Darned's Tale (7)

41 5 87
                                    

"Prensesim...sensin." Şaşkınlıkla ona doğru döndüm.

"Ne saçmalıyorsun?!" Hafifçe gülümsedi. Gülümsemesi daha da artarken gittikçe sinirleniyordum. Çıkmak için kullandığım, kanlı yazının köşesindeki kolona bağlı ipe tutundum. Hızlıca kendimi aşağı doğru saldım.

Sinirle yanına koşup yakasını tuttum.

"Sana burda ne halt döndüğünü sordum!" 

"Her şey ortada Teru. Sen beni kurtaracak kişisin. Yani sen benim prensesimsin." Daha da sinirlenirken yakasını daha da sert tuttum.

"Ben prenses falan değilim. Sıradan bir esnafın kızıyım!"

"Burada küçük hir düzeltme yapmamız gerekebilir. Vulpis'in günlüğüne bakmaya ne dersin?" Sakinleştikçe mantıklı düşünmeye başladım. Yakasını bıraktım.

"Gidelim." Hızla merdivenlerden çıktık ve çalışma odasına geldik. Lavi kütüphaneye hiç bakmadan direk çalışma masasının çekmecesine yöneldi. Boynunda asılı ipin ucundaki 3 anahtardan biriyle çekmeceyi açtı. Bir defter çıkarıp önüme koydu.

"İşte bu. Söyleyeceğim sayfaları incele. Önce ilk sayfa."

Eskimiş ve yaprakları kıvrılmış defteri açtım.

"Marya. Marya'm. Prensesim. Aşkına doyamadığım..." 

"Harika bir büyücü olmasının dışında şairane de bir havası vardı. Şimdi 13. Sayfa."

"...Sana ne olursa olsun ulaşacağım prensesim. Sende bana aşık olacaksın..."

" 38. Sayfa."

"...Prensesim, bu gün yine seni seyrettim uyurken..."

"120. Sayfa."

"...kalbim her zamankinden daha fazla acıyor. Seni her zamankinden daha çok istiyorum prensesim.."

"139. Sayfa."

"Bu kadar yeterli." Kitabı kapattım ve yavaşça masaya koydum.

"Bu prenses bir 'prenses' değil."

"Gerçekten zekanı konuşturuyorsun. Şimdi her şey açıklayıcı oldu mu?"

"Hayır olmadı. Ben prenses de değilim, lanette bahsedilen kişi de değilim. Vulpis bu kadına aşık oldu. Onun prensesiydi. Yani senin de aşık olacağın kadını bulmanı istiyor. Bu kişi ben değilim." Lavi bakışlarını yere eğip acıyla gülümsedi.

"Demek sen değilsin." Masanın kenarına doğru yürüdü.

"Demek sen değilsin?! Bunu nasıl bilebilirsin ki?! Lanette bahsedilen benim! Bunu benim hissetmem gerek ve hissediyorum!"

"Kurtulmak istediğini anlıyorum ama saçmalıyorsun! Ben buraya seni öldürmeye geldim. Seninle dövüştüm! Bu kadar kısa sürede ve böyle karşılaşmışken nasıl bana aşık olabilirsin!" Lavi durdu. Önce masanın üzerindeki ahşap oymaları teker teker inceledi. Daha sonra tekrar Teru'ya döndü.

"Hatırlamıyorsun değil mi?"

"N-Ne?" Yavaşça masadan uzaklaştı.

"Lanetlendiğim ilk günler çok korkmuştum. Günler boyu nasıl kurtulacağımı düşündûm durdum. Bir çok kadınla karşılaştım ama hiç birinden etkilenmedim. Bir zaman sonra anlamaya başladım. Bu lanetten kurtulmak imkansızdı. Aşık olduğum kadını hayatım boyunca bir daha göremeyeceğimi biliyordum." Sesi ağlamaklı bir hal almıştı.

"Ne demek istiyorsun?"

"Üzgünüm daha fazla konuşmak istemiyorum." Hızla odadan çıktı. Teru arkasından bakarken hala olayları anlamlandıramıyordu.

Laru StoriesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin