bölüm 18

152 18 1
                                    

   Evin numarasını telefonuma kaydettikten sonra hastaneye iki kilometre kala arabayı durdurmamı istedi. Sağa doğru yanaştığımda bana doğru döndü.

   "Ben burada iniyorum. Çünkü hastanenin girişinde polisler var, yakalanabilirsin."

   "Yürüyebilecek misin o kadar yolu?"

   "Yürürüm sorun olmaz."

   "Peki. Ne zaman gelsin?"

   "Kim?"

   "Yeni şoförün."

   "Sen değil miydin yeni şoförüm?" dedi gülerek.

   "Dalga geçme zilli.

   "Üstüme iyilik sağlık sensin zilli."

   "Nerem zilli benim?"

   "Her neyse... Kim gelecek şoför olarak?"

   "Volkan."

   "Sen ciddi misin?"

   "Evet. Çünkü baban ve Mete beni tanıyor. Baban Volkan'ı tanımıyor. Mete de Volkan'in sakalsız halini tanımaz zaten."

   "Işin gücün dalavere Emre." diyip arabadan indi ve hızlı adımlarla yürümeye başladı.

Tam arabadan ineceğim sırada karşı tarafta muhabbet eden polisleri gördüm ve az önce kalktığım koltuğa geri oturdum. Tanınmamak için güneş gözlüklerimi yamuk (!) bir şekilde takıp telefonumu aramaya başladım. Koltuğun üstünde duran pembe IPhone gözüme çarpınca telefonumun şu an Evin'in elinde olduğu tüm beynime yayıldı.

   Evin'in telefonundan kendi numaramı arayıp telefonu açmasını bekledim. Telefon çaldığında durup kendine ait olmayan telefona baktı. Sinirlerimin bozulmasıyla bir şekilde gülmeye başladım.

   Telefonu açıp "Ne var?" dedi ve arkasına döndü.

   "Kalbim, gözlerim, aklım kaldı sende."

   "Telefonun var elimde, onu ister misin?"

   "Olur, diğerleri sende kalabilir."

   Telefonu kapattı ve arabaya doğru yürümeye başladı. Arabadan inip Evin'e bakmaya başladım. Elimdeki telefonu alıp telefonumu uzattı. Elindeki küçük dikdörtgen icadı alıp uzak bir öpücük yolladım. Gülerek yoluna devam etti. Arabayı da alıp kafama göre gezdim. Altımda son model araba var tabi gezicem!!!

                                                  ***

   Arabaya daha önce yemediği kadar kırmızı ışık ve radar cezası yükleyip eve geldim.

   "Volkan!"

   "Hı?"

   "Sana iş buldum."

   "Benim bi' işim var zaten."

   "Orası ayrı bir dünya."

   "Iş dedin de aklıma geldi. Senin şoför içerde."

   Cebimdeki telefonu ve cüzdanı sehpaya bırakıp sadece siyah perdelerin olduğu odaya girdim. Aniden korkup ürkek bakışlarını bana çevirdi.

   "Kabul ettin mi teklifi?"

   Evet anlamında başını salladı.

  "Simdi ağzını açacağım ama sesini duyarsam..." deyip ölümcül bakışlarımı gözlerime yerleştirdim.

   Olumlu anlamda başını sallayınca ağzındaki bandı çektim ve odadan çıkıp para dolu çantayı aramaya başladım. Yatak odamda siyah deri çantayı bulunca içinin dolu olup olmadığını kontrol ettim. Berkay Bey'in verdiği para tamı tamıyla oradaydı.

YAKTIN BENI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin