ATAKAN'IN AĞZINDAN

60 17 0
                                    

Günler acı, işkence gibi geliyor bitmek bilmiyordu. Merveyi çok özlemiştim.
Zamanında ona pek çok zarar verdim. Pek çok canını yaktım, aşağıladım...

Ama en çok bir dost gibi yaklaşıp bir düşman çıkmam onu üzdü. Hiçbir zaman onu üzmek istemedim... Bazen zorunda kaldım. Yaptığım şeyler için çok pişmanım. Verdiğim kararlar içinde çok pişmanım. Verdiğim tek bir karar hayatımı değiştirdi. Merve'nin hayatına da acı kattı.

Ben ister miydim? Böyle olsun ister miydim?
Gökalp Merve'nin bütün ışıklarını söndüren tek karanlık.
Merveyi tamamen kandırdı, yok etti, karanlığa itti.
Onu sevmek istemedi. Ona zarar vermek istedi. Merve hariç herkes bu olayın ne olduğunu çözmüştü. Ama sadece Merve hariç...
Merve ne olursa olsun hiç farkına varmayacaktı. En azından gerçekler ortaya çıkana kadar.
Bu gerçeklerin ortaya çıkacağına pek de inanmıyordum.
Merve hep yalan bir hayat, yalan bir aşk ve yalan bir insan ile yaşayacaktı.
Bunlara mecbur değildi. Ama bir gün gelecek ve o gün doğruları anlayacaktı. Ama anladığı gün her şey için, herkes için çok geç...

Aslında Merve'ye acıyorum. Kimseye bir zararı dokunmadı. Zarar ona dokundu...

Tek yaptığı şey çok sevmekti. Yanlış kişiye delice kapıldı. Hem de çok yanlış kişiye...
Akın yüzünden Merveyi kaçırmak zorunda kaldım. Merve'nin gözündeki iyi Atakan'ı silip kötü Atakan'ı yerleştirdim. Ne kadar anlatmak istesem de anlatamadım. Gerçekleri duyacağı doğru kişi ben değildim. Gökalp ve onun gibi salak üvey kardeşi Mert, bir bataklıktı ve bu bataklığa Merve de saplandı. Şimdi istese de çıkamaz.

Ben akıllı ve kötü kızları severim. Hem daha bir çekici hem de iyi ve saf olan kızlardan ayırt eden zekaları, güzellikleri vardır... İyi saf kızlardan nefret ederim.
Hayatım boyunca iki nefret ettiğim şey var:

Biri Uygar. Biri de saf ve iyi kızlar...
Hayatım boyunca kendimi en başarılı, en yüksek görünmeye adadım. Ama hayatın gerçekleri beni de buldu. O pis kuyuya beni de itti.
Uyuşturucu bağımlısı olmamdı tek engelim. Ne yapsam da kurtulamadım. Kendimi bu kuyudan çıkarmamaya adamıştım çünkü.
Merveyi sevdim. Ya da öyle hissettim...

Bilmiyorum, duygularım pek fazla karışık... Aptal uyuşturucular kafamı her gün zirveden zemine indiriyorlar...
Merve iyi ve saf kız... Ve aynı zamanda sevdiğim ilk iyi ve saf kız...
Aptal duygularım alt üst oluyor. Ve bu duygularla başa çıkamıyorum.
Bulunduğum yer Ankara...
Babamın bıraktığı devasa evde tek başımayım...

Pencerenin önünde güneşin doğuşunu izliyorum. Bu koskoca ev üzerime geliyor... Gözlerim bir kararır bir kararmaz. Ellerimi başıma götürüp alnımı yokladım. Ardından parmak uçlarımı saçlarıma değdirip evirdim, çevirdim. Çıplak ayaklarımı parmak uçlarını daha çok yere bastırdım. Gözlerimi daha da sıktım.
Gözlerimi sıkıca kapattım. Boşta kalan elim yer ile üst üsteydi...
Tek istek, tek dilek çıktı ağzımdan,
''Bu bir uyuduğum rüya olsun ve ben bu karanlıktan hiç uyanmak istemiyorum.''

Küçük korkak çocuktuk hepimiz.
Şeker çikolata mutlu etti bizi.
Bazen sadece küçük anlamsız sakız.
Bazen de küçük bir öpücük.
Sevdiğimiz tek renk kırmızı oldu.
Yatak örtülerimiz bile kırmızıydı!
Sadece sizinki faniler siz kırmızı ben siyah...

KALPTEN HAYATAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin