21. Bölüm Sır Dolu Adam

63 20 0
                                    




Atakan ''Gidelim.'' dedikten sonra hemen arabasına kuruldum. Bir an önce eve gitmek istiyordum. Çok fazla hırpalanmış ve yorulmuştum...

Atakan beni evimin önüne kadar getirdiğinde arabadan inmek için arabanın kapısını açtım ki Atakan beni durdurdu. ''Yine ne oldu?'' dedim bıkmışcasına.

''Ben... Olanlar için-'' dediğinde sözünü kestim. ''Biliyorum üzgünsün ve özür dileyeceksin. Ama nafile...'' dedikten sonra yüzüne baktım. Pişmanlık hissi yatıyordu yüzünde.
''Seninle bir daha muhattap olmak istemiyorum. Değil evime gelmek önünden bile geçme!'' dedikten sonra hızlıca arabadan indim. Atakan'ın arkamdan seslenişlerine aldırış etmeden yürüdüm. Atakan'ın gittiğinden emin olup evimin kapısına kadar geldim. Anahtarım yoktu... Eve nasıl girebileceğim konusunda hiçbir fikirim yoktu... Aklıma Eylül geldi.
Ama Eylül'ü arayamazdım. Aptal Atakan telefonumu kırmıştı bile!
Aklıma Gökalp'in odama girişi geldi. Arka bahçeye yöneldim. Odamın camına yön alan tarafa...

Evet, bir merdiven görmüştüm. Duvara doğru yaslanmış bir merdiven...
Bir süre merdivenle bakıştıktan sonra çıkmaya karar verip merdiveni odamın camına dayadım. Yavaş yavaş basamakları çıkıyordum. Her bir basamağı geride bırakırken korkum daha da yükseliyordu. Aşağıya bakmamak için kendimi zorluyordum. Yükseklik fobim vardı evet...
O gün Gökalp ile dönme dolaba bindiğimiz günden sonra fobim az da olsa dinmişti. Ama bu korkmayacağım anlamına gelmezdi...
Odamın camına kadar vardıktan sonra açık olan camı ittim ve içeriye girecektim ki karşımda dikilen bir beden aniden önüme çıktığı için panik yaptım ve altımdaki merdiven kayıverdi...
Korkudan tiz bir çığlık atıp gözlerimi kapattım. O sırada bedenimin yukarı çekildiğini hissettim. Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda Gökalp kolumdan tutmuş yukarıya, odama çekiyordu.

Penceremden odama girdiğimde Gökalp'e ''Senin burada ne işin var?'' diye çıkıştım. Ona kızgındım! Kızgınlığıma sadece kızgınlık kelimesi bile yetmezdi. Umurunda olmadığımı söylemişti. Artık beni sevmediğini...
Aşık kalbimi kırmıştı...
Güldüğünü fark ettiğimde sinir damarlarıma kan dolarcasına doldu. ''Bir de gülüyor musun? Def ol Gökalp.'' dediğimde bir kahkaha attı. Artık sinirden köpek gibi üzerine saldıracaktım.
Gökalp ''Cidden doğru olduğunu falan mı düşündün?'' dediğinde hala gülüyordu. Anlamamışcasına ona baktım. ''Ben Akından kurtul diye öyle dedim. Yoksa seni salmazdı Merve.''
''Sana inanmıyorum!''
Gökalp ciddileşti. ''Akınlar hele ki o piç Atakan seni benden soğutmaya çalışıyor.'' dediğinde Gökalp'in de Atakan'ı sevmediğini anladım. Mert de Atakan'ı hiç sevmemişti...
''Sen nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun. Ya bana zarar verselerdi? Ya daha kötü bir şey olsaydı?''
Sesimden buram buram korku aktı...
''Sana bir şey yaptılar mı?'' dedi soğuk sesiyle...
''Atakan bana vuracaktı ki son anda Hakan denilen bir çocuk çıkıştı!'' dediğimde Gökalp'in az önce gülen yüzü silinmişti. Sonra fark ettim ki ben bunlar neden bu beni umursamayan, sevmeyen bir çocuğa anlatıyorum...
''Ama artık benim nasıl olduğum seni hiç ilgilendirmiyor!'' Odamdan çık ve gülmene evimin dışında devam et...''dedikten sonra onu odamın kapısına sürükledim...
''Merve bir dinlesen!'' Hiçbir şeyi dinlemek zorunda değildim. ''Ya bak anlatacağım lütfen!''
Yüzüne doğru döndüm ve ''Senin bana anlatacağın hiçbir şey kalmadı Gökalp Aymaz.'' dedikten sonra Gökalp'i kapının dışına atıp kapıyı sertçe kapattım. Gökalp kapının arkasından hala daha söyleniyordu. ''Merve, güzelim aç şu kapıyı!'' Hadi ama, söz veriyorum anlatacağım.''
Gökalp'in sözlerine aldırış etmeden odama çıktım. Banyoma girip kendimi kilitledikten sonra bedenimi soğuk su altına verdim. Yarım saattir soğuk su etkisindeydim. Artık çıkmam gerektiğini düşünüp mavi bornozumu üstüme aldım ve odama geçtim. Gordolabımdan bordo renginde talaş bir şort üstüne ise beyaz talaş bir tişört... İç çamaşırlarımı da aldıktan sonra hepsini hızlıca üzerime geçirdim. Bornozumu yerine götürdüm. Ve tekrar odama döndüm. Telefonum kırılmıştı. Ve bunu anneme nasıl açıklayacağımı düşünüyordum. Annem telefonumun taksitini daha yeni bitirmişti. Yeni telefon nasıl aldıracaktım hiçbir fikirim yoktu.
Kendimi yatağımın üzerine bırakıp düşünmeye başladım. Ve düşündüm, düşündüm, düşündüm... NE?
Koşa koşa odamdan çıkıp salona doğru koştum. Salondaki ev telefonunu alıp Aleyna'nın numarasını tuşladım. Evde ev telefonu olduğuna şükür ediyordum. Aleyna telefonu açtığında hemen bu gece bizde kalmasını söyledim. Aleyna şükürler olsun ki kabul etti. Bu gece bizde kalacaktı. Telefonu hızlıca yerine bırakıp mutfağa geçtim. Acıkmıştım... Hatta açlıktan karnım gur gur gurluyordu... Buzdolabında kuru fasülye olduğunu gördüğümde yüzümü buruşturdum. Evet, malesef ki yemek seçiciydim... Ama her yemeğe karşı bir saygım vardı. Bu saygıyı ara sıra es geçsemde bir saygım vardı...
Hemen ev telefonuna kurulup kendime pizza söyledim. Ve telefonu kapatıp televizyon karşısındaki koltuğa kuruldum. Kanalların hiçbiri istediğim gibi değildi. Aslında takip ettiğim bir film bile yoktu. Sanırım okumayı daha da seviyordum. İzlemektense okumak daha iyiydi bence. Herşeyin en ince ayrıntısını merak ederdim...
'Bu şarkı Gökalp'ten bana...'' deyip şarkı kanallarından birinde durdum.

'Zaten kırılmış bir kızsın.' şarkısı çıktığında kendimce kendime güldüm. ''Zaten kırılmış bir kızsın.'' dedim gülerek. ''Bu kız ben oluyodum heralde diye geçirdim içimden...

Kapının çalmasıyla televizyonu kapatıp kapıya koştum. Sipariş ettiğim pizzaları teslim alıp annemin bıraktığı parayla pizza parasını ödedim. Ve koşar adımlarla odama çıktım. Annem evde olmadığına göre pizzamı odamda yiyebilirdim.

Koskaca pizzayı da karnıma gömdükten sonra ne yapacağımı düşünürken kapının zili çaldı.

Aleyna'nın geldiğini düşünüp kapıya koştum. Kapıyı açtığıtığımda Aleynayı karşımda buldum.
Aleynala derteleşebileceğimi düşündüğümde Aleynayı direkt odama çıkardım.
''Merve sen iyi misin? Garip davranıyorsun da'' İyiyim.'' dediğimde iyi omadığımı hepimiz biliyorduk. Aleyna yatağımın üzerine oturup ''Ee Gökalple nasıl gidiyor'' dedi mutlu mutlu!

Gökalp'i duyduğumda yüzüm asıldı. ''Ne oldu kızım?''

''Gökalp bitti Aleyna birdaha bana Gökalp deme!'' az daha zorlasam ağlayacaktım.

''Artık anlatacak mısın?'' dediğinde Aleynaya herşeyi birer birer detaylı anlattım.
Aleyna ''Şu Akın kim?'' dediğinde ''Bende bilmiyorum. Ama şuan Akın, Atakan... Hiçbiri umurumda değil!'' dedim bırakarak. ''Sabah akşam Gökalp diyorsun yani Merve'' deyip güldü.
''Aleyna, saçmalama ne sabah akşamı bir saniyem bile Gökalp'e deymez.'' deyip pencereye doğru baktım. Kendimimi kandırıyordum? Yoksa cidden bitmiş miydi?
Gözlerim hala penceredeyken ''Keşke hiç tanımasaydım Keşke hiç aşkı tatmasaydım.'' dedim son sözlerim fısıldak çıkmıştı. Aleyna yanıma kadar geldiğinde pencerede olan gözlerime Aleynaya verdim. ''Aslında çok güzel bir şey Aşk...Sadece biz yaşamayı bilmiyoruz... ''
''Belkide.'' Belkide yaşıyamıyorumdur. Belkide bu aşk benim için fazla bir şeydir...
Acıma acı katmaya ne gerek! Ama bazen de düşünüyorum tek başıma benliğimle, yalnızlığımla yapabilir miydim? Gökalp olmasaydı bu hayatın zorluklarından mağdur kalacaktım.
Savunmasız, korumasız koskoca bir hayat... Bana zor gelecekti eminim ki!
Kim üzülmeyi seçebilir? Kim kendi için kötüsünü sevebilir?
Gökalp benim için sadece aşk değildi...
Biliyordum bu çocukta farklı bir şey vardı...
Beni ona bağlayan bir şey vardı. Ve bu neyse aşktan daha fazla güçlü ve farklıydı.
Ne kadar beni üzsede o kadar mutlu ediyordu...
Ne kadar içe kapalı sırlarla dolu olsa da bu sırları açığa çıkartacaktım.

Sırlara dolu adamım benim!

Bir şekilde başaracağıma dair kendime söz vermiştim.

Aleyna ''Heey, heeey Merve orda mısın?'' deyip ellerini gözlerimin önünde sallıyordu.

Kendimi bir sirkeledim. ''Burdayım.''

Saat sekiz olmak üzereydi. Aleynayla tam iki saat boyunca leptoptan en sevdiğimiz filmleri izledik. Evde patlamış mısır bulunması için dua bile etmiştim. Ve evde patlamış mısır bulmuştuk. Film izlerken yanında patlamış mısır yemek benim için büyük anlam taşıyordu. Çok seviyordum... Film izlerken olmazsa olmazım diyebilirdim.
Saat on olmak üzereydi ki uyumaya karar verdik. Yarın okul vardı. Dinç uyanmak istiyordum. Aleyna ile beraber yatağımda mavi yorganımla beraber çoktan uyuya kalmıştık...

KALPTEN HAYATAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin