GÖKALP'İN AĞZINAN

150 20 1
                                    

Merveyi evine bıraktıktan sonra sahilin yolunu buldum. Siyah arabamı deniz manzaralı bir köşeye vurduktan sonra arabadan inip arabamın kaportasına yaslandım. Denizin kokusunu sesini dinledim, izledim... Aynı zamamda cebimden sigara paketimi çıkartıp bir dal sigara aldım. Hayatım boyunca bir tek şey istedim o da başarı, daha çok başarı...
Hep birinci olmak, gözde olmak istedim. Ve başardımda. Sevgi nedir bilmezdim.
Aşkı bu zamana kadar hiç tatmadım. Annem hiçbir zaman yoktu. Ben doğduğumda beni terk etmişti. Bir babam vardı işte...
Babam bana tek bir şey öğretti. O da başarı...
Güçlüydüm hep güçlüyümde...
Ama konu Merveye gelince elim kolum bağlanıyor...
Açıkcası intikam için Merveyi kaçırıp öldürecektim. Ama öldüremedim kıyamadım...
Onun o masum bakışları üzerimdeyken elim kolum bağlanıyor...
Bilmiyorum bu his ne demek? Aşk mı? Değil mi? Daha önce hiç tatmadığım bir duygu. Bu duyguyu seviyorum bana iyi geliyor...
Ben aşık olabilir miydim? Sevebilir miydim? Hissedebilir miydim?
Birbirinden ayrı dünyalarda yaşayan farklı insalarız biz Merveyle.
O benim zıttım ben onun zıttI!
Böyle bir şeyi göze alarak, göz önünde bulundurarak olur muyduk?
Ya benden  değişmemi isterse?
Asla ve asla benliğimden vazgeçemezdim. Peki ya aşkın mı savaşın mı derse? Aşık olmak ne zormuş be...
Hiçbir zaman benliğimden vazgeçmedim...
Vazgeçmemde.
Ama Merve, Onun da dediği gibi kişilik bozukluğum varmış gibi davranıyorum onun yanında...
Bazen düşünüyorum bu kız canımı yakan adamın kızı onun canını yakacağım...
Ama bir yandan da masumluğu hiçbir şey bilmemesi geliyor aklıma...
O gün Mert ile geçen o gün...
Kötü bir şey oldu evet. Merve bunu hatırlamıyor bu bana bir yandan iyi bir yandan kötü...
Mert, üvey kardeşim...
Küçüklükten beri benden bir sevgi istemesini anlıyordum. Ama istediği sevgiyi göstermiyordum... Belki hak ediyordu. Evet, hak etmediği bir çocukluk yaşadı. Ama güçlüydü... Belki sevgiden yoksundu ama güç sahibiydi... Benim için güçlü olması yetiyordu.
Mert de intikam peşindeydi. Çocukluğunun acısını, Nergis'i elinden alışımın acısı almak istiyordu. Kendini öldüremezdi... Mert kolay kolay pes edecek bir insan değildi. Ve pes etmedi de. Değer verdiğim insanı gözlerim önünde vurdu. O vurdu ama benim yüzümden vurdu. Ben vurdum sayılabilir...
Şimdi nerde diye soracak olursanız, içeride ait olması gereken yerde.
Dört duvar arasında bir bedende.
Tek başına... Yaptığı cezayı çekiyor.
Mert'in oradan bensiz çıkması çok zor... Değer verdiğim insana zarar verdiyse çekeceği bir bedel vardır. Bu dünya hiçbir şeyi bedelsiz bırakmaz. Acısını çıkartır...
Bir intikam oyunu aşk oyununa çevriliyor gibi.
Biraz korkuyorum aslında, Merveyi üzmek istemem. Beni bilirsiniz. İnsanları hep üzdüğüm için.
Daha önce kimseye bir sevgi göstermedim.
Şimdi ilk kez aşık oluyordum belkide...
İlk aşkımı, savunmasız masum güzel bir kızı verecektim.
Ben Gökalp Aymaz siyah, karanlığım...
O Merve Göktürk beyaz, aydınlık zıt renkler, zıt insanlarız...

Cemal Süreyya'nın bir sözü vardır.
Siyah da beyazın zıttıdır, ama yanına en çok o yakışır...

KALPTEN HAYATAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin