isimsiz

281 9 0
                                    

Ben eve girdiğim anda Esra sorular sormaya başladı. O birşeyler sordukça ben cevap veremiyordum. Nerden çıktı bu iş Gökhan!

-"barışırsınız.."

-"Ne?" dedi Esra anlam veremedi.

-" Yani bilmiyorum belkide ayrı olmanız daha iyidir"

-"Ondan ayrı kalamıyorum biliyosun Ahsen"

-"Biliyorum.."

Uzun bir müddet anlamsızca bakıştık. Aklımda hala Gökhan'ın sözleri dönüyodu. Ama nedense Esra da sessizdi şimdi.

Yavaşça toparlandı ve kapıya yürüdü. Demir kapının sesini duyduğum anda gözlerim yaşlarla doldu. Tüm zamanımı biriktirmişcesine ağladım. Tüm vücudun her yerimden kırılmış gibi ağrıyodu. Sahi şimdi ne yapıcaktım. Esra'nın yüzüne nasıl bakıcaktım. O sıra içim korkuyla titredi. Ya öğrenirse?

************************

Birkaç günü hiç yaşamamış gibi geçirdik. Gökhan ikimizden de mümkün olduğunca uzaktı. Gözleri eskisi gibi bakmıyordu. Gözlerinin yeşil olduğunu bilmesem siyah olduğunu iddia edebilirdim. Cevresi boştu. Eskiden yanından kızlar ayrılmazdı gerçi popülerite geçici bişey.

Esra gercekten berbat bi haldeydi. Ders calismiyodu yemek yemiyodu. O hafif toplu kiz bir anda incecik oluvermisti. Surekli Gökhan' a bakıyodu. Ama Gökhan kafasını çevirmiyordu.

Okul çıkışı işe doğru yür7rken düşünmeye başladım. Tüm yaşananları..
Bian tüm vücudum gerildi ve kendime karşı bi tiksinti duydum. Ne kadar aptaldım ben. Aptal aptal aptal!

İç sesimle kendimi hırpalarken pastanenin önüne geldim. Mehmet amcanın kurabiyeleri cok sevimli gözüküyordu. İçimde duyduğum o kötü hisleri biraz aralamıştı sanki.

Dükkanın boş olduğu sırada elim telefonuma gitti. Gökhanı aramayı düşündüm. Arasam bile ne diyecektim ki.. Hemen bu fikirden vazgeçtim.

Çünkü ben yalnızım.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin