*** Tayyip ***
Günler birbirini kovalıyor ama benim için saniyeler geçmek bilmiyordu ne yazık ki. Yeni yeni raylarına oturtmaya çalıştığımız hayatımız bir anda alt üst olmuştu Feyzanın ceza evine girmesiyle birlikte. Ona bu kadar uzak kalmak çok zoruma gidiyordu ama Rabbim bir şekilde sabrını veriyordu. Durumu kabullenip bir şekilde yaşamaya devam ediyordum kendimi hayatın akışına kaptırıp. En çok da Feyzanı düşünüyordum bu yüzden, benim zaman öldürmek için bir sürü imkanım varken o ne yapıyordu. Dört duvar arasında zaman mı geçerdi? Ah Feyzan, kalp sızım...
Öğlen namazını cemaatle kıldıktan sonra teyzemin evine yol alıyorum. Bu günlerde biraz olsun acımı azaltıyor onun yanında olmak. Kapının ziline basıp açılmasını bekliyorum. Birkaç dakika sonra yavaşça açılan kapının ardından sanki Feyzan çıkacakmış gibi gelsede ben bir anda onun süt kardeşi Nida ile gözgöze geliyorum. Gayri ihtiyari süzüyorum baştan aşağı... Diz üstünde biten mavi elbisesini görünce başımı önüme eğip ona bakmamaya çalışarak koridora giriyorum. Oysa benim çekinmemin farkına bile varmadan, yabancı bir erkek olduğumu önemsemeden konuşmasını sürdürüyor.
" Hoşgeldin Tayyip geç salonda oturuyor Mahmure annem. Bende yemek yapayım diye geldim birşey yemiyorlar sen bari söyle bu böyle olmaz ki. Dur ben ceketini alayım senin istersen? "
Söyledikleri fazla samimi ve can sıkıcı geldiğinden daha fazla oyalanmadan salona geçmek istiyorum bir an önce. Onun olduğu tarafa bakmamaya özen gösterirken ceketimi kendim çıkarıp portmantoya asıyorum.
" Gerek yok bacım, ben hallederim."
Bacım kelimesine baskı yapıyorum bilerek. Anlayana tabi, heyhat bu kız hiç bundan anlayacakmış gibi gelmiyor nedense bana. Insanlar hakkında önyargılı biri olmadım hiçbir zaman sabırla izlerim her hareketini yeni tanıştığım insanların arkadaş olmaya değer mi değmez mi sonra karar veririm. Ne demisler ne de olsa bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. Bu kızı bu eve, bu aileye bir türlü yakıştıramıyorum ama teyzemin süt kızı olmasından dolayı ses de edemiyorum. Aslında uzun zamandır da görmüyorduk kendisini ne olduysa hir anda oldu ve Feyzanımın ceza evine girmesinin ardından bu kız hayatımızda sahne almaya başladı yıllar sonra. Şimdiye kadar nerdeydi aklı acaba yada şimdi aklimda neler dönüyor acaba mı demeliyim? Ve neden benden başka kimse bu kızın art niyetli olduğunu Feyzanın yerine geçmeye çalışır hallerini fark etmiyordu? Sırf bu yüzden Haticeyi de sık sık uyarmak zorunda kalıyordum, Nidaya uyup onun gibi olmasından korkuyorum onunda Allah esirgesin.
Düşünce denizinin içinde kaybolmuş biçare Tayyip olarak salona hızlı bir geçiş yaparak Nida ile bir ortda yanlız kalmaktan kurtuluyorum. Teyzem her zamanki koltuğunda ak yaşmagı ile oturmuş gözü yaşlı tesbih çekerken karşısında beni görünce yüzü bir nebze olsun gülümsüyor. Elini öpüp sağ yanına oturup çocukluğumda anneme de yaptığım gibi sokuluyorum teyzemin kucağına. Bu imtihanın beni ne kadar çocuk ettiğine hayret ediyor sonra, koskoca adam sanki sokakta top oynarken düşmüş de dizi yaralanmış gibi teyzemin kucağında hıçkırarak ağlamak istiyorum. Biliyorum gözyaşlarımın Feyzanı bana getirmeyecegini ama yinede çaresizlik göğsümde koca bir düğüm oluyor.
" Nasılsın teyzem?"
" Nasıl olayım oğul, şükür yine de halimize ama çok zor be oğlum, o kadar zoruma gidiyor ki kızımın bu hali benim Feyzanım ne eder oralarda diye düşünmekten aklımı yitirmek üzereyim. "
" Aman sende Mahmure anne koca kadın bakar heralde kendine ne var bu kadar düşünecek? "
Bu kız artık gercekten fazla olmaya başlamıştı, öfkeyle burnumdan soluyarak makyajdan gözükmeyen suratına çevirdim yüzümü bakışlarım susturmaya yetmemisti anlaşılan hala devam ediyordu sözlerine utanmadan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMAM (Tamamlandı)
General FictionBeddua iyi değildir ama bu defa edeceğim... RABBİM seni benden başkasına helal kılmasın... *** ÖNEMLİ AÇIKLAMA*** ARKADAŞLAR İSMİN TAYYİP OLMASINDAN RAHATSIZ OLAN BİR KESİM VAR. LÜTFEN RAHATSIZ OLUYORSANIZ OKUMAYIN, ÇÜNKÜ BEN GAYET MEMNUNUM. BU TARZ...