37

7.2K 567 7
                                    


Haticenin bebek haberi ailemizi sevince boğuyor. Annem ve teyzem haberi alır almaz hazırlık yapmaya başlıyorlar bile...

Ne yazık ki ben onlara yardımcı olamıyorum, Yusuf sessiz sakin bir bebek olup beni çok zorlamıyor olsa da, Hümeyra halası gibi cadı çıkıyor. Ne gece uyutabiliyorum ne de gündüz...

Uykusu o kadar hafif ki bazen dayanamayarak uyuyakaldığım zamanlarda sağ olsun biricik eşim yardımıma koşuyor. Zaten evde olduğu vakitlerde ikizlerin sorumluluğunu çoğu kez üzerine alan kocam yükümü fazlasıyla hafifletiyor. Tabi ki bebekler acıkana kadar sürüyor bu durum, sonra yine iş başa düşüyor.

Yine de Tayyibin bu denli destek oluşu ne kadar şanslı bir kadın olduğumu bana bir kez daha anlatıyor.

Sıradan koşturmacanın içinde kaybolduğum bir günde akşam üzerine doğru çalan telefonla hızla ellerimdeki köpüğü havluya temizleyerek salona koşuyorum.

" Alo."

" Alo, merhaba Feyzan beni tanıdın mı?"

Çoculuğumda yer edinmiş bu sesi unutmamın mümkünatı yoktu. Onun hırsı yüzünden başıma gelmeyen kalmamış olsa da bunca zaman sonra sesini duymak beni heyecanlandırmıştı.

" Nida?"

"Evet benim, nasılsın?"

" Şükür, sen?"

" Ben de iyiyim."

Uzun bir sessizliğin ardından bu sessizliği bozan taraf ben oluyorum.

" Seni merak ettik."

" Biliyorum, size yaşattıklarımdan sonra yüzünüze bakacak halim kalmamıştı. Babannemim yanına geldim. Ben artık eskisi gibi değilim Feyzan. seni aradım çünkü, senden beni affetmeni istiyorum. "

Beklediğim Nida buydu işte, benim süt kardeşim tam da böyle biri olmalıydı. Ama Nida o kadar canımı yakmıştı ki ben bu durumun gerçek olduğuna inanmıyordum. Ne diyeceğimi bilmeden beklemeye devam ettim.

"Ben babamı görmeye geldim, duydum ki bebeklerin olmuş. İznin olursa seni de ziyaret etmek istiyorum. Habersiz gelip seni rahatsız etmek istemedim, belkide beni görmek istemezsin."

" Olur mu öyle şey, ne yaşamış olursak olalım sen benim süt kardeşimsin. Çayı koyuyorum bak geç kalma."

" Hemen geliyorum."

Sesine yansıyan neşeyi hissedince bende neşeleniyorum. Mutfağa geçip çayı ocağa koyduktan sonra kalan bulaşıklarımı da çabucak bitiriveriyorum. O sırada çalan kapı ile mutfaktan çıkıp kapıyı açıyorum. Eski Nidayı beklerken gerçekten de bambaşka bir Nida ile karşı karşıyaydım. Önceden dizinin üzerinde biten eteği şimdi yere kadar inen bir ferace ile kapanmıştı. O canım saçlarını da haki yeşil şalla kapatmıştı. Nutkum tutularak öylece kalakalıyorum bir süre.

" Feyzan?"

Gülümseyen yüzüyle gözümün önünde elini sallayınca nihayet kendime geliyorum.

" Nida, ben çok şaşırdım."

" Normaldir, babam da oldukça şaşırdı. İçeri geçip anlatmama izin verir misin?"

" Tabiki geç buyur içeri."

Nidanın bu hali oldukça hoşuma gitmiş bir o kadar da şaşırmıştım. Onu en son gördüğümde sarf ettiği sözler hala aklımdaydı. Peki ya bu nasıl olmuştu? Nida bu hale nasıl gelmişti? Merakla karşısındaki kanepeye oturup gülümsüyorum.

" Beni çok şaşırttın gerçekten."

" Bazen ben bile şaşırıyorum. "

" Bu nasıl oldu peki? "

İMAM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin