Bütün gece Evin'i düşünerek uykuya daldım. Sabah telefonumun klasik melodisi odayı doldururken uyku sersemi kimin aradığına bakmadan telefonu açtım.
''Günaydın ağabeylerin en güzeli.''
''Günaydın gülüm. Napıyorsun?''
''N'apalım be abi? Halamla oturduk dedikodu yapıyorduk 'Yengeciğimden' açıldı konu.'' dedi gülerek.
''Başlatma yen... Halamla mı?''
''Evet halamla.''
''Ne ara gittin kız sen oraya?''
''Pokemon ararken bi' baktım halamlardayım.''
''S*kiyim sizin pokemonunuzu Cemre ya. Lan geçen bi' baktım Volkan elinde telefonla yürüyor kapıya doğru. Nereye diyorum, Pokemon aramaya gidiyorum diye. Hepiniz salaksınız.''
''Abi biliyor musun Pikachu Evin'lerin evindeymiş.''
''Nasıl yüklüyoz biz bu oyunu?''
Telefonu yüzüme kapattı vicdansız! Hem benim ne işim olur pokemonla Pikachu'yla.
Cemre sayesinde uyandığım uykumu kısa ve ılık bir duş ile dağıtıp yüzümü ortaya çıkarmak için tıraş oldum. Kafamda kurguladığım plan tıkırı tıkırına işlerse bu sefer kesinlikle birşeylere başlarız. Annesinin ölümü onun gibi beni de meraklandırmıştı.
Volkan'dan ayarlamasını rica ettiğim takımları üzerime geçirdim ve hala uyuyan Volkan'ın evinden çıktım. 15-20 dakika sonra evin önüne geldim. Şoför arabanın başında bekliyordu. Bir mana ile onu oradan uzaklaştırmalıydım!
Ceketimin iç cebindekindeki güneş gözlüklerimi çıkarıp taktım. Şoförün yanına gidip kısa bir muhabbet başlattım. Arabalar hakkında konuşmayı sevdiğini anladığım an ''Dışarda bir arabam var. Ama bozuldu, yardım eder misiniz?'' dediğim anda ''Tabiki.'' yanıtını almam bir oldu.
Şoförle birlikte arabanın yanına gittik ön kaputu açıp geri çekildim. Uzun zamandır şoförlük yaptığı, araba anahtarını arka cebine koymasından belliydi. Anahtarı yavaşça çekip yavaş adımlarla ilerledim. Arabanın yanına geldiğimde Evin yine göz alıcı haliyle, elinde telefonuyla arabaya doğru ilerledi. Arka kapıyı açıp ona bakarken o da telefonuyla ilgileniyordu.
''Günaydın Küçük Hanım?'' dediğimde sesin değişik olması dikkatini çekti. Telefonundan başını kaldırıp bana baktı. İşaret parmağımı dudağıma koyup susmasını işaret ettim. Sessizce arabaya binince arkasından bende bindim ve telefonumu çıkarıp Volkan'ı aradım.
Telefonu açtığı an ''Hallet'' diyip geri kapattım. Evin şaşkınca bana bakıp ''Neyi?'' diye sordu.
''O anladı?''
''Kim?''
''Volkan. Volkan kim diye sormayacaksın değil mi?''
''Hayır ama başka şeyler soracağım. Nasıl aldın arabayı?''
''Şoförden. O şu an benim arabayla ilgilenmekle meşgul.''
''Ama...''
''Volkan'a da şöförü halletmesini söyledim.''
''Nasıl olacakmış o? Öldürmeyeceksiniz değil mi onu?''
''Hayır.''
''Peki nasıl?''
''Şoförler parayı sever ve reddetmez. Şöförüne yüksek bir miktar para ve karşılığı olarak işi bırakmasını teklif edeceğiz?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKTIN BENI (TAMAMLANDI)
Romance25.06.2016 - 14.09.2017 Ben, seni basit bir kibrit parçası ile yakmış olabilirim ama sen; beni gözlerinle, teninle, herşeyinle yaktın. Ve ben seni bu denli yakamadığım için özür dilerim.