Laru Stories

The Pirate and Wizard (3)

"Teru!" Lavi tepki vermek için geç kalmıştı. 

"Çabuk halatı getirin!" Tam suya atlayacaktı ki su yüzeyine çıkan Teru'yu gördü. 

"Bence biraz sakin olun."

"Sakin mi olayım! Kafana göre suya atlamasana!" Derin bir nefes alıp elini alnına koydu.

"Halatı atın." Teru şaşkın bakışlar arasında bir kaç kere daha dalıp çıktı. Ayağı kırık olduğu için Lavi onu inip kendi almayı planlıyordu. Tam inecekti ki Teru halata tırmanmaya başladı. Hızla tırmanıp güverteye iki ayağı üzerine inince herkes şaşırmıştı. 

"A-Ama sen...?"

"İyileşmişim değil mi?" Kendinden emin bir şekilde gülümsedi.

"Geriye sadece hafif bir baş ağrısı kaldı." Lavi şaşkınlıktan küçük dilini yutacaktı.

"A-Ama...bu olamaz...Sizin soyunuzdan gelen herkes ölmüştü..." Herkes şaşırsa da olaylayı tek anlamlandırabilen Lavi'ydi. Sonunda şaşkınlığı biraz geçince konuştu.

"Ee peki bize her şeyi anlatacak mısın artık?"

"Elbette. Sonuçta kaçmama yardım ettiniz. Artık size güvenebilirim." Herkes kendine bir yer buldu ve konuşmaya başlayacak Teru'ya odaklandı.

"Biliyorsunuz ki yaşadığımız dünyadaki en büyük güç büyüdür. Ama bazı büyücüler vardır ki kullandıkları elemente ettikleri hizmetten dolayı elementler tarafından ödüllendirilmişlerdir. Bunlara şu an Efsanevi Büyücü yada Element Büyücüleri deniliyor. Çok eski zamanlarda seçilen bu büyücüler özelliklerini nesilden nesile aktarabiliyordu. Şu an bulunan 6 element var -ki bunlar eskiden daha fazlaydı- 4 ana element olan hava, su, toprak, ateş ve yan elementler olan doğa ve yaşam. Belki aranızda bilmeyenler olabilir. Efsanevi bir büyücünün elementiyle yapabileceği büyüler sınırsızdır. Su kullanıcısı denizlerin hakimidir, ateş kullanıcısının bedeni lavlara bile dayanabilir, hava kullanıcısı rüzgara istediklerini yaptırabilir. Yani güçleri diğer büyücülerin ulaşamayacağı kadar yüksektedir.

  Ben de Efsanevi büyücülerden biriyim. Ben herkesin bittiğini sandığı su elementinin kullanıcısıyım. Her element kullanıcısın sırtında bulunan dövmeler vardır. Benim sırtımda da var. Bu da kanıtım sayılır. Ayrıca su elementi de iyileşmemi sağlar." Herkes şaşkın bir şekilde Teru'ya bakıyordu.

"Peki askerler neden seni arıyordu?" Lavi imalı bir şekilde öksürerek dikkatleri üzerine çekti.

"Sanırım bu kısmı ben anlatabilirim." Teru'nun yanına kadar yürüdü.

"Yıllar boyu element kullanıcıları uyum içinde yaşadılar. Ama şu anki bir nesil önceki hava kullanıcısı bunu değiştirmek istiyor. Gerçekten doyumsuz bir adammış. Amacı bütün elementlerin gücünü kendi soyuna geçirmek, kendi eline geçemeyen element kullanıcılarını da yok etmek. Bir element çemberini yok etmenin yoluysa kullanıcıyla birlikte bütün çocuklarını yok etmektir..." Herkes duydukları karşısında hayrete düşmüştü.

"Nasıl bu güçleri kendi soyuna geçirebilir ki?" Teru siniri bozulmuş bir şekilde bakışlarını kaçırdı. Lavi'nin bakışları Teru'ya kaydı.

"Aradığı şey tam olarak da Teru aslında seni neden deli gibi aradıklarını şimdi anlayabiliyorum." 

"Nasıl yani?"

"Bu güç çocuklara geçen bir özellik. Yani anne ve babanın ikisi de kullanıcı olsaydı iki elementin gücü de tek bir kişiye geçerdi. Bu işi başlatan adam ölse de çocukları krallığının başına geçip bunu devam ettirmeye çalışıyorlar. Şu anki Hava Kullanıcısı bir erkek olduğu için aradığı da bir kız..." Herkes hayrete düşmüş bir şekilde Teru'ya baktı. Gerçekten üzgün görünüyordu.