Darned's Tale

42 5 115
                                        

  Bu arcın konusunu doğru bir şekilde anlatmam gerekiyordu. O yüzden ilk bölümü sıkıcı oldu. Azıcık beni idare edin >~<

Kapşonuna sarılmış gezgin geldiği şehrin çarşısında dolanıyordu. Bir kaç parça yiyecek ve hoşuna giden bir kaç kitap almıştı. En son uğradığı dükkandan kurutulmuş et aldı.

"Şey bir şey sorabilir miyim?" 

"Tabi ki."

"Biraz kahve almak istiyorum da öyle bir dükkan göremedim nerede bulabilirim?" Satıcı üzgün bir havaya büründü. 

"Buraya gelirken kapalı bir dükkan gördün mü?"

"Evet bir iki tane gördüm."

"İşte onlardan birinde satılıyordu."

"Peki dükkanı ne zaman açacaklar?"

"Bir süre açacaklarını sanmıyorum."

"Ha? Neden ki?" Satıcı konuşup konuşmamak konusunda kararsız kaldı.

"Kızları kaçırıldı."

"Ne?! O kapalı dükkanların sahiplerinin hepsinin mi?!"

"Evet..."

"Bu nasıl olabilir? Şehrinize bir çete mi dadandı?" Adam üzgünce iç çekti.

"Buyrun içeride anlatayım. Hem size kahve de ikram ederim." Dükkana girdiler ve adam iki kahve yapıp getirdi. Gezgin üstündeki kalın ceketi çıkardı. Bu bir kızdı. Uzun koyu kahve saçlarını tek bir örgü yapmıştı. Gözleri de aynı renkti. Adam ilk şaşırsa da sonra durumu kabullendi.

"Bu şehre yerleştiğimizden beri bir lanet söylentisi dolaşıyor. Söylenene göre bir adam buranın koruyucusu olan kurdu öldürmüş. Kurt bir hazineyi koruyormuş. Ölmeden önce adamı lanetlemiş. Lanete göre adam her dolunayda kurta dönüşecekmiş. Hem de sıradan bir kurt değil. Tam bir canavar. Biliyorum çok tuhaf ama...ama bu..."

"Size inanıyorum." Kızın gözlerinde güçlü bir ifade belirdi.

"Ben bir Avcıyım. Dünya olan doğaüstü olayları düzeltmekle sorumluyum." Adam şaşkınlıktan küçük dilini yutacaktı.

"Belki inanmamış olabilirsiniz. Yada size çelimsiz bir kız olarak görünmüş olabilirim. Ama kanıtım bu." Pelerinin altında, sırtında duran kılıcı çıkardı. Kılıç tamamen gümüşten yapılmıştı ve üzerinde muhteşem işlemeler bulunuyordu.

"Bu büyülü bir kılıç."

"Muhteşem. Bu işlemeler... daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim! Bizim burada gümüş madenleri vardır. Bu işle uğraşmasa da herkes az çok bir şeyler bilir. Bu kılıç kesinlikle eşsiz." Teru'nun yüzünde bir gülümseme oluştu. Sonuçta bu kılıcı çok mücadele vererek elde etmişti.

"O zaman bu konuyu aydınlatmak için herkesle konuşmalıyım." Satıcı çok heyecanlanmıştı. Hemen dükkanı kapatıp Teru'yu kaçırılan kızlardan birinin evine götürdü. Kim olduğunu anlattıktan sonra kızın annesinin içi umut dolmuştu.

"Ne olur kızımı bulun! Ne isterseniz yaparım!"

"Sakin olun hanımefendi. Kızınızı bulacağım ama üzülerek söylüyorum ki ölmüş olma ihtimali de var." Kadın göz yaşlarına boğularak kocasına sarıldı. Kocası da onu teselli etmeye çalıştı. Olayı duyan diğer şehir sakinleri de eve gelmişti.

"Benim adım Teru ve bir Avcıyım. Benim işim canavara dönüşmüş ruhları toplamak. O canavarı kesinlikle yakalayacağım ama ne yazık ki kızlarınızı getirmek konusunda söz veremem. Söz verebileceğim şey ise bir daha bunun olmayacağına izin vermeyecek olmamdır!" Herkes dikkatle Teru'yu dinliyordu. Bir çoğu ona inanmıştı.

"Şimdi sormam gereken bir kaç soru var. Ne zamandır bu olay oluyor?" 

"Tam olarak iki buçuk yıldır. Her dolunayda genç bir kızı alıyor."

"Yani bu 30 kişi eder."

"Evet."

"Kaçırılan kızlar kaç yaşlarında oluyor?"

"14-19 yaşları arasında eskiden daha küçükleri kaçırırdı şimdi biraz daha büyükleri kaçırıyor."

"Görünüşünün nasıl olduğunu tarif edebilir misiniz?"

"Her dolunayda çıkıyor gerçekten çok korkunç. Kocaman bir kurt. Kızıl bir kürkü var. Tek gözünde kocaman bir yara var ve açamıyor. Ayrıca kuyruğu da kocaman, zaten kızları kuyruğuyla yakalayıp götürüyor."

"Nereye gittiğini biliyor musunuz?" Herkes yutkunup birbirine baktı.

"Şehre yakın bir dağın tepesindeki şatoda. Gerçekten sarp kayalar ve bizim için tırmanmak bile imkansız."

"Başka insanlara zarar verdi mi?"

"Hayır sadece kızları alıp götürüyor. Sokakta kız bulamazsa evlerin çatısını parçalıyor! Sonra içeride kız görürse alıyor." Teru'nun yüzü düşünceli bir hal aldı. Gözündeki yara lanet olmalıydı. Kızları öldürüyor mu? Neden sadece kızları kaçırıyor? Neden sadece dolunayda geliyor? 

  Kafası allak bullak olmuştu. Bir dahaki dolunayda o canavarı yakalamaya karar vermişti artık. Onunla dövüşecekti ve daha sonra da şatoya çıkacaktı. Umarım kızlar iyidir diye düşündü. İyiyseniz sizi kesinlikle kurtaracağım.

  Teru bir ay boyumca o şehirde kaldı. Uzun süre araştırma yapmış olsa da hala olayı tam çözememişti. Şimdi ise bu işi bitkrme zamanıydı.

  Uzaklardan gelen uluma sesini duymasıyla aradığı ruhun varlığını hissetmeye başladı.

"İşte geliyor..."

Laru StoriesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin