20

13K 747 4
                                    

" Feyzan?"

Oturduğu yerden sevinçle ayağa kalkıp demir parmaklıklara koştum. Demirin soğukluğu elimi yakarken, Tayyibin sıcak elleri ile can buldum yeniden.

" Tayyip yemin ederim ben kötü bir şey yapmadım. Sen, sen biliyorsun bunu değil mi? Ben masumum."

" Biliyorum güzelim, koca bir yanlış anlama herşey. Merak etme ne pahasına olursa olsun seni burdan çıkaracağım. Sabret sakın istan etme, bu büyük bir imtihan ama her gecenin sabahı, her kışın bir baharı vardır. Bu da geçecek gönlünü ferah tut. "

" Biliyorum iki gözüm, imtihan bu ya geçecek elbet vardır bunda da bir hayır."

" Bunu sana kim yaptı bir fikrin var mı? Hiç düşmanlık besleyen biri oldu mu sana?"

" Hayır aklıma kimse gelmiyor, kimsenin tavuğuna kışt demedim ki ben."

Sözlerim bu halde olsak bile bizi güldürmeye yetiyor. Hiç bir suçum yokken burada olmak bu kadar canımı yakarken bile Tayyibin varlığı onunla konuşuyor olmak huzur veriyor. İçimden ettiğim sessiz bir dua eşlik ediyor yüzümüzdeki tebessüme,

" Yarabbi sen bize yardım et, bizi ayrı düşmek ile imtihan etme."

Tayyip düşünceli ben ondan daha düşünceli bir neticeye ulaşamadan polis memuru görüşmeyi sonlandırıyor. Onun gidişi ile adeta buz gibi oluyor ortalık yeniden bahar gelecek mi acaba diye hayıflanarak az önce oturdugum yere geri dönüyorum. Yan tarafta oturan mini elbiseli, platin saçlı kadın ile bir süre birbirimizi izliyoruz. Sahi bu kadın burada mıydı? Bu kadar mı dikkatsiz olmuştum ben ki koskaca kadını yeni fark ediyordum. Makyajlı suratı uykudan yeni uyanmış izler taşısada gözleri hala yorgun olduğunu açık ediyordu. Uzun bir süre birbirimizi inceledikten sonra nihayet pes ederek bakışlarımı ayakkabılarıma çeviriyorum. Bu kadına bakmak bende fazlası ile önyargı ve yanlış düşünceler meydana getiriyor. 

" Estağfirullah..."

Farkında olmadan sesli söylediğim sözün ardından yanımdaki kadından koca bir kahkaha sesi yükseliyor bir anda. Ne olduğunu anlayamayarak tekrar bakışlarımı bu kadında sabitliyorum. Ne var bu kadar gülecek anlamıyorum. Ne dedim ki ben? Nihayet gülmesi bitiyor ve o da bana bakıyor.

" Adın ne senin? "

" Feyzan, ya senin?"

" Yıldız, muhteşem gecelerin yıldızı anlarsın ya."

Sözleri benim yüzümü kızartıp başımı öne eğerken, kadında hiçbir utanma emaresi göremiyorum. Üstelik arsızca yeniden gülüyor benim bu halime. Ne var gülecek gerçekten? Anormal olan ben miyim?

" Ne utangaçsın be, anam hiç mi orospu görmedin?"

Başımı olumsuz anlamda salayarak başka yöne çeviriyorum bakışlarımı. Nedense bu kadınla muhatap olmak beni rahatsız ediyor. Öte yandan içimde bir yerde bu kadına acıyorum. Belki de o da bu hayatı istemeyerek seçen, mecbur kalan biri olabilir. Gerçi hiç zorla bu halde gibi durmuyor ama, töbe töbe Allahım nerden çıktı bu kadın karşıma aklıma kötü kötü şeyler geliyor. Kendi iç sesimle gıybet yapıyorum adeta.

🌟💫🌟

Bir kara bulut dolaşıyor sevdamızın üzerinde tam kavuştuk derken, dünya kederi bürünüyoruz iki sevdalı. Ne zormuş ayrı düşmek Yarabbi. Imtihanlarin belki de en ağır olanlarından birine tabi tutuluyoruz adeta. Günler geçmek bilmiyor sanırken aslında yağmur damlaları gibi birer birer düşüyor ömür penceremden ve ben sessizliği iliklerime kadar yaşıyorum sevdiğim. Diyorum ya ne çok alışmışım senin bana karışmana. Kırmızı ve mavi'yken mor olmuşuz seninle. Mor zenginliğin rengi... Kırmızıyken o kadar yanlız hissediyorum ki kendimi, şimdi ben bir gelincik çiçeğiyim. Sense masmavi gökyüzü... Aslında hep kendimi gelincik çiçeği sanırdım şimdi anlıyorum neden böyle hissettiğimi. Meğer ne kadar kırılgan ne kadar narinmiş bedenim, ruhum... Seninle güç bulduğum bu dünyada şimdi senden uzakta olmak kelimeler anlatmaya yetmiyor bile ne diyeceğimi bilemiyorum.

Sevdiğim,

Nasibimize öyle bir ayrılık vasıl oldu ki Rabbime duadan başka elimden hiçbirşey gelmiyor. Bazen nefes alamıyorum göğüs kafesim sanki daralıyor yüreğimi sıkıyor. Derin bir nefes alıyorum sonra...

" Ya Baki Entel Baki." sözleri dökülüyor dilimden. Tek Baki olanın Allah olduğunu hatırlatıyorum kendime, bu da geçecek diyorum sonra. Hangi gecenin sonunda gün doğmadı ki, ya da hangi kış bahara kavuşmadı? Belki bizde kavuşuruz yeniden ne zaman bilmiyorum, ne kadar sürer bilmiyorum ya da sana ne şiirler ne mektuplar yazarım gönderilmeyen bilmiyorum ama biter bi gün gelir ve herşey biter. Yine ellerini bulur ellerim, gözlerinde kaybolur gülüşlerim...

Rabbim yeniden kavuşturana kadar Allaha emanet ol sevdiğim. Seni çok seviyorum.

İMAM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin