Dinlemiyordu yazar. Hayatında ilk defa ard arda bölümler yayımlıyordu. Nazlı çıldırıyordu ama o durmuyordu. Ve hala fikirleri bitmemişti XD
***
Güneşin son ışıklarıyla dükkanların bulunduğu sokaktaki lambalar yanmaya başlamıştı. Satıcılar dükkanlarının önüne stantlar kurmuştu ve ilgisini çekebildiği müşterileri içeri davet ediyordu. Bazı insanlar gülüyor, bazıları satılan mallara bakıyor, bazıları da evlerine gitmek üzere hızla yürüyordu. Bir kaç küçük çocuk hızla koşarak Teru'nun yanından geçti. Bir tanesi hızını alamayıp ona çarpınca özür dileyip tekrar arkadaşlarının peşine düştü.
Lavi ahşap eşyalar satan bir standın önünde duruyordu. Eline aldığı ahşap kedi heykelini iyice inceledi.
"Sence bu nasıl? Teru?" Teru hala yanından geçen çocukların gittiği yöne doğru dalgın bir şekilde bakıyordu.
"Ha?"
"Şuna bak sence nasıl?"
"Çok çirkin." Lavi sinirleri bozulmuş bir şekilde somurttu.
"Bir şeyi beğensen şaşarım. Söylesene hiç bir şeyi beğenmezsen sana ne alabilirim ki?"
"Almanı istediğimi söylemedim zaten."
"Ama ben almak istiyorum!" Lavi çocuksu bir şekilde yanaklarını şişirirken Teru tekrar bir of çekti.
"Elbise aldın zaten."
"Ama Te-"
"Aaaa yardım edin! Çantam!" Bir kadın çığlık atıp eliyle çantasını çalan hırsızın gittiği yönü gösteriyordu. Ne olduğunu anlamak için o yöne döndüklerinde önlerinden hızla bir adam geçti. Adam Teru'ya omuz atıp yanından geçti. Teru hazırlıksız yakalandığı için geriye doğru düştü.
"Lütfen biri yardım etsin!" Lavi tekrar kadını duyunca kendine geldi. Teru'yu yerden kaldırmak istiyordu ama vakit yoktu. Hırsızın peşinden koşmaya başladı. Hırsız önüne çıkan insanlara çarpa çarpa ilerliyordu. Arkasından koşan Lavi'yi farkedince hızlanmaya çalıştı. Adam çok hızlıydı ve gittikçe yaklaşıyordu. Yanındaki meyve tezgahına çarpıp devirdi. Lavi birden ileri doğru zıpladı. Malzemelerin üzerinden atlayıp önündeki hırsızın sırtına bir tekme attı.
***
"Çok teşekkürler genç adam."
"Rica ederim lafı mı olur. Hem o adam Teru'ya çarptı öylece gitmesine göz yumamazdım." Orta yaşlı kadın tekrar gülümsedi. Eşi hala titreyen karısına tekrar sarıldı.
"Artık rahatla tatlım. Bak kimseye bir şey olmadı."
"Ama Wilhem annemden kalan takılar o çantadaydı biliyorsun."
"Şey, bu kadar değerli bir şeyi yanınızda taşımak doğru mu?"
"Evet hanım efendi. Kızım yakında evlenecek bende onun ölçülerine göre takıları ayarlaması için kuyumcuya bırakmıştım. Kızıma yadigar bırakacağım takılar bunlar. Eğer bunlara bir şey olsaydı çok üzülürdüm."
"Sonuçta takılarınıza bir şey olmadı. Bence artık eve gidip biraz dinlenmelisiniz," Lavi gülümseyerek konuştuğunda kadının eşi de başını salladı.
"Size borcumuzu nasıl öderiz? Lütfen karşılığını vermeme izin verin." Adam Lavi'nin önünde hafifçe eğildi.
"Ah yok. Hiç gerek yok."
"Israr etsem?"
"Üzgünüm ama tekrar reddetmek zorunda kalacağım."
"Peki öyleyse sizi sıkmak istemem. Ama borcumu da ödemek istiyorum. 3 gün sonra akşam evimde bir balo düzenleyeceğim. Sizde katılıp davetimizi şereflendirir misiniz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Laru Stories
FanfictionD Gray Man Fanfic. Birbirinden bağımsız LavixOC(Teru) hikayeleri