ne cürret!

510 13 1
                                    

Gökhan'ın sözleri çok düşünmeme neden oldu. Ne demek istemişti? Kimki o! Bana nasıl o sözleri söyleyebilir. Düşündükçe çıldıracak gibi oluyorum. Yoksa insanların görüşü bu muydu hakkımda. Gerçekten üzgündüm gerçekten. Ama haklıydım. Haklıydım. Haklıydım.

Düşünmeyi bir kenara bıraktım ve derslerime odaklanmaya çalıştım. Derste dalıp dalıp gitmelerim ve dikkatimi toplayamayışım notlarına hemen yansımıştı zaten. Hocanın sesi bir süre sonra anlaşılmaz oldu.

Annem. Anne. Nerdesin? Kimlesin? Yaşıyo musun?

Herşey içimde o kadar birikmişti ki. Evde kendi kendime karşılıksız konuşmalar yapıyordum. Her gece kafamda sorularla, yetersiz cevaplarla uykuya dalıyordum. Bazen çıldıracak gibi oluyordum. Acaba delirmiş miydim.? Belki de delirmiştim. Tüm bunları düşünürken hocanın sesiyle irkildim:

-" Ahsen! Dalgınsın galiba? Düşüncelisin? "

-" Özür dilerim hocam. Biraz öyle."

-" Yaa. Keşke derse girmeden önce düşünmeye başlasaydın. Belki şimdi düşünceli olmazdın!"

Diyecek hiçbir şey bulamadım. Kafamı sıradan kaldıramıyordum. Gün boyu sadece Esra'yla konuştum. Tenefüslere çıkmadım. Çıkış saati gelince çantamı aldığım gibi kendimi bahçeye attım. Hızla kapıya doğru yürüdüm.

-" Esra sen eve git. Ben eve uğramadan hemen işe geçicem."

-" Tamam Ahsen dikkat et."

-" Tamam görüşürüz." dedim gülümsemeye çalışarak.

Pastaneye geldiğimde Mehmet amca yine güler yüzle karşıladı beni. Biraz keyfin yerine gelmişti. Bir süre sonra Gülay teyzede geldi yanımıza. Çok mutluydu.

-" Mehmet Bey müjdemi isterim." dedi neşeli bir sesle.

-" Ne oldu hanım. Ne haberi?" dedi kahkahayla.

-" Selma geliyormuş yarın. İki gün kalıp dönecekmiş."

-" Kocası da geliyor muymuş?"

-" Onun işleri varmış. Selma'm tek gelicekmiş. Sende ona göre alışveriş yap gelmeden önce. Ben de pazara gideceğim."

-" Tamam hanım."

-" Kolay gelsin Ahsen kızım."

-" Sağol Gülay teyze."

Biraz sonra Mehmet amca ya döndüm:

-" Kızınız mı?"

-" Evet. Uzun zamandır görüşmemiştik. İki günlüğüne gelecekmiş. Tanışmanızı isterim."

-" Bende çok memnun olurum."

Gerçekten merak etmiştim. Acaba nasıl bir kadındı. Kime benziyordu? Gülay Teyze gibi renkli gözlü müydü? Güzel miydi?

Kafamda bir sürü karakter kurarak kendimi oyaladım. Paydos geldiğinde Mehmet Amca bana biraz harçlık verdi. Onunla markete gelip yardım edebileceğini söyledim. Ama gerek olmadığını söyledi. Kendisi halledermiş.

Dükkandan çıkıp eve doğru yürümeye başladım. Güneş henüz batmamıştı . bu saatleri seviyordum. İçimdeki burukluğu unutmaya çalıştım. Oyalama oyalama yürürken koluna biri dokundu. Kafamı çevirdim. Gökhan'dı. Şaşırmıştım.

-" Senin ne işin var burda?"

-" Canım sıkıldı dolaşıyordum. Seni gördüm."

Buralarda dolaşacağını hiç sanmıyordum.

-" Ham peki. Ben eve gidiyorum görüşürüz." dedim. Tekrar kolundan tuttu. Yeter ama!

-" Dur bi saniye seni bırakayım."

-" Gerek yok kendim gidebilirim."

-" Tabiki gidebilirsin. Ama.." sertçe sözünü kestim.

-" Ama ne? Kendim gidebilirim diyorsam bu gelme demektir. İstemiyorum demektir. Gerek yok demektir!" hızla arkamı döndüm yürümeye başladım. İki üç adım attım. Sertçe beni döndürdü ve duvara çarptı. Kollarımdan tuttu. Ağzım açık bir şekilde donakaldım. Aklım durmuştu sanki.

-" Ne oluyor sana? Ne sanıyorsun kendini! İnsan gibi birşey söyledim. Bu mu cevabın?!"

Hiçbirşey söyleyemiyordum. Bundan cesaret almış olacak ki yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Nefesini hissediyordum. Devam etti:

-" Sert kız olmaya mı çalışıyosun. Hani şu zor tiplerden. Güzel ve gözü yükseklerde. Ama güzel bile değilsin." sesi alaycıydı.

-" O zaman neden zorluyosun şansını?"

Kelimeler ağzından istemsizce dökülüvermişti. Gözlerine bakmaya devam etti. Bense ona bakmıyordum. Hafifçe boynuna eğildi. Kaskatı kesilmiştir. Burnu boynuma değdiğinde ürperdim. Bunu anlamıştı. Zevkle güldü.

-" Sen korkaksın. Çünkü yetersizsin. Bir erkeği asla mutlu edemezsin." diye fısıldadı gülerek. O an gevşedim ve hızla ittim onu. Tokadı suratına indirdim. Şimdi şaşırma sırası ondaydı. Koşmaya başladım. Bir süre sonra durup soluklandım. Arkamdan gelmiyordu. Buz gibi olan ellerimi utançtan kızaran hatta yanan yanaklarıma koydum.

-" Orospu çocuğuuu.."

Çünkü ben yalnızım.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin