KALPTEN HAYATA

2.Bölüm Okul Hayatım

Sekizinci sınıfa gidiyordum ve Bursa'dan buraya taşınmak zorunda kaldığımız için sekizinci sınıfım yarım kalmıştı. Büyük annemde kaldığımız günün ertesi günü okula başladım ilk gün sabah uyandığımda yüzümü soğuk suyla yıkayıp kahvaltı yapmaya mutfağa geçtim.
Bütün aile oradaydı annem önüme tabağımı koyduktan sonra yiyeceğim kahvaltılıkları tabağıma yerleştirdi.
Kahvaltımı güzel bir şekilde yaptıktan sonra üstümü giymeye odaya geçtim yatağın üzerinde bulunan mavi okul tişörtü ve siyah okul pantolonumu üstüme giydim.

Annemden Saçlarımı örmesini istedim. Annem saçıma şekil verdikten sonra evden çıktık. Öğrenciler dersteyken okula girmiştik.
Annem ile babamın ellerini sıkıca tutuyordum, sıkmak ne kelime hiç bırakmayacakmış gibi!

Sınıfa girdiğimde mavi formalı öğrenciler beni karşıladı sınıf öğretmeni kıvırcık saçlı, üstünde beyaz bir kazak altına siyah bir pantolonlu tatlı bir kadındı. Adı Songül idi.  Songül Öğretmen beni Elif adında  bir kızın yerine oturtmuştu. ''Şimdilik burada otur daha sonra yerine ben ayarlayacağım'' diye cevap vermişti.
Sınıftaki öğrenciler  ''Orası Elif'in yeri neden oraya oturdun?'' diye sorular sorup şaşkınca bakıyorlardı. Elif kimdi? Bilmiyordum, ama bu kadar önemsediklerine göre sınıfın gözdesi olmalıydı diye düşündüm. O sırada zil çaldı. Songül öğretmenin "Çıkabilirsiniz " sesiyle sınıftan ayrılan birkaç öğrenci gördüm. Bursa'dan buraya tatillerde gelirken tanıştım Helin vardı. Evet, Helin benim sınıfımdaydı.
Helin ve Helinin yanında bir kız yanıma geldiler.
Helin "Hoş geldin"deyip elimi sıktı.
"Hoş buldum"
Tebessüm attım. Helin'in yanındaki kirpikleri uzun kız "Hoş geldin ben Aleyna seni sınıfımızda görmek çok güzel! Helin Senden bir kaç defa bahsetmişti. Gerçekten seni çok merak ediyordum. Şimdi ise aynı sınıftayız Tekrar hoş geldin." deyip elini uzattı.
Teşekkür  edip uzattığı eli sıktım ve tebessüm attım. Aleyna tanıdığım kadarıyla iyi bir kıza benziyordu ayrıca kirpikleri de çok uzundu. İlk kez bu kadar uzun kirpik görmüştüm.
Annem kapının dışından beni çağırdı. " Gitmem gerek" deyip sınıftan çıktım. Eve gittiğimde annem günümün nasıl geçtiğini sordu. Gerçekten çok iyi geçtiğini söyledim. Ayrıca Helin ile aynı sınıfta olduğumu Helinin arkadaşıyla arkadaş olduğumu söyledim.
Ertesi gün yemek yemek için bir kafeye gidiyorduk. Helin ben ve Aleyna Helin bana Kafe'nin sahibi olan Azrayı tanıştırdı. Yavaş yavaş herkesi tanıyordum. Çok iyi insanlardı. Bursa da ki  gibi yalnız kalmayacağıma emindim.

                                   ***
Büşra çok sevdiğim sınıftaki arkadaşlarımdan biri. Bir gün bizimle bir şey konuşmak istediğini söyledi. Bizde can kulağıyla onu dinliyorduk. Büşra buradan gideceğini Ankara' ya taşınacağını söyledi. Her birimiz ağlamaya başladık. Azra hariç Azra çokta sulu göz değildi. Ama Büşra'idi. çok seviyordu. Aleyna nasıl yani diye sorunca Büşra "Babamın tahini çıktı. Ankara'ya ablam da iyi bir eğitim hayatı geçirmek için orada okuması gerekiyor kızlar 2. Dönemin sonunda yani yaz tatilini girişte gideceğiz."
"Nasıl yani?" diye sordum. Büşra çaresizce bakışlarıyla bize sarıldı. Bizi çok sevdiğini ve hiç unutmayacağını söyledi. Bizde ona aynı şeyleri söyledik.
                                 ***

İkinci dönemdeydik zaten bitmesine ne kadar kalmıştı ki en fazla iki ay...
                               ***

Karne günü Büşra okula geldiğinde hiç mutlu gözükmüyordu. Oysa ders notları iyi ve karnesi yıldızlı olacağına emindim. Ama o gideceği için mutlu değildi. Saat iki  gibiydi Karneleri almak için sınıfa çıktık aldıktan sonra "Ben gidiyorum" diye bir ses işittim bunu diye Büşra'idi.. Gidiyor olmalıydı ağlamaya başladık birbirimize sarıldık. Büşra'ya alışmıştık. Her birimiz değerliydi birbirimiz için kardeşlerimdi onlar.. Şimdi kim bilir ne zaman görecektik birbirimizi...