Çünkü ben yalnızım.

yeni biri

Hafta sonu hızla geldi. Esra tüm hafta boyunca konuşmuş ve ne giyeceğine bir türlü karar verememişti. Bende umursamıyordum. Nedense içim bir türlü rahat etmiyordu. Ama o kadar artistlik yaptıktan sonra vazgeçemezdim. Mehmet amcadan birgün için izin aldım. Ama ertesi gün ful çalışıcaktım. Saate baktım. Daha iki saat vardı. Koltuğa uzandım uyuklamaya başladım. Baya uykuya dalmış olacağım ki kapı sesiyle uyandım. Sersemce doğruldum. Kapı hızla çalınıyordu. Bir an aklıma annemi kaybettiğimiz gün geldi. Herşey gözümde birkaç saniyede canlandı. Tüylerin diken diken oldu ve sırtımdan belime kadar gerilim. Allah 'tan Esra nın sesini duydum.

-"Ahsen! Ahsen! Uyudun mu kızım ya!"

Az önceki korkum geçmişti hızla merdivenleri indim. Kapıyı açar açmaz esra söylenmeye başladı.

-"Afferim sana! Bu hal ne! Allahım yüzün gözün şişmiş. Üstünü giymemişsin daha ohoooov."

-"Of ne var ya iki dakikada hazırlanırım." dedim.

Merdivenleri çıkarken hala söyleniyordu. O sırada dönüp dikkatlice baktım. Ne giymişti bu böyle..

-" Esra bu ne böyle! Sen buna kıyafet mi diyorsun?"

Kısacık bir etek dar v yakalı bir tişört giymişti. Makyajda sınır tanımamıştı (!)

-" Ne varmış halimde? Yakışmamış mı?"

-" Çok yakışmış! Nereye gidiyorsun belli değil!"

-" Aşkolsun Ahsen.."

-" Ya bırak allasen, değiştir şunu ya."

-" Hayır!"

-" İyi!"

Üstümü giyinmeye başladım. Ne dersem diyim beni dinlemeyecektir nasılsa..

-" Bu mudur yani??"

-" Ne var."

-" Pazara mı gidiyoruz gezmeye mi??!"

-" Ben böyle giyicem."

Kıyafetlerin sıradan bir tişört ve kot pantolonu.

-" Aaaa! Böyle gidemeyiz oraya. Çekil bakiyim."

Beni ittirip dolanımı talan etmeye başladı. Bordo geniş yakalı bir atlet ve dar bir pantolon buldu.

-" Bunlarla idare edicezz."

-" Canım senin o gösterdiğini ben bireylerin içine giyiyorum!"

-" Bu seferde dışına giy. Hem hava sıcak."

Atleti üstüme geçirdi. Göğüslerim çok belli olduğundan utanmıştım. Esra beni oyuncak bebek gibi süslemekle meşguldü. Pantolonu giydim. Bu kızın derdi neydi. Silüet halinde mi dolaşıcaktım. Ama ne yalan söyliyim güzel olmuştu.

İçime dönmeyerek onayladım.

-" Boynun çok boş kaldı." dedi Esra. Takılarımın olduğu kutuyu açtım. Pek birşey beğenemedi hanımefendi. Bu sırada annenin takımlarına bakmak geldi aklıma. Beraber annemin odasına gittik. Annem gittikten sonra bu odaya defalarca girip birşeyler aramıştım. Bir günlük bir mektup. Ama hiçbirşey yoktu. Sadece kenara köşeye sıkıştırdığı paraları bulmuştum iki çok işime yaramıştı.

Takı kutusuna göz attık. Bir kaç parça eski altını vardı. Bu sırada ince bir zincir gözüme çarptı. Gümüştü sanırım. Ama annemi takarken hiç görmemiştim. Biraz daha çektikçe bir hayli uzun olduğunu farkettim. Altın ve ışıl ışıl dı. Esra da beğenmiş olacak ki:

-" Kızım bu çok güzelmişş." dedi gülerek ve hemen boynuna doladı.

Saçlarını açtı ve biraz tarakla şekil verdi. Sarımı kızıl mı kahverengi mi ne renk olduğunu anlayamadığım saçların bordonun üzerinde hiç fena durmamıştı. Çantasından biraz makyaj malzemesi çıkardı. Ve yeni Ahsen e merhaba diyin.

Saatine baktı ve;

-" Oo geç kaldık hadi çabuk çıkalım."

Buluşma yeri olarak okul önünü ayarlamıştık. Yaklaştığımızda gruptan bazı kişileri gördük. Gökhan ve arkadaşı Melih henüz gelmemişti. Oradakilerle sohbet etmeye başladık. Birçoğu çok farklı göründüğümü söylüyordu. Bense hafifçe kızarmıştım. Arkamızdan gelen fren sesleri kafamızı çevirdik. İki tane güzel araba yanımıza parketti. Kırmızı olanın içinden Gökhan ve arkadaşı Melih çıktı. Koyu gri ince bir tişört giymişti. Bana göre fazla şişirilmiş kasları vardı. Kafasını kaldırdı ve hepimizi teker teker süzdü. Bendeki değişimi farketmiş olacak ki dikkatlice baktı. Dudağının kenarı hafifçe kıvrıldı. Bu sırada kafamı çevirdim. Siyah arabada kimin olduğunu merak ediyordum. Arabanın kapısı açıldı. İçinden uzun boylu esmer bir çocuk çıktı. Ne yalan söyliyim çok beğenmiş tim . Bence Gökhandan kat be kat daha yakışıklıydı. İnce beyaz bir tişört giymişti. Geniş omuzları vardı. Vücudu harikaydı Gökhan'ın ki gibi abartılı durmuyordum. Gri tonlarında kot pantolon giymişti ve çok yakışmıştı. Çocuk yanımıza doğru gelirken ben gözlerimle onu takip ediyordum. Gökhan'ın yanına geçti.

-" Tanıştırayım. Alper. Çocukluk arkadaşım bugün bize katılıcak. "

Alper herkesle el sıkıştı. Ve tanıştı. Sıra bana geldiğinde heyecandan ölmek üzereydim.

-" Memnun oldum ben Ahsen."

-" Bende çok memnun oldum."

Ne kadar saygılı ve güzel konuşuyordu. Gözleri kahvenin harika bir tonuydu. Gözlerimi ondan alamıyordum. Gökhan farketmiş olacak ki sinsice gülerek:

-" Abi kızlar bayılmadan biz gidelim bence."

Ben kıpkırmızı olmuştum diğer kızlarda gülüyorlardı. Gökhan arabasına bindi Melih de arkaya bindi. Esra da gülerek ön koltuğa Gökhan'ın yanına oturmasını mı.. Sinirlenmiştim. Gökhanın arabasında bir kişilik yer kalmıştı. Aslı ve ben aynı anda binmek istedik. Bu sırada Gökhan gözlerimin içine bakıyordu. Birkaç saniye boyunca hareket etmedim.Gökhan kafasını camdan dışarı çıkarıp seslendi:

-"Alper! Bekle Aslı.." bu sırada Aslı ya baktım. Orada oturmak istediğinden emindim.

-" Sen otur Aslı." dedim ve kapıyı kapattım. Gökhan'ın yüzünde ki ifade görülmeye değerdi. alper'ın arabasına doğru yürüdüm. Alper dışarı çıktı ve bana ön kapıyı açtı. Uyanarak arabaya bindim. Alper yerine geçti ve kapıyı örttü.

Gökhan'ın hızla yola çıktığını gördük. Çok fazla ses çıkarıyordu. Alper arabayı acelesiz sürüyordu. Ben kafamı cama çevirmiştim. Alper dikkatlice yola bakıyordu. Bunu farkettiğinde arabanın atmasından onu izlemeye başladım. Birkaç dakika sonra dönüp baktığında utanıp gözlerimi kaçırdım. Hafifçe güldü. Bende gülümsedim..