18.Bölüm Acını Benimle Paylaş

82 21 0
                                    

İşte bu günü hayatımın en unutulmaz yerine, kalbime kazıdım...
Gökalp bana aşıktı. Ben Gökalp'e aşıktım.
Beraber uyumuştuk. Çift kişilik koltukta üstümüzde ince pike ile uyuyorduk. İnce pike her an üşümemizi hissettirse de kalbimiz bizi ısıtıyor gibiydi...
Sabah uyandığımda yanımda Gökalp'i  bulamamıştım. Bir an korktum!
Hemen korkumdan arınıp ince pikeyi üzerimden atıp koltuktan doğruldum. Gözlerim mutfağa kitlendiğinde yürümeye başlamıştım bile. Bir süre sonra bedenim Gökalp'in bedenini buldu.
Gülümsüyordu...
Hemde ilk kez bu kadar içtenlikle...
Yanıbaşıma kadar gelip avucuyla yüzümü kucakladı. Ardından ''İyi misin?'' diye sordu.
Gökalp'ti...
Bir an gözlerim sevinç gözyaşlarıyla dolar gibi oldu. Gözlerimi kırpıp bu gözyaşından da arındım. Yanağımda olan ellerini tutup ''İyiyim.'' dedim. Sessizce güldü. Ve inci gibi dişlerini gözlerimle buluşturdu.
Gözlerim Gökalp'in inci gibi dişlerindeyken bir anda mutfağa daldı. ''Sen bana kahvaltı mı hazırladın?'' diye sordum Gökalp'e. ''Biricik sevgilime kahvaltı hazırlayamaz mıyım?'' dedi Gökalp. Bir an yüzüm düşer gibi oldu. Ben Gökalp ile sevgili olmak istemiyordum... Aslında ayrılacağım bir sevgilim olsun istemiyordum. Masanın yanına kadar yürüyüp sandalyemi çektim ve oturdum... Gökalp ''Ne oldu?'' dedikten sonra yanımdaki sandalyeye oturdu. ''Ben sana sevgilim demek istemiyorum. Bana sevgilinin tanımı ayrılık,bitti... kelimelerini hatırlatıyor'' Gökalp ''Biz neyiz Merve?'' dedi. ''Tabi ki birbirimizi sahiplenelim, birbirimizi sevelim. Ama biz Gökalp ve Merve kalalım...'' dedim. Gökalp bir an düşünür gibi oldu. ''Gökalp ve Merve...'' deyip ellerini kirli sakallarında gezdirdi. Ardından ''Önündekini bitir!'' diye emretti.
Bu çocuk gerçekten çok garip! Gökalp'in söyleşi ve karnımın açlık ziliyle birlikte kahvaltımı yaptım. Ardından masayı da toparladım. Ve Gökalp'e dönüp ''Ben üzerimi değiştireceğim.'' dediğimde
"Tamam bekliyorum.''
Merdivene yönelip odaya çıktım.
Bir an önce bu eşyalarda kurtulmak istiyordum. Odaya vardım. Eski eşyalarımı bir çırpıda üzerime geçirip dağınık topuzumu bozdum. Saçlarımın omuzlarıma düşmesine izin verdim. Ardından odadan çıkıp aşağıya indim. Ama Gökalp'i bulamamıştım. Neredeydi bu çocuk? Arabada olabileceğini düşünüp evden çıktım... Ve Gökalp'i arabada buldum. Elindeki sigarasının son nefeslerini çekiyordu...
Sigarasını bitirdikten sonra camdan dışarı fırlattı. PİSLİK!
Yol boyunca 'Yan benimle' şarkısını dinlemiştik. Gökalp, bu şarkıyı çok sevdiğini söylemişti.

Evimin önüne vardığımda Gökalp ''İnebilirsiniz hatun'' deyip gülerek kapıyı gösterdi. ''Gökalp...'' dedim. Ardından ''Beni bırakma olur mu?'' dedim. Gökalp'in gülen yüzü bir an ciddileşti!
Bir cevap beklerken Gökalp ''Bırakmam!'' dedi soğuk bir sesle.
Hiçbir şey demeden arabanın kapısını açıp arabadan indim. Hiç arkama bakmadan eve girdim.
Kapıda annem karşılamıştı beni. Annem dün gece Aleynalarda kaldığımı biliyordu...
''Dün... Naptınız?'' diye sordu annem. Bir an Aleynalarda kalmadığımı öğrendiğini sandım. Bu kötü düşünceden arınıp ''Hiç... Film izledik sadece'' dediğimde ''Hangi filmi izlediniz?'' diye sordu. ''İncir Reçeli'' dedim hiç düşünmeden.  Annem ''İncir Reçeli mi? Ah  çok severim o filmi. O filmde ağlamamak mümkün değildir!'' dediğinde ona katıldım...
''Odama çıkıyorum, üzerimi değiştireceğim.'' dediğimde annem ''Üzerini değiştir ve gel seninle bir şey konuşacağım.'' dediğinde direkt odama çıktım. Annemin ne diyeceğini merak ediyordum. Gardolabımdan siyah bir tayt ve mavi bir tişört çıkarıp üzerime giydim. Saçlarımı dağınık topuz yapıp hemen salona indim. Annem tek kişilik koltuğumuzda bacak bacak üstüne oturuyor elleri çenesindeydi. Beni gördüğünde ''Geç otur lütfen!'' deyip koltuğu işaret etti. Koltuğa yerleştikten sonra annem ''Biliyorsun Merve okulun kapanmasına bir hafta var. Bu bir hafta içinde kardeşin Cansu ile Mersin'e gitmeyi düşünüyoruz.'' dediğinde ''Neden?'' diye sordum. ''Hatırlıyor musun? Bursada Çimen ablan vardı. Kardeşleri, Hülya ve Hanife...'' Bursada yaşarken en yakın komşularımızdı. Annem işe gittiğinde onlar bakardı bana... ''Evet, tabi ki hatırlıyorum.'' dediğimde ''Onların yanına gideceğiz en fazla iki veya üç hafta kalırız.'' dedi. ''Ama Cansu'nun okulu?'' diye sordum. ''Rapor aldım Cansu'ya. Senin de evde tek kalmanı istemediğim için kuzenin Eylül'ü çağırdım.'' dedi. Ardından telefonundaki yarın saat dokuza Mersin'e uçan uçak biletini gösterdi.
"Bak canım, yarına  uçak bileti de buldum. Eylül'ü de yarın çağırırım eve.'' dedi. Onu onaylamak zorunda kaldığımı düşünüp onayladım.

KALPTEN HAYATAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin