25. Bölüm Bir Kanıtın Yok!

81 20 0
                                    

Denizin kokusu içimi ferahlatırken Aleyna'ya döndüm. ''En güzel anlarımız olarak tarihe geçsin aşkım benim.'' deyip gülümsedim. ''En unutulma, en güzel anlar...'' deyip gülümsedi.
Aleyna ''Hadi bir şey oynayalım?''
Bulut ''Buldum.'' diye bağırdı. Sanki dünyanın en gizli sırrını buldu. Taş kafa ne beklenir!
''Ne oynayacağız.'' dedim alaycı bakışlarla. Gökalp gibi...

Bulut ''Doğruluk Mu Cesaret'' oynayalım dediğinde ''Şişe çevirmece olmasın o.''deyip güldüm.
Bulut hiç alınmadan ''Her neyse.'' dedi ve bana katılarak güldü.
Bir an aklımdan Gökalp burada olsaydı. Ne olurdu? sorusu geçti.
Ah ne mi olurdu? Ne aptal kızım. Tabi ki bu ikisinin bedenleri ortadan ayrılırdı.
Belki de eskidendi böyle bir şey. Sonuçta Gökalp artık beni sevmiyor. Sevmiyor değil mi?
Gökalp'i kafamdan atıp Bulut'a döndüm. ''Hadi öyleyse oturalım.'' deyip kumların içine oturdu. Bu elbiselerle kuma oturmak çok zor olacaktı.
Aleyna ''Bir şey eksik.''
Bulut ''Sorun nedir?''
Aleyna ''Şişe yok.''
''Aptal Bodrum çocuğundan ne beklenirdi ki!'' diye kendimce fısıldadım.
Uzay elindeki cam şişeyi gösterip ''Artık eksik değil!'' dedi. Nereden bulmuştu?
Kumsal da şişe bırakacakları aklımın ucundan bile geçmezdi.
Zar zor kumların içine gömüldüm. Aleyna hiç zorlanmamıştı.
Çünkü o bu tarz eşyaları pek iyi giyerdi.
Bulut ''Ben başlıyorum.'' deyip şişeyi çevirdi. Şişe bende durduğunda tedirgin oldum. Ne sorabilirdi ki? ''Açık saçık sorular olmaz umarım'' diye geçirdim içimden.
''Evet Merve hanım doğruluk mu cesaret?''
''Doğruluk'' yutkundum.
''Hım.. Ne sorsam.. Buldum.'' Ay sanırsınız hayat sınavım açıklanıyor...

''Sevgilin var mı?'' diye sorduğunda sıktığım karın kaslarımı gevşettim.
Hayat sorum süperdi...
Bir sevgilim yoktu. Var mıydı? Gökalp ile ayrıldığımız göre yoktu...
''Yok.'' diye cevap verdim. Ardından şişeyi Uzay çevirdi. Lanet olsun ki şişe yine bana çıkmıştı.
Uzay ''Doğruluk mu cesaret?'' dediğinde ''Doğruluk.'' diye yanıt verdim.
''Hep böyle ukala mısın?'' dediğinde soğuk kan damarlarıma doldu.
''Ama sen sabrımı zorluyorsun.'' dedim soğuk soğuk! Gökalp gibi...
Güldü. Gülmek ne kelime kahkaha attı...
Ama ben bunun acısını senden çıkartacağım ukala şerefsiz!
Şişe tekrar Bulut'un elinde geçti. Bulut şişeyi çevirdi. Bu sefer Bulut'a Aleyna çıktı. Aleyna'nın cesaret diyeceğini tahmin ediyordum ki zaten dediğim gibi çıktı...
Aleyna cesaret dedi. Bulut ise ondan ''Seni seviyorum Bulut.'' diye bağırmasını istedi. Kafama silah dayasalar böyle bir şey yapmazdım! Ama Aleyna işte benim tam tersim...
Nasıl anlaşıyoruz anlam bile veremiyorum...

Kumsal da en fazla üç dört kişi vardı... Aleyna ''Seni seviyorum Bulut.'' diye bağırdığında kumsaldaki bir iki kişi dönüp baktı bile! Hepsi gülerken ben yüzümü kapatıp bu rezil ana şait olmak istemedim. Şişeyi elime alıp çevirdim. Ve Uzay çıktı... Şimdi görürsün sen ukala şerefsiz!
''Doğruluk mu cesaret?'' diye sorduğumda ''Cesaret.'' diye cevap verdi. İsteyeceğim şey karşısında ki yüz ifadesini merak ediyordum. ''Deniz'e kafanı sok!''
Bulut ve Aleyna fısıltıyla güldüler.
Uzay oturduğu yerden kalktığında bende ayaklandım. Deniz'e doğru yürüdüğünde bende yürüdüm. Bulut ve Aleyna'nın arkamızdan geldiğini fark ettim.

''Bodrum erkekleri bu kadar cesaretli mi olur?''dediğimde ''En azından benim gibiler boşlukta olmaz.'' deyip yüzüme baktı. O an gece olduğuna şükür ettim. Çünkü yüzüm öyle kızarmıştı ki! Biraz önce ona boşlukta dediğimi duymuş olmalı ki böyle bir şey demişti. Gece olduğu için yüzümdeki utanmış kızarıklığı görmemişti... Cevabına karşılık vermeden sustum. Ayağındaki ayakkabıları çıkarttığında bende çıkarttım. Biraz ileri gidip kafasını suya soktuğunda işte intikam zamanı! Bedeniyle beraber bir tekme çakmam ile birlikte suya düştü. Aleyna Bulut ve ben katıla katıla gülerken Uzay hiç kalkma isteğinde bulunmadı. ''Ne oldu canım? Biraz ıslanmış gibisin!''
''Kiminle oynadığını sandın Bodrum bebesi.'' dediğimde kendimden emince bir baktım. Ardından Uzay ''Bunu sen istedin.'' diye fısıldayıp beni boş kalan kolumdan tuttu ve kendine doğru çekti. Dengemi kaybedip suya düşmüştüm!
Birden boğazıma dolan suyu nefes alabildiğimde dışarı attım. ''Sen ne yaptın salak?''
''Bu kızla oynadığımı sanıyordum. '' deyip pişkin pişkin güldü.
''Resmen sırılsıklam olduk!''
''Bu çok iyi bir fırsat aslında.'' deyip sırıttı.
''Ne için?''
''Birbirimize sırılsıklam aşık olduğumuzu söylemek için.''
Kahkaha attım. ''Sen beyinin nerede unuttun? Kumsalda mı?''
''Hayır sende.''
''Zavallısın. Senin kadar zavallı birini görmedim.'' dedikten sonra yüzüne iğrenerek baktım.
''Şuan tek sevindiğim şey çantamı kumsalda bırakmış olmam.'' dediğimde anlamayacağını biliyordum. Çünkü yüzüme soru işaretleriyle baktı. Tabi ki telefonumdan bahsediyordum. Bir darbe daha yedirtemezdim değil mi?
''Ukala pislik bir daha seni Aleyna ve benim etrafımda görmek istemiyorum.'' dedikten sonra maruz kaldığım sudan kurtuldum. Ve de Aleyna'yı koluma taktığım gibi oradan uzaklaştım. Titriyorum... Çok üşüyordum... Aleyna ''İstersen ceketimi giy.'' deyip ceketi uzattı. Elindeki ceketi alıp üzerime doladım. Eve vardığımızda hemen sıcak bir duş alıp yorgana sarıldım. Aleyna'da yatağına geçti. Aleyna ''Merve...''Ne var Aleyna?'' dedim bıkmışcasına.
''Özür dilerim. Şu an üşüyorsan bile benim yüzümden.''
''Şimdi hiç sırası değil. Çeneni kapat ve uyu!'' diye emrettim.

KALPTEN HAYATAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin