASINDAN RAHATSIZ OLAN BİR KESİM VAR. LÜTFEN RAHATSIZ OLUYORSANIZ OKUMAYIN, ÇÜNKÜ BEN GAYET MEMNUNUM. BU TARZ...