18. Dip Sarhoşluğu

8.8K 482 192
                                    


⭐  

     Deniz beyaz koridorda emin adımlarla ilerledi. Son iki yıldır alıştığı duvarlara bakmadan hızla ilerledi. Geçen iki yıl beyaz duvarlardan yansıyıp zihnine süzüldü. O geceden sonra bir daha dövüşlere çıkartmamıştı Faça onu. Çok daha farklı bir dünyayla tanıştırmıştı onu. Önce depodan taşınmışlardı. Sonra bu oldukça güzel olan binayı bulmuştu Faça. Çok başka farklı bir yerdi. Bir hastane gibi tüm duvarlar beyazdı. Bu kadar beyaz olması başlarda Deniz'i boğmuştu ama sonradan alışmıştı. Bu beyaz duvarlarda dolaşmayı seviyordu. Ellerini pürüzlü duvarlara sürterek ilerlerken arkasından tanıdık bir ses, 

"Yine mi beyaz duvarlar arasındasın?" dedi alaycı bir sesle. Arkasını döndüğünde Faça ile burun buruna geldi. Neşeli bir gülümsemeyle bakıyordu Deniz'e. Deniz ise soğuk gözlerle bakışlarına cevap verdi. Onun gözünde bir kaz olduğunu öğrendiğinden beri böyleydi Faça'ya karşı. O lafları duymasının üzerinden neredeyse iki yıl geçmişti ama hala unutmamıştı Deniz. Unutamamıştı. Faça o laflar için özür bile dilemişti ama bazı davranışların geri dönüşü olmazdı. Bu da öyle bir durumdu. Deniz onu affedemiyordu. 

"Hadi ama kelebeğim! Özür bile diledim. Daha ne yapmamı istiyorsun?" dedi Faça gözlerini devirerek. 

"İstediğin bir şey varsa söyle, yoksa beni rahat bırak." dedi Deniz ifadesini bozmayarak. 

"Beni affetmeni istiyorum." dedi Faça bir eliyle Deniz'in yanağını okşayarak.  

"Bunu istemeye hakkın yok." dedi Deniz kafasını çekerek. Arkasını dönüp gitmeye kalktı ama Faça kolunu tutarak onu durdurdu. 

"Seni korumak içindi!" dedi bağırarak. Deniz şaşkınlıkla Faça'ya döndü. 

"Ne?!" dedi anlamaya çalışarak. 

"Eğer senin kıymetlim olduğunu söyleseydim bu senin hayatını tehlikeye sokardı. Seni benim zayıf noktam olarak düşünürler ve beni yok etmek için seni kullanırlardı." dedi hızla. 

"Kaz değilim yani?" dedi Deniz gözlerini şüpheyle kısarak.  

"Ah, kelebeğim! Hala mı aynı yerdesin?!" dedi Faça bezgin bir sesle. Deniz bakışlarını bozmayarak omuz silkti. 

"Sen gerçekten benim altın yumurtlayan kazımsın ama... Sadece o kadar da değilsin. Aynı zamanda kelebeğimsin." dedi gülümseyerek. Deniz mümkünmüş gibi gözlerini biraz daha kıstı. Faça eliyle Deniz'in saçlarını okşadı. Deniz  iç çekip şüpheyi sildi yüzünden. Saçlarını Faça'nın parmaklarından kurtardı. 

"Bunu düşüneceğim." dedi Deniz, Faça'ya arkasını dönerek. Beyaz duvarlar arasında yürümeye devam etti. Faça arkasından seslendi. 

"Bir saat sonra odada ol. Senin için bir işim var." dedi. Deniz cevap vermedi. Cevap vermesine gerek de yoktu. Faça zaten onun geleceğini biliyordu. Deniz, Faça'nın dediği gibi bir saat sonra odaya girdi. Odanın ortasında bir sandalye ve üstünde de kollarının gerginliğinden anlaşılan bir sıkılıkta bağlanmış bir adam vardı. Deniz sakince adama yaklaştı. Faça adamın yanındaydı. 

"Söyleyecek bir şeyin olmadığına emin misin? Bu sana son nazik teklifim. Burada sana çok muhteşem anlar yaşatacak olan bir arkadaşım var. Seni onunla tanıştırmak zorunda kalacağım." dedi Deniz'in alışık olduğu alaycı sesiyle. 

"Siktir git, Faça!" dedi adam Faça'nın yüzüne tükürerek. Faça hiç bir duygu belirtisi göstermeden cebinden beyaz kumaş bir mendil çıkardı. (Yazar burada çılgınlar gibi İbo'dan 'Bir Beyaz Mendil' dinlemektedir. 🙈😂) Yüzünü sildi ve Deniz'e döndü. 

Sekreterin GeçmişiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin